Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Türkiye-Macaristan İş Forumu'nda konuştu.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Türkiye ve Macaristan işbirliği ile Afrika'da ortak yatırımlara gidebiliriz. Afrika'nın beklentileri çok. Burada tarımdan sanayiye ve turizm alanlarında birçok çalışmaları mümkün.
Hedefimiz Macaristan ile ticari ilişkilerde 6 milyar avroya ulaşmak.
İş adamlarımıza vize kolaylığı buradaki yatırımları şüphesiz büyütecektir. Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkiyi güçlendirmede iş adamlarına büyük görev düşüyor. Macar ve Türk ekonomileri birbirleriyle rekabet eden değil birbirini tamamlayan ekonomilerdir.
Ürünlerimizin Avrupa ulaşmasında Macaristan?ı bir üs olarak görüyoruz. Macaristan sadece geçiş güzergahı değil, ürünlerin depolanması ve Avrupa?ya ihraç edilmesi konusunda merkez haline gelmelidir.
Macaristan?ın batılı girişimci tarafından yatırım merkezi olarak görüldüğünü biliyoruz. Macaristan ile savunma sanayisine yönelik adımları atmayı düşünüyoruz.
Budapeşte tarih kokan tarihi zenginlikleriyle farklı bir destinasyon. Tuna Nehri'yle ayrı zenginliğe sahip. 2 saatlik mesafe. Paket turizmin patlayacağı bir alan. Gerek Macaristan?dan Türkiye?ye, gerekse Türkiye?den Macaristan?a. Bu yıl sonunda 40 milyon turisti Türkiye?de ağırlayacağız.
İşbirliğini geliştireceğimiz bir diğer alan müteahhitlik sektörüdür. Burada Afrika?da ortak yatırımlara girebiliriz. Macaristan ile işbirliğimizi hem üst hem de alt yapı yatırımlarda daha da geliştirebiliriz.
Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve manipülatif saldırılar yaşandığını biliyorsunuz. Bu saldırıların hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere bekasını ilgilendiren hususlarda milli menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirme gayretleridir.
Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz.
Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta kendi güvenliğini sağlamak ve Suriyelilerin huzurunu garanti etmek için attığı adımlar belli çevrelere rahatsızlık vermiştir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla Türkiye, Suriye'nin geleceğine dair ayrılıkçı tehdide çok ağır bir darbe vurmuştur.
Avrupa Birliği, Türkiye?ye verdiği sözü tutmadı. Mülteci meselesi çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmedi. Hatta botlar delinerek ölüme terk edilmiştir.
Yüz binlerce insanın hayatını kurtaracak, milyonlarcasının da Suriye'de kalmasını sağlayacak 'güvenli bölgeler' teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir.
Çözümsüzlüğün faturasını önce Suriye halkı sonra komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır.
Geçen ay Soçi Zirvesi'nde Sayın Putin ile imzaladığımız mutabakat muhtırası, İdlib'de yaşayan 3,5 milyon Suriyelinin emniyetini garanti altına almıştır.
Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini bir defa kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır.
Ticaret savaşları gibi söylemlerin ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan'la ekonomik işbirliğimiz çok büyük önem arz ediyor. AB ile Gümrük Birliği güncellemesi çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk iş adamlarının, halkının vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerdendir.
(Güncellenecek)
kaynak: hurriyet