Prof. Dr. İlber Ortaylı, Yargıtay?da 'İdari Teşkilat ve Yargı Bağımsızlığı' konulu konferans verdi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Yargıtay?ın 150. kuruluş yıldönünü etkinlikleri kapsamında, Yargıtay?da 'İdari Teşkilat ve Yargı Bağımsızlığı' konulu konferans verdi. Konferasta konuşan Ortaylı, 'Yargının ihlali, çok üniversal bir olay. Zamanları ve mekanları kapsar. Genellikle yargı olmazsa insanların barbarizminden bahsediliyor. Yani, adaleti kendilerinin gerçekleştirdiklerinden. Bu bir antropolojik fiksiyondur. Yani bunun gerçekten olup olmadığı, mutlak şekilde var olup olmadığı tartışılır. Öyle bir devir var ki insanlar Habil ile Kabil gibi birbirini vuruyor, ondan evvel sanki böyle bir şey yok gibi. Sonra bu eylem üzerine öbürü de onu vuruyor yahut onun çocuğu. Bu, fitlif bir devirdir. Bunun var olup olmadığı antropolojik bir kavgadır' dedi.
Geçmiş dönemlerdeki yargılama usullerine ilişkin bilgiler veren ve kadılık makamı ile ilgili de konuşan Ortaylı, 'Üç tane hakim veya bir heyet bir araya gelince tek hakimden daha iyi karar verecek veya adliyede avukat olacak, savcı olacak, yani kamu düzeni savunulacak, mazmun veya davalı savunulacak bunlarla adalet gerçekleşecek. Bu ilk anda doğru gibi görünüyor ama birbirinden daha iyi olacağı söylenemez. Bazı ahvalde pekala kadının kendisi de her şeyi görebilir.' dedi.
'Herkes canının istediği Türkçeyle karar yazmıyor' diyen Ortaylı, 'Bir hakimin Türkçesi ile bakkalın Türkçesi bir mi? Belki ikisi de aynı şeyi söylemek istiyor ama söyleyişte tarz farklılığı var, üslup farkı var. Tabii hiçbir zaman, kimse mükemmel olduğunu söyleyemez. Hakimler Heyeti?nin yargıyı götüren insanların da kendine göre eksikleri, kusurları hatta cürümleri olabilir. Cürmü ayıklamak gerekir, kusurların telafisine gidilir. Eksikleri de derhal tamamlayıp açıkça ortaya koymak belki başkasının daha bilgisine müracaat etmek gerekir. Hukuk müşaviri, Avrupa Hukuku?nda da vardır hakimlerin yanında, bizde de vardır' açıklamasında bulundu.
Ortaylı, Osmanlı dönemindeki yargı makamlarına ilişkin de bilgiler verdi. Geçmiş dönemlerdeki belgeler ve terfilerle ilgili de konuşan Ortaylı salonu şu hikayesi ile güldürdü:
'Mesela, Kırklareli ya bugün adı, Kırkkilise idi. Oradan gelen, o zaman kasaba gibiydi o, adam terfi etmek istiyor, sancak kadısı olacak. Terfi edecek, mevleviyet payesine ulaşacak. Manastırı istiyor. Beni oraya tayin edin, diyor. Cevap olarak demişler ki, ?Koskoca bir yerdir, öyle senin geldiğin yere benzemez. Sen yetmezsin oraya, biraz daha piş hele.? ?Ne var? demiş: ?Kırkkilise?yi idare eden adam bir manastırla mı baş edemeyecek.'
Ortaylı, yargı bağımsızlığına ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye?de yargı bağımsızlığı vardır. Bunu hiç kimse inkar edemez. Hiçbir zaman tarihimizde Hitler Almanya?sı gibi işler olmadı, Çar Rusya?sı gibi işler olmadı. Bunun aksini iddia etmek yüzde 100 mümkün değildir. Yargıya otoritenin karıştığı zamanlar olmuştur veya yargı mensupları kendilerinden gönüllü olarak devletin fikirlerine katılmıştır, o daha çok yaygındır ama Türkiye?de yargı bağımsızlığının ihlalinin, temel, çok karakteristik bir olay, müessese olduğu ileri sürülemez.'
Konferansın soru cevap kısmında ise ilk soruyu Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit sordu. Soru-cevap kısmının ardından Yargıtay Başkanı Cirit, Ortaylı?ya teşekkür ederek, hediye verdi.
Konferansın sonunda yargı mensupları, Ortaylı?ya kitap imzalattı ve fotoğraf çektirdi.