İSTANBUL (AA) - 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi, modern sergileme teknolojileri ve güncellenmiş içeriğiyle Neve Şalom Sinagogu içinde ziyarete açıldı.
Müzede düzenlenen basın toplantısında konuşan 500. Yıl Vakfı Başkanı Moris Levi, sinagogun bulunduğu binanın 1948'de planlanıp, 1951'de tamamlandığını belirterek, 'Biz Sefarad Yahudileri dua etmek için böyle görkemli yapılara ihtiyaç duymayız. Mescid diye tabir edebileceğimiz, 10 Yahudi'nin içine sığabileceği küçük, gösterişsiz bir mekan yeterlidir. Buna rağmen, neredeyse 30-40 yıl içinde, Türk Yahudileri, bu bölgenin en büyük iki sinagogunu, Edirne Sinagogu ve Neve Şalom Sinagogu'nu inşa etmek için bütün varlıklarını ortaya koymuşlar. Neden bunu yapmışlar? Çünkü geleceklerini bu topraklarda görmeye devam etmişler, her şeye rağmen. Bize babalarımızın ve büyükbabalarımızın kuşaklar boyunca söylediği gibi, bu toprakların mucizeler ülkesi olduğuna inanmışlar. Bütün olanlardan sonra, bu ülkeyi terk ederlerse alıştıkları yaşam şekli ve kültürleriyle, gittikleri yerde mutsuz olabileceklerini düşünmüşler' dedi.
Hazreti İbrahim'in torunları olarak yaklaşık 2 bin 300 yıldır bu topraklarda olduklarını dile getiren Levi, şunları kaydetti:
'Müzemizin de içinde bulunduğu 500. Yıl Vakfımız, kendisine milat, başlangıç olarak 500-520 yıl öncesini, 1492'yi almıştır. İspanya'dan Sefarad Yahudilerinin kovuldukları tarih. O dönemde gemilerini göndererek, atalarımızı bu topraklara getiren İkinci Beyazıt Han tabii ki çağının çok önünde bir insanlık örneği göstermiştir. Öte yandan buraya gelen Yahudilerin de son derece faydalı olacaklarını düşünmüş ve hareket etmiştir.'Moris Levi, ordularla büyük bir devlet kurulabileceğini ancak o devletin yürümesi için sanatçı, esnaf, düşünür, öğretmen, tıp adamı gibi çalışan ve üreten insanlara ihtiyaç duyulacağını aktararak, 'İkinci Beyazıt Han'ın İspanya kralını kast ederek şöyle dediği rivayet ediliyor; 'Bu hükümdarı nasıl akıllı ve bilge olarak nitelendirebilirsiniz? Kendi ülkesini yoksullaştırıyor. Benim ülkemi zenginleştiriyor.' Bizim atalarımız buraya geldiğinde sadece bir yaşam kaygısıyla gelmediler. Bundan sonra yaşayacakları ülkeye faydalı olma bilincini edinmişlerdi ve bunun için gerçekten çalıştılar' ifadelerini kullandı.