Sabah yazarı Dilek Güngör Ekonomi Politikaları Kurulu üyelerinin değerlendirme yapmaktan kaçınmaları gerektiğini söyledi. 'Eğer, kurul üyelerinin her biri gün aşırı değerlendirme yapmaya kalkarsa ekonomi yönetiminde sağlanan ahenk bozulabilir' diyen Güngör, 'Bu süreçte en önemli şey piyasaların kafasını karıştırmamak' ifadesini kullandı.
'Ekonomide tek seslilik korunsun' diyen Güngör 'Yüzde 50 zam yapan 10?la yetinmesin!' başlıklı bugünkü yazısında şunları kaydetti:
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün Enflasyonla Topyekûn MücadeleProgramı'nı açıkladı. Elbette, programda en çok dikkat çeken kısım indirimkampanyası oldu. Nedir bu kampanya?
Market, esnaf, AVM'lerdeki mağazalar sattıkları ürünlerde asgari yüzde 10 indirim yapacak.
Dün gelen haberlere baktım. Birkaçı haricinde yüzde 10 alt limitten daha fazla indirime giden markaya rastlamadım.
Halbuki, dövizle işi olmamasına rağmen kuru bahane ederek fiyatlarını en az yüzde 50 artıran markaların elini daha fazla taşın altına koyması gerekmez mi?
Bana kalırsa, vatandaşın ekmeğiyle, sütüyle, patatesiyle oynayanlar şapkasını önüne alıp tekrar düşünmeli...
Fırsatçılığı bir kenara bırakıp toplumda oluşan hassasiyete kulak vermeli...
Bakanlığın kampanya için sunduğu yüzde 10 teklifini kendi rızalarıyla yükseltmeli...
Kampanyanın başarılı olması için katılımcıların iyi niyetini sergilemesi olmazsa olmazdır.
Diyebilirsiniz ki, serbest piyasaya müdahale mi ediliyor? Polisiye tedbirler alarak enflasyon düşürülür mü? Zabıta denetimleriyle bu iş yapılır mı?
Karşıda iyi niyetli olmayan bir kesim varsa devlet gerektiğinde vatandaşı mağdur etmemek için müdahalesini yapar. Türkiye olarak bu türbülanstan çıkmak istiyorsak, hepimizin aynı gemide yaşadığımızı unutmaması gerekir.
Ben, açıklanan programdaki kampanyanın sosyal duyarlılığı artıracağını, vatandaşı enflasyonla mücadele konusunda bilinçlendireceğini ve her fırsatta aportta bekleyenlere güçlü bir darbe vuracağını düşünüyorum.
