Enpolitik.com köşe yazarı, iletişimci, İTÜ TMDK Sanatçı Öğretim Üyesi Dr. Göktan Ay?ın, Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Sn. Erol Parlak ile sitemiz için yaptığı görüşmeyi siz değerli okuyucularımız ile payla
Enpolitik.com köşe yazarı, iletişimci, İTÜ TMDK Sanatçı Öğretim Üyesi Dr. Göktan Ay?ın, Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Sn. Erol Parlak ile sitemiz için yaptığı görüşmeyi yayımlıyoruz.
AY: Sn. Hocam, müzik alanında ?ilk olan? bir üniversitenin ?kurucu rektörlüğünü? yapıyorsunuz, kolay değil, nelerle karşılaşıyorsunuz ve neler hissediyorsunuz?
PARLAK: Yeni bir üniversite, -yöneticilik tecrübemiz olmasına karşın- yeni bir görev; takdir olunur ki bünyesinde çeşitli zorlukları barındırıyor. Ancak; güçlü yapılanmamız, tecrübeli ve çözüm üretme potansiyeli yüksek ekibimiz, idari-akademik kadrolarımız sayesinde büyük bir azim içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
AY: Çalışmalarınızda; size bu ağır ve önemli görevi tevdi eden Cumhurbaşkanımızdan destek alıyor musunuz? Özellikle Sn. İbrahim Kalın Bey?in müziğe olan ilgisi üniversite sorunlarının çözümüne olumlu yansıyor mu?
PARLAK: Sn. Cumhurbaşkanımızın bizi takip ettiğini, çalışmalarımızdan haberdar olduğunu ve özellikle daha en başından beri yanımızda olup, tüm süreçlere katkı sağlamakta olan Sn. İbrahim Kalın?dan bilgiler edindiğini biliyoruz.
AY: Yıllardır İstanbul?da yaşadınız ve İTÜ TMDK?da görev yaptınız, akademik çalışmalarınızı ve unvanlarınızı buradan aldınız. İki açıdan soracağız;
a) İstanbul?dan ayrılmak zor oldu mu?
b) İTÜ TMDK?dan ayrılmak zor oldu mu?
PARLAK: Benim çocukluğum küçük yaşlardan itibaren Ankara?da geçti, yani hem Ankara çocuğum hem de ailem hala Ankara?da yaşıyor. Bu nedenle geri dönüşün zor olmadığını söyleyebilirim. Elbette ki, otuz altı yıl gibi uzun bir süre yaşadığım İstanbul?u bırakıp gitmek önemli bir karardı ama geldiğim nokta itibarıyla fazlaca zorlanmadan Ankara?ya tekrar alıştım diyebilirim. Özellikle İTÜ TMDK?nın benim için ayrı bir yeri var; yetiştiğim, kıymetli hocalarımdan değerli bilgiler aldığım, hayata atıldığım ve yıllarca görev yaptığım kurumum. İçimde bir burukluk olmadı değil, fakat üniversitemizi kurmak, yapılandırmak ve ilerletmek adına girdiğimiz yoğun çalışma süreci ve ağır tempo nedeniyle adeta bunları düşünecek zaman dahi bulamıyoruz.
AY: Müzik alanı insanlarının sizden ne beklediğini ve bu beklentilerin çalışmalarınıza destek olup olmadığı konusunda neler söylersiniz?
PARLAK: Alanımızın önde gelen birçok isminin bizi ve üniversitemizi önemsediklerini ve çok şey beklediklerini biliyoruz. Bunu her fırsatta dillendiren çok sayıda insanımız var. Bu durum elbette ki bizi daha da yüreklendiriyor ve gayretimizi arttırıyor. Biz de bu güvene layık olmaya ve beklentilere uygun hizmetler üretmeye çalışıyoruz.
AY: Üniversitenin müzikteki amacı nedir? Sizden beklentiler var mı? Bunlara cevap vereceğinizi düşünüyor musunuz?
PARLAK: Üniversitemizin öncelikli amacı; ruhunu ülkemizin köklü tarihi ve kültüründen alan, ancak, evrenselliği gözeterek dünyaya geniş bir medeniyet ufkuyla bakabilen, sanata dair sahip olduğumuz tüm imkânları olumlu bir potansiyel olarak değerlendirip ele alan, öncü bir kurum olmaktır. Buradan hareketle, ulusal, bölgesel ve küresel ölçekte öncü; tercih edilen, saygın bir üniversite haline gelmek sanatsal, eğitsel, bilimsel ve felsefi birikimin ilerlemesine, ülkemizin temsiline ve kamuoyunun gelişimine katkı sağlamak; evrensel bilim ve çağdaş eğitim-öğretim ilkeleri ışığında bilim insanları ve sanatçılar yetiştirmek ve ülkemize değer katıp uluslararası alanda başarı ile temsil etmektir.
AY: Türk müziğinde terminoloji, eğitim ? dil birliği, ses sistemleri, makam-ayak-dizi konuları netleşmeyen, üzerinde anlaşma sağlanamayan konular? Siz, bu birliği nasıl sağlayacaksınız?
PARLAK: Biz, üniversitemizin yapılandırılması dahil bir çok konuda, alanımızdaki hemen tüm kurumları ve değerli simaları dikkate alarak ortak akıl ile ilerleme yönünde adımlar attık. Sizi de davet ettiğimiz çalıştaylar serisinde görüşler ve katkılar aldık. Malumunuz, bu çalıştaylardan biri de teori, terminoloji ve notasyon gibi eğitimde dil birliğini oluşturabilme adına idi. Çalıştayda kıymetli bilgiler ve ilerleme yolları ortaya çıktı. Bunları zaman içerisinde gene hep birlikte olgunlaştırarak iyi bir noktaya geleceğimize inanıyoruz, yeter ki birlik beraberlik içinde hareket edelim. Zira bu temel konunun çözümlenmesi eğitimdeki ilerlememizin anahtarı niteliğindedir.
AY: 2018/2019 eğitim yılında ilk Fakültenizi açtınız, öğrencilerinizi aldınız. Hayırlı olsun. İlk eğitim çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz?
PARLAK: ?Müzik Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi? lisans programı kapsamında Müzikoloji, Müzik Teorisi ve Müzik Teknolojileri Bölümlerimize ve ayrıca enstitümüz bünyesinde Müzik Bilimleri yüksek lisans ve doktora programlarımıza da öğrencilerimizi alarak eğitime başladık. Özellikle lisansüstü programlarımıza başvuruların rekor denebilecek sayıda olduğunu belirtmek isterim.
AY: Görüşüm; ?üniversite, yeni uluslararası yapılanmaya göre ?Güzel Sanatlar? alanından çekilip, ?Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi? haline dönmelidir.? Yaptığınız iki çalıştay da müzik üzerineydi. Acaba, aynı görüşte miyiz? N e dersiniz?
PARLAK: Bizim daha en başından önerimiz bir Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi kurulması yönünde idi. Fakat hem Ankara?da böylesi bir yapının bulunmaması hem de üniversitemizin yerleşkesindeki güçlü fiziki altyapı nedeniyle ?Sanat ve Tasarım Fakültesi? adlı bir yapı eklenmiş. Ancak, müzik odaklı üç fakültemiz ve lisansüstü programlarımızla üniversitemizin ağırlık noktası hala müziktedir. Takdir olunur ki biraz zamana ihtiyacımız bulunmaktadır. Elbette ki her şey ileride daha iyi değerlendirilecektir.
Resim: (Soldan sağa) Okan Murat Öztürk, Doç.Dr. Süleyman Doğan, Prof. Erol Parlak, Özay Önal, Ben, Dr.Öğr.Üy. Erdem Şimşek, Serdar Kılıç ile BENGİ Bağlama Üçlüsü 30.yıl konser öncesi, CRR?de birlikteyiz..
AY: Kadro konusunda bir sıkıntı var mı? Davet ettiğiniz sanatçı-akademisyenler; İstanbul?u bırakıp, Ankara?ya gelmekten imtina ediyorlar mı?
PARLAK: Bu konuda kısmen bir sıkıntı yaşadığımız doğrudur ancak, bahsettiğinizin tam aksi durumlar da olmaktadır.
AY: Unvan için çalışmayan, ama alanında çok iyi olan ve gelmek isteyen bazı sanatçıları üniversiteye kazandırmak için, (TİP) Sözleşmeli Sanatçı Norm Kadrolarının açılması gerek. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, bir çalışmanız var mı?
PARLAK: Bu konuda başta Sayın İbrahim Kalın olmak üzere çeşitli düzeyde mercilere başvurarak ilerleyebilme adına çalışmalar yaptık. Zira eğer bu konuyu çözebilirsek, alanımızdaki çok kıymetli sanatçılarımızla öğrencilerimizi yan yana getirebilme ve katkılarını alabilme şansına erişmiş olacağız.
AY: Enpolitik.com için verdiğiniz röportaj için teşekkür ediyor, başarılar diliyor, yeni öğrencilerimize zihin açıklığı diliyoruz?
PARLAK: Ben de şahsım ve üniversitem adına, sizlere teşekkür ediyorum.