Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 'Özelleştirmeden sonra çiftçinin sütünü vereceği kurum, fiyat istikrarsızlığına karşı kendini koruyacak müessese kalmadı. Çiftçinin kıpırdayacak hali kalmamıştır' dedi.
TBMM?de düzenlediği basın toplantısında 'Süt olmazsa et olmaz, et olmazsa süt olmaz' diyen Sarıbal, 'Çocuk ve gençler açısından süt olmazsa olmazdır. Protein, kalsiyum, fosfor, B2, B12 vitamin olmak üzere birçok besin öğesinin önemli kaynağıdır. Protein açısından günlük kullanılması gereken 105 gram proteinin yalnızca 33 gramı hayvansal proteindir. 2008?de süt fiyatları düştü ki, süt fiyatları düşmesi sırasında süt ineklerini kesti. 1980?li yıllardan başlayan liberal ekonomik düzen, tarım bu ülkemin sırtında kambur olarak görüldü' ifadelerini kullandı.
Süt endüstrisinin özelleştirmeye kurban verildiğini söyleyen Sarıbal şunları kaydetti:
'Özelleştirmeden sonra çiftçinin sütünü vereceği kurum, fiyat istikrarsızlığına karşı kendini koruyacak müessese kalmadı. Çiftçinin kıpırdayacak hali kalmamıştır. Doğu Anadolu?daki havacılığı yok etti. 2013 yılından beri süt konseyi kuruldu, süt fiyatlarını belirledi. 2014 yılından beri süt fiyatı 1.15 lira. Süt 1.15 liradan işlem görmedi, kış ortasında işlem gördü. Ama bugün süt fiyatı 80-90 kuruş. Kırmızı ette de sıkıntı var. Sütün ve kırmızı etin geleceği daha büyük risklere doğru gidiyor. Sütü üretmek için girdilerin düşmesi lazım. Bir çuval yemin fiyatı 50 TL. Çıkış yolu ithalat olmuştur.'
Sarıbal, 'Sütte yaşanan krizin sebebi 1980 yılından beri uygulanan politikadır. Bu ülkenin insanının sağlıklı beslenmesi için süt ve et serbest piyasa ekonomisine bırakılacak mı, bırakılmayacak mı? Sadece sıfır faizle krediden yararlanmak için avukat, doktor kredi almıştır. O gün ne kadar kredi verildi, ne kadar hayvan dağıtıldı hükümetin bunlara cevap vermesi lazım' diye konuştu.
Süt fiyatları düşse de devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyleyen Sarıbal, mera hayvancılığının sağlanması gerektiğine işaret etti.