Antalya?nın Alanya ilçesinde görev yapan avukatlar 25 Kasım ?Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü? kapsamında açıklama yaptı.
Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü?nde Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları Kurulu üyesi avukatlar Alanya Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
?Şiddete maruz kalan kadın sayısının giderek artıyor?
Üzerlerinde cübbeleriyle adliye önünde toplanan avukatlar adına konuşan Melek Civan, kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlali olduğu belirtti. Civan,? Şiddet kişinin fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik açıdan zarar görmesiyle, acı çekmesi, muhtemel hareketler, buna yönelik tehdit ve baskıyla ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal kurumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya her türlü tutum ve davranıştır. Günümüzde yalnızca kadın olmaları nedeniyle cinsiyete dayalı ayrımcığa uğrayan, şiddete maruz kalan kadın sayısının giderek artığını görüyoruz. Yapılan tüm eğitim, bilinçlendirme ve çalışmalara rağmen kadınların temel hak ve özgürlüklerinin ihlali engellememektedir? dedi.
?Ülkede her 3 kadından 1?i şiddet görüyor?
Ülkede her 3 kadından birinin şiddet gördüğünü aktaran Civan,? Ülkemizde her 3 kadından 1?i fiziksel, cinsel ve psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalıyor. Her yıl artan oranda yüzlerce kadın öldürülüyor. Dünya ekonomik formunun 2017 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre ülkemiz cinsiyet eşitliği sıralamasında 144 ülke arasında 130. sırada yer alıyor. Kadınlarımız istihdam alanlarından çekiliyor ve sosyal güvenceden yoksun bir şekilde zor koşullarda çalışmaya zorlanıyor. Kadınların siyasete katılma karar mekanizmalarında yer alma oranları olması gereken düzeyde değiller? diye konuştu.
?Ödünsüz uygulanması için çalışmalılar?
Kadına karşı şiddet alanında uzlaşma ve arabuluculuğuna da değinen Civan Şunları söyledi: ?Aile hukuku ve kadına karşı şiddet alanında uzlaşma ve arabuluculuk uygulanmasının düşünülmesi, nafaka konusunda yapılmak istenilen değişiklik sözleşme hükümlerinin ihlali olacağı için kabul edilemez. Eğitim müfredatına toplumsal cinsiyet dersinin eklenmemesi, kadına ve çocuklara yönelik davalarda barolarımızın katılma taleplerinin kabul edilmemesi yargılamalar sırasında kadınların ikincin mağduriyetlerine yol açılması gibi bir dizi sorun kadına yönelik şiddetle mücadele etkinliğini azaltmaktadır. Devlet ve siyasi iktidarlar, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak, tedbirleri almak, toplumsal zihniyetin dönüşümünü sağlayan, politikalar üretmeli ve bunun ödünsüz uygulanması için çalışmalılar. Bu alanda faaliyet gösteren barolarımız ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak durumundadır? ifadelerini kullandı.