ABD'deki ara seçimin sonucunda Demokratlar Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirerek ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhuriyetçilerin ülkeyi birlikte yönettiği bir devre son verdi.
ABD'de yapılan ara seçimlerde, Cumhuriyetçi Parti ABD Senatosu'ndaki üstünlüğünü korumayı başarırken, Temsilciler Meclisi'nde Demokratlar sekiz yıl sonra çoğunluğu elde etti.
Yani, ABD'deki ara seçimin sonucunda Demokratlar Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirerek ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhuriyetçilerin ülkeyi birlikte yönettiği bir devre son verdi.
İki yılı 'bir devir' olarak adlandırmak iddialı olabilir fakat Trump döneminde günler ve haftalar bile sonu gelmeyen, art arda gelen haberlerle sürekli genişleyen birer zaman dilimine dönebiliyor.
Trump, başkanlığı boyunca Kongre'nin (Temsilciler Meclisi ve Senato) kendi partisinin kontrolünde olmasının faydasını gördü, genellikle politikalarına destek buldu.
İki ay içinde göreve başlayacak Demokratların kontrolündeki yeni Temsilciler Meclisi ise işleri değiştirecek.
Demokratların denetleme gücü
İki yıldır göç karşıtı sert düzenlemeler, Obamacare'in kaldırılması ve sosyal programlara kesintiler gibi yasalar çıkaran Temsilciler Meclisi artık ilerici politikalar üretecek.
Yeni dönemde Temsilciler Meclisi Başkanı olması beklenen Nancy Pelosi'ye göre çıkarmak istedikleri ilk yasa hükümet etiği ve seçim reformuyla ilgili olacak.
Demokratların Temsilciler Meclisi'nde çıkaracağı yasalar Senato engeline takılacak olsa da 2020'deki başkanlık seçimini kazanmaları durumunda nasıl bir yönetim sergileyeceklerini gösterme imkanına sahip.
Öte yandan Trump'ın istediği yasaları Temsilciler Meclisi'nden geçirmesinin tek yolu iki partinin de desteğini almak.
Fakat bu, son aylarını ülke çapında mitinglerde siyasi rakiplerine sert ifadeler ve aşağılayıcı sözler yönelten bir adam için zor bir görev.
Trump'ı kısa vadede en çok rahatsız edecek şey, Demokratların artık hükümeti denetleme konusunda daha fazla güce sahip olması.
Azil işlemi için salt çoğunluk gerek2016'daki başkanlık seçimine Rusya'nın müdahalesine dair soruşturma yürüten Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi, Donald Trump'a karşıtı Adam Schiff'in kontrolü altına girecek.
Schiff, Trump'ın yurt dışındaki finansal anlaşmalarını daha fazla sorgulama sözü vermişti.
ABD Başkanı'nın liberal karşıtlarının 'kutsal kasesi' olan Trump'ın vergi beyannamesinin açıklanmasına az zaman kaldı.
Temsilciler Meclisi'nin merceği altına girecek tek kişi Donald Trump olmayacak. İçişleri Bakanı Ryan Zinke, kendi şirketinin çıkarına olan resmi işlemler yapma suçlamasıyla incelemeye alınacak kişilerden ilki olabilir.
Bir de Trump'ın görevinden azledilmesi ihtimali var.
Bir ABD başkanını görevden azletme sürecinin ilk adımı Temsilciler Meclisi'nde salt çoğunluk ile atılabiliyor.
Demokratların Kongre'deki liderleri bugüne kadar bu adımı atma ihtimallerini öne çıkarmayan açıklamalarda bulundu.
Fakat Özel Yetkili Savcı Robert Mueller önümüzdeki haftalar veya aylarda Rusya ile Trump'ın 2016'daki seçim kampanyası döneminde anlaştığını ortaya çıkarırsa, bu durum hızla değişebilir.
Trump Demokratların Temsilciler Meclisi'ni ele geçirmesiyle hayal kırıklığına uğramış olsa da Cumhuriyetçilerin Senato'daki çoğunluğu koruması ve artırması Trump için aynı oranda iyi bir gelişme.
Yargıçların atanması
Cumhuriyetçi Parti'nin federal yargıçları muhafazakarlardan seçmesinin yolu hâlâ açık.
Trump bugüne kadar ikisi Yüksek Mahkeme'ye olmak üzere toplam 84 yargıç ataması gerçekleştirdi. Demokratlar şimdi Yüksek Mahkeme'deki dört demokrat yargıcın iki yıl daha sağlıklı kalmasını umuyor.
Senato Demokratların eline geçseydi Trump yönetiminin üst düzey yöneticilerinin atamaları engellenebilir veya önemli oranda geciktirilebilirdi.
Trump bu senaryodan da kurtulmuş oldu.
Böylece 'sorunlu' dediği Adalet Bakanı Jeff Sessions'u görevden alıp yerine Robert Mueller'in soruşturmasını engelleyecek bir isim ataması kolaylaştı.
Ara seçim sonuçları Kongre'yi hangi partinin kontrol ettiğinin ötesinde, Trump'ın siyasi gücüne ve tekrar seçilme ihtimaline daha büyük etkilerde bulunacak.
İki yıl boyunca ülkesini yönetirken sadık kitlesini ticaret, göç ve dış politika gibi konularda hem yasalar hem de söylemlerle tatmin etmeyi de göz önünde tuttu.
Öncüllerinin aksine, ülke çapında desteğini artırmak için çok az çaba sarf etti.
Böylece popüler olduğu eyaletlerde Senato sandalyelerini kazandı ama diğer yerlerde bu etkiyi görmek mümkün değildi. Tereciye tere satma stratejisi geleneksel olarak Cumhuriyetçi olan zengin, yüksek eğitimli nüfustaki oyunu kaybetmesine yol açtı. 2016'da Trump'a oy veren bu kitleler iki yıl içinde desteklerini çekti.
Eğer bu eğilim devam ederse Arizona, Pensilvanya ve Michigan gibi eyaletler 2020'deki başkanlık seçiminde Trump'a destek vermeyebilir.
Trump bugüne kadar Kongre üyelerinin ölmesi gibi durumlarda düzenlenen özel seçimleri kazanmakla hava atıyordu fakat ülkenin dört bir yanında seçmenler sandığa gittiğinde yaşadığı kayıp büyük oldu.
Öte yandan Temsilciler Meclisi'nin kontrolünün Demokratlara geçmesinin Trump için olumlu bir yanı da olabilir: Artık ekonomi kötüye gittiğinde suçlayacak biri var. Üstelik ekonomik döngüleri göz önünde bulundurunca ekonominin kötüleşme ihtimali de var.
Artık önümüzdeki iki yıl boyunca istediği şeyleri yapamamasının bir bahanesi olacak ve seçim meydanlarında bu durumu kullanacak.
Trump kendini Bill Clinton ve Barack Obama ile de kıyaslayabilir. İki lider de ikinci başkanlık seçimlerini kazanmadan önceki ara seçimlerde Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu kaybetmişti.