Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde gündeme getirdiği ''CHP'nin İş Bankası hisselerinin elinden alınması'' konusuna CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce'den tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde gündeme getirdiği ''CHP'nin İş Bankası hisselerinin elinden alınması'' konusuna 24 Haziran seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce'den geldi.
İş Bankası hisselerinin CHP'ye Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyeti olduğunu ve yasal olarak koruma altında olduğunu belirten İnce, bu konunun sıklıkla dile getirilmesini gündemi değiştirme çabası olarak değerlendirdi.
Muharrem İnce'nin, İş Bankası konusunda Twitter üzerinden yaptığı açıklama şöyle:
?Yürürlükteki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 35. Maddesi'ne göre, ?herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz?.
Ayrıca, Türkiye tarafından 1950 yılında imzalanan ve 70 yıla yakın bir süredir iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre, ?her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı? vardır.
Yine, Anayasa'nın 134. Maddesine göre, bu maddeyle kurulan ?Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk?ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir?.
İnce açıklamasının devamında şunları kaydetti:
'Bu hükümler ve miras hukukumuzun ilkeleri dikkate alındığında, İş Bankası hisseleri üzerinde başlatılan tartışmaların, aslında hukukla garanti altına alınmış temel haklarımıza karşı başlatılan bir saldırı olduğunu görüyoruz.
Böyle bir eylem, öncelikle Türk Hukuk sistemi için bağlayıcı hükümleri içeren Anayasa'ya ve altında imzamız olan bir uluslararası sözleşmeye aykırıdır.
İş Bankası hisseleri konusunda yeniden başlatılan tartışmanın asıl amacının gündemi değiştirmek olduğu açıktır. Ekonomi ve dış politikada yaşanan çöküşün sonuçlarının gözlerden kaçırma gayreti içindeler.
Toplumda biriken öfkenin, asıl hedefinden saptırılıp, farklı hedeflere yönlendirilmesi yöntemi bir kere daha devreye sokulmak istenmektedir.
Herkesi Anayasal hakları olan mülk edinme ve miras bırakma hakkına sahip çıkmaya çağırıyorum. Malınız, mülkünüz ve bunları sonradan gelenlere bırakma hakkınız tehdit altındadır.
Özellikle, özgür mülkiyet edinme ortamında üreten ve kazanan kesimin, böyle bir ihlal karşısında susması demek, açılan bu yoldan yarın karşılarına çıkacak olumsuzlukları kabul etmesi demektir.?