Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr.Çağlar Yıldız, her 10 kadından 7?sinde görülen myomların iyi huylu tümörler olduğunu ve kansere dönüşmediklerini belirtti.
Sivas Medicana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr.Çağlar Yıldız her 10 kadından 7?sinde görülen myomlar ile ilgili bilinmeyenleri anlattı. Myomlarların, rahim düz kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörler olduğunu ve Kanser riskini artırmadığı gibi kansere de neden olmadığını belirten Yıldız, ?Myomlar yaklaşık olarak 10 kadından 7?sinde görülmektedir, sıklıkla şikayete sebep olmadıkları için birçok kadın myomu olduğunun farkında değildir, ancak yüzde 25 kadarında çeşitli şikayetlere neden olmaktadırlar? dedi.
Aile öyküsü riski arttırıyor
Yıldız, myomların neden olduğu rahatsızlıklara değinerek aile öyküsünün myom oluşumunu arttırdığını ifade etti. Yıldız, ?En sık görülen şikayetler; yoğun adet kanamaları, bir haftadan uzun süren adetler, alt karın bölgesinde hissedilen basınç hissi ve ağrı, sık idrara çıkma, kabızlık ve daha seyrek olmak üzere sırt ve bacaklara vuran ağrılardır. Şikayetler myomların rahim içerisindeki yerleşim yerlerine, sayılarına ve boyutlarına göre değişmektedir. Üreme çağındaki kadınlar özellikle risk grubu içerisindedirler. Annede veya kız kardeşlerinde myom olması da riskin yüksek olması ile ilgilidir. Siyahi kadınlarda, obezlerde, erken yaşta adet görmeye başlayanlarda, vitamin D eksikliği olanlarda, kırmızı etten zengin ve yeşil sebzelerden eksik beslenenlerde daha sık görülmektedir? dedi.
Gebelikte risk oluşturuyorlar
Yıldız, myomların gebelikte bazı riskler oluşturduğuna dikkat çekerek, ?Ağır adet kanamaları nedeniyle ortaya çıkan anemi ve dolayısıyla gelişen sürekli halsizlik ve yorgunluk hissi önemli bir komplikasyonudur. Büyük boyutlara ulaşan myomlar idrar yollarına veya bağırsaklara baskı yaparak bunlara ait problemlere de neden olabilmektedir. Gebelik oluşumunu engelleyebildiği gibi gebelikte düşüğe veya erken doğuma da neden olabilmektedirler. Yine gebelikte bebek gelişimin yetersiz olmasına veya bebeğin eşinin erken ayrılmasına sebep olabilmektedirler? dedi.
Tesadüfen tespit ediliyor
Yıldız, myonların genellikle farklı rahatsızlıkların kontrolünde tesadüfen tespit edildiğini belirterek, ?Myomlar sıklıkla başka bir sebeple yapılan muayeneler ve ya rutin kontroller esnasında tesadüfen tespit edilmektedirler. Klinik muayenede şüphe edilen durumlarda yapılan ultrasonografi ile myom tanısı kolayca konabilmektedir. Yine rahim filmi (HSG), histerosonografi ve ya histeroskopi yöntemleri ile rahim içi boşluğunu etkileyen myomlar görüntülenebilir. Daha ileri görüntülemeye ihtiyaç duyulduğunda MR görüntüleme veya tomografi kullanılabilir? dedi.
Nasıl tedavi edilir
Herhangi bir şikayete veya komplikasyona neden olmayan myomlar takibe alınıp herhangi bir müdahale yapılamayacağını ifade eden Yıldız, gerek duyulduğunda ise tedavi metotlarını şu şekilde sıraladı:
?Unutulmamalıdır ki myomlar kansere neden olmaz. İlaçla tedavinin temelinde myomların ortadan kaldırılması değil küçültülmesi veya sebep oldukları şikayetleri gidermek yatmaktadır. Myomların hormona bağımlı tümörler olması sebebiyle bu hormonları hedef alan tedaviler verilebilir.Diğer taraftan açık cerrahi yapılması ve hatta rahmin tamamının alınması gibi cerrahi seçeneklerde vardır. Bu seçeneklerden hangisinin kullanılacağına hastanın yaşı, genel sağlık durumu , gebelik isteğinin olup olmaması ve myomların yerleşimine bakılarak karar verilmelidir.?