Tarih: 06.11.2018 12:27

Okul Çağındaki Çocuklarda Öğrenme Güçlüğüne Dikkat

Facebook Twitter Linked-in

Psikolog Elif Beydağı, disleksi olarak bilinen öğrenme güçlüğünün zeka düzeyi normal, fiziksel ve duygusal bozukluğu bulunmayan çocuklar da ortaya çıkabileceğini belirterek aileleri uyardı.

Gaziantep Özel Hatem Hastanesi Psikoloğu Elif Beydağı, disleksinin okuma, yazma, matematik gibi akademik becerilerde görülen gelişimsel bir özel öğrenme güçlüğü olduğunu belirterek bu bozukluğun çocuğun zeka düzeyinin normal olmasına, hiçbir fiziksel, duygusal bozukluğun bulunmamasına rağmen ortaya çıkabileceğini belirtti. Elif Beydağı, bozukluğun normal ve yeterli bir eğitim alan çocuklarda ve sosyokültürel çevrenin de uygun olduğu çocuklarda bile görülebileceğini kaydetti.

Disleksinin belirtileri

Psikolog Beydağı, disleksinin belirtileri ile ilgili de bilgi vererek, 'Okumayı öğrenirken zorluk yaşama, okuma hızının beklenilenin altında olması, okurken ve yazarken harfleri atlama, kelimeleri değiştirerek okuma, bozuk yazma ve yazarken zorlanma, yazarken sıra, satır atlama, yazarken ve okurken noktalı noktasız harfleri birbirine karıştırma, b,d,p gibi harfleri birbirine karıştırma gibi durumlar bozukluğun belirtileridir. Ayrıca 3-6-9 gibi rakamları ters yazma, 6-9, 3-8, 7-4 gibi rakamları birbirinden ayırt etmede zorluk yaşama, okuduğunu anlamada ve anlatmada zorluk, ayların sırası, haftanın günleri gibi sıralı ezber gerektiren konuları ezberlemekte çekilen güçlükte Disleksi belirtisi olabilir. Renkleri karıştırma, çarpım tablosunu ezberlemekte ve ritmik sayarken zorlanma, toplama ve çıkarma işaretlerini karıştırma, imla kurallarını uygun yazmakta zorlanma, okula gitmek istememe, sağı solu ayırt etmede zorlanma, ayakkabı bağlama, fermuar çekme gibi motor becerilerde zorlanma, kendini bir konu hakkında ifade etmekte zorlanma da bilinen belirtiler arasındadır' ifadelerini kullandı.

'Disleksi hastalık değildir'

Disleksinin toplum tarafından çok bilinen bir durum olmadığını vurgulayan Beydağı, bozukluğun zihinsel bir engel olmadığına da vurgu yaptı. Disleksinin hastalık olmadığına da vurgu yapan Psikolog Beydağı, 'Disleksi zihinsel bir engel değildir. Disleksi bir hastalık değildir, tıbbi bir tedavisi, ilacı yoktur. Disleksi duyu organları (görme, işitme gibi), duygusal ve davranışsal bozukluklar nedeniyle öğrenememe durumu değildir'şeklinde konuştu.

Disleksinin tedavisi

Psikolog Elif Beydağı, disleksi?nin tedavi olanakları ile ilgili ise 'Öncelikle disleksi bir hastalık değildir ve tıbbi bir tedavisi yoktur. Disleksi özel eğitim yoluyla oldukça sağaltılabilir. Yapılan araştırmalara göre, ilkokul 1-2 ve 3. sınıflarda tanı ve tespiti yapılmış ve özel eğitim müdahalesinde bulunulmuş çocukların % 83? ü eğitim yaşantılarına sorunsuz bir şekilde devam edebilmektedir fakat dislektik birey bu özelliklerini yaşamının sonuna kadar muhafaza eder. Disleksinin sağaltılabilmesi için, erken tespitlerde ilkokul çağı boyunca, gecikmiş tespitlerde okul çağı boyunca özel eğitim desteği alınması gerekmektedir' dedi.

Disleksili çocuklar için yapılabilecekler

Beydağı, disleksi için ailelerin yapılması gerekenleri bilmediğini aktararak, ailelerin bilgi sahibi olmadıkları için bu bozukluğun bulunduğu çocuklara nasıl davranması gerektiklerini bilmediklerini söyledi. Ailelere tavsiyelerde bulunan Psikolog Beydağı, 'Unutulmamalıdır ki bu durumda mutlaka bir uzman ile çalışılmalıdır. Uzmanın yaptığı yönlendirmeler doğrultusunda hareket edilmelidir. Uzman desteğinin yanında yapılabileceklerden bazıları; çalışma ortamlarını düzenli tutmak, çocuğun bir plan doğrultusunda hareket etmesini sağlamak amacı ile program oluşturmak, hatırlamalarını kolaylaştıracak ipuçları, kafiyeler ve hatırlatma notları hazırlamak, başarı duygusunu tatmasını sağlamak ve donanımını arttırmak için çocuğunuzu özelliklerine uygun sportif ve sanatsal aktivitelere yönlendirmek, verilen talimatları basitleştirerek anlaşılır bir dille söylemek, istenmeyen sosyal hatalardan kaçınabilmek adına çocuğa yapılandırılmış ve destekleyici bir çevre sağlamak, çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun metinler seçerek birlikte okuma yapmak, çocuğu yakından izleyerek ve davranışları ile ilgili notlar almak, çocuğun çabasını sürekli olarak takdir etmek ve herkesin hata yapabileceğini vurgulamak, çocukla empati kurmak ve nasıl hissettiğini anlamaya çalışmak, öğretmeni ile iletişiminizi güçlü tutmak' diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —