Paralimpik milli sporcular, mülteci çocuklarla Ankara?da bir araya geldi. Milli masa tenisi sporcuları ile maç yapan çocuklar doyasıya eğlendi.
Türkiye?de geçici koruma altında bulunan yabancıların yaşamlarını kolaylaştırmak adına psiko-sosyal destek almalarını sağlamak, eğitim yönlendirme ve koruma çalışmaları kapsamında Türk Kızılayı tarafından kurulan Toplum Merkezi, özel bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Paralimpik milli masa tenisi sporcuları Nesim Turan ve Ebru Can ile milli güreşçi Banu Bozkurt, Toplum Merkezi Çocuk Dostu Alanı?nda mülteci çocuklarla bir araya geldi. Etkinlikte çocuklara kendi başarı hikayelerini anlatan milli sporcular, şampiyonluk turnuvalarını da video gösterimiyle paylaştı. Çocuklar güreşçi Bozkurt ile güreşmeye çekinirken, masa tenisi sporcuları Turan ve Can ile masa tenisi oynadı.
Milli güreşçi Banu Bozkurt, İHA muhabirine yaptığı açıklamada babasının milli takım antrenörü olmasının sporla tanışmasında bir etken olduğunu belirtti. Güreşin çok ağır bir antrenman dönemi olduğunu anlatan Bozkurt, çocukluktan bu sporun içinde olmasından dolayı kendisinin çok zorlanmadığını ve güreşin kendisi için bir hayat tarzı olduğunu söyledi. Bozkurt, bir kadın olarak bu sporda başarı elde etmesinden duyduğu gururu da dile getirdi. Mülteci çocuklarla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu ifade eden Bozkurt, 'Çocukların müsabakamı izlerkenki gülüşü bana iyi ki buradayım dedirtti. İyi ki buradayım, iyi ki başardım' şeklinde konuştu.
'İstediğin zaman her şeyi başarabiliyorsun'
Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü mezunu milli masa tenisi sporcusu Ebru Can ise, 15 yıldır masa tenisi oynadığını dile getirdi. Can, 'Ben hem bedensel engelliler kategorisinde hem de normallerle yarışıyorum. Kendimi engelli olarak görmüyorum, beni zorlayan bir engelim yok. İlk zamanlarda bu kadar dereceler elde edeceğimi hiç düşünmüyordum, çalışmalar sayesinde buraya kadar geldim. İstediğin zaman her şeyi başarabiliyorsun aslında' diye konuştu.
Can, bu süreçte annesinin en büyük destekçisi olduğunu söyleyerek, 'Annem bana ?Kendini hiç engelli olarak düşünme. Normal bir insan bir şeyi yarım saatte yapıyorsa, sen onu bir saatte yaparsın ama yaparsın? dedi. Annem uzun kollu montlarımı, tişörtlerimi, bütün kıyafetlerimi keserek engelimi saklamamam gerektiğini gösterdi' dedi.
'Devletiniz sizi ödüllendiriyor'
Milli masa tenisi sporcusu Nesim Turan da, hayattaki başarı hikayesini ailesine, çevresine ve arkadaşlarına borçlu olduğunu ifade etti. Turan, 'Ben kendimi toplumda bir engelli olarak görmüyorum. Ben bir bireyim, nefes alan, seven, sevilen, arkadaşı olan, gezen, sosyal hayatı olan bir bireyim. Ben kendimi böyle gördüğüm için aslında çok da bir zorluk yaşamıyorum. En büyük etkenlerden birisi de spor. Çünkü benim hayatımı ve bakış açımı değiştirdi. Tek başınıza bir şey başarabilmek dünyanın en güzel şeyi. Bunun karşılığında devletiniz de sizi ödüllendiriyor. Kimseye muhtaç olmadan bir hayat devam ettiriyorsunuz. Annemle babamın en büyük derdi Nesim?e ne olacak iken şimdi dert olmaktan çıktım derman oluyorum artık onlara spor sayesinde. Bugün burada da çocuklarla bir araya geldik. Bizleri görünce gülümsediler, heyecanlandılar. Onları anlayıp bunu hissettirmeliyiz ki hayatları daha da zindan olmasın' dedi.
Çocuklar, milli sporcularla masa tenisi oynamak için birbiriyle yarıştı. Kimi raketi eline ilk kez alırken, kimisi ustaca hareketler sergiledi.