Kartepe Zirvesi?nde konuşan İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır, ?Göçü engellemek için üç kalıcı çözüm yolu var? dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi?nin düzenlediği ?Göç, Mültecilik ve İnsanlık? ana temalı Kartepe Zirvesi?nde ??Göç ve Dünya Barışı?? konulu sempozyum Hayat Salonu?nda yapıldı. Sempozyumun başkanlığını emekli Büyükelçi Yalım Eralp yaptı. Eralp, ?Devletler başka devletlere iç savaşta olsa müdahale etme hakkına sahiptir. Bununda ilk örneğini Libya?da gördük. Orta Asya?daki birlik ve beraberliğin yok oluşunu da hep birlikte gördük ve görmeye de devam ediyoruz? dedi. Oturuma İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır ve gazeteci Nedim Şener konuşmacı olarak katıldı.
Oturumda ilk konuşmayı İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır yaptı. Çorabatır, ?Hepimiz bir devletin parçasıyız. Devletin de en büyük görevi de vatandaşlarına huzurlu yaşanabilir bir hayat yaşatmaktır. Kendi ülkesinden koruma alamayan kişilerde göç etmek zorunda kalıyor ve geldikleri devlette kendine sığınma talep eden kişiyi korumak zorundadır. Biz bu duruma uluslararası koruma diyoruz. Zulüm, iç savaş ve yaygın şiddet insanları ülkelerinden kaçırıyor. Kalıcı çözümlerde uluslararası korumanın son aşamasıdır. Çözüm için gönüllü geri dönüş, yerel entegrasyon ve üçüncü ülkeye yerleştirme yolları aranmalı. Ama ilk olarak Suriye?de ve diğer Orta Asya ülkelerinde barışın olması şarttır. İlk olarak geri dönüşün gönüllü olabilmesi için barıştan sonra yaşadıkları bölgenin şiddete artık kapalı olduğu garantisi verilmeli. Diğer bir çözüm yolu da düşük ihtimalle zorla geri döndürmedir. Üçüncü ve son çözüm ise gelecek 5 yıl süreyle Türkiye?de tamamen yaşantılarını devam ettirecek atılımların hızla yapılmasıdır. Çözüm ararken hiç beklemediğimiz ve istemediğimiz bir sorun da olabilir o da daha çok mültecinin ülkemize gelişidir? dedi.
?Mülteci krizi denilen olay insanlık krizi olarak görünüyor artık? diyerek sözlerine başlayan Gazeteci Nedim Şener, ?Demokrasiyi öven ve yaymaya çalışan batılı ülkelerinin aldığı sert önlemlerle nasıl bir hale geldiğini görüyoruz. Avrupa ülkeleri o kadar az sayıda mülteciyi kabul ediyor ki birde üstüne medyadaki diliyle onları potansiyel tacizci olduğunu dile getiriyor. Ayrıca göçmenleri kültürel ve dini tehdit olarak görüyorlar. Ben olsam kesinlikle hepsine seçme şansın tanırdım ve onların rahatça Avrupa?ya gitmesini izin verir Türkiye?de kalacaklarını söyleyenlere izin verirdim? diye konuştu.