MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, parti teşkilatlarının kapatılmasına ilişkin, 'İl ve ilçe teşkilatlarımızın kapatılmasının hukuki açıdan hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Bu keyfi girişimler, genel merkez yönetimine ülkücü
MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, parti teşkilatlarının kapatılmasına ilişkin, 'İl ve ilçe teşkilatlarımızın kapatılmasının hukuki açıdan hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Bu keyfi girişimler, genel merkez yönetimine ülkücü öfke olarak geri dönmektedir. Ülküdaşlarımızın hakkını bağımsız Türk yargısı önünde sonuna kadar arayacağız' dedi.
MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, MHP teşkilatlarının kapatılmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ?Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez yönetimi önce 19 Şubat 2016 tarihinde Denizli, Aksaray, Uşak, Kilis İl, Aksaray Merkez İlçe Teşkilatlarını kapatmıştır. Daha sonra 20 Şubat 2016 tarihinde MHP İstanbul Fatih İlçe Başkanlığı ve son olarak da 22 Şubat 2016?da Elazığ, Bayburt, Samsun, Çorum, Tekirdağ, Kırklareli, Gümüşhane, Tokat İl Teşkilatları ile Elazığ, Bayburt, Gümüşhane Merkez İlçe Teşkilatlarını kapatmıştır. Anlaşıldığı üzere bu hukuksuz işlemler önümüzdeki günlerde de devam edecektir. Tek derdi koltuklarını korumak olduğu artık net olarak anlaşılan genel merkez yönetimi, yaklaştığı sonun arefesinde demokrasi ve ifade özgürlüğünü ayaklar altına almıştır? ifadelerini kullandı.
?İl ve ilçe teşkilatlarımızın kapatılmasının hukuki açıdan hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır? diyen Oğan, şunları kaydetti:
?Ülkücü iradenin tecellisiyle göreve gelmiş olan bu teşkilatların fütursuzca kapatılması, ülküdaşlarımızı yıldırmaya yönelik beyhude bir çabadır. Bu keyfi girişimler, genel merkez yönetimine ülkücü öfke olarak geri dönmektedir. Kapattıklarını düşündükleri teşkilatlarımız değil ülkücülerin gönül kapılarıdır. Unutulmamalıdır ki, şahsi ikbal beklentileri, makam ve koltuk kaygıları Türk milliyetçiliği davasından üstün değildir. Bizler bu hukuksuzluğa boyun eğmeyecek, ülkücü iradenin tasfiyesine izin vermeyeceğiz, ülküdaşlarımızın hakkını bağımsız Türk yargısı önünde sonuna kadar arayacağız. Hakkın, hukukun, adaletin, ülküdaşlığın baş üstünde tutulacağı o anın gelişi artık kaçınılmazdır.?
