Fatih Erbakan: '(Necmettin Erbakan) Azim ve kararlılıkla ilgili, 1956'nın Türkiye'sinde Gümüş Motor'u kurmak, bir azim ve kararlılık efsanesidir. 30 yaşında bir insan... O zamanki Türkiye'nin şartları içerisinde bir toplu iğnenin bile ?
İSTANBUL (AA) - İSMAİL ÖZDEMİR - Eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın oğlu ve Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, babasının hayatına dair, 'Azim ve kararlılıkla ilgili, 1956'nın Türkiye'sinde Gümüş Motor'u kurmak, bir azim ve kararlılık efsanesidir. 30 yaşında bir insan... O zamanki Türkiye'nin şartları içerisinde bir toplu iğnenin bile üretilemeyeceği iddia edilirken, yılda 5 bin adet yerli ve dizel motor üretebilecek fabrika kurmak dile kolay' dedi.
Necmettin Erbakan ölümünün 5'inci yıl dönümünde tüm yurtta çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Erbakan'ın oğlu ve Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, tüm Türkiye'yi dolaşarak babasının fikrini ve çalışmalarını anlatıyor.
Fatih Erbakan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının siyaseti Allah rızası için yaptığını söyledi. Onun, bunu bir ibadet olarak gördüğünü, cihad ibadeti için siyaset yaptığını ifade eden Erbakan, babasının hayatının her alanında siyasetin yer bulduğunu aktardı.
Erbakan, babasının tüm hayatını siyasete vakfettiğini belirterek, şunları anlattı:
'İlerlemiş yaşı dolayısıyla fizik tedavi yapılması gerekiyordu, fizik tedavi uzmanı genç bir arkadaş gelirdi, orada onunla fizik tedavi hareketlerini yaparken, ona bir yandan siyonizmi anlatıyor, Milli Görüş'ü anlatıyor, davasını anlatıyordu. Bir nikah kıyılacak, o nikahta kendisi şahit, nikah memuru gelmiş belediyeden, nikah kıyılana kadar geçen 5-10 dakikalık süre içerisinde o nikah memuruna davasını anlatırdı. Bunlara rağmen insani özellikleri de gelişmiş, merhametinden, şefkatinden, aile kavramına verdiği büyük değerden dolayı, bütün yoğunluğuna rağmen, bütün hayatını davasına vakfetmesine rağmen, cihada vakfetmesine rağmen bizlerle de, ablalarım ve benimle de, rahmetli annemle de yakından ilgilenirdi. Fırsat buldukça elinden gelenin azamisini göstererek, bizimle de ilgilenirdi.
Beraber top oynadığımızı hatırlıyorum, Bolu'da bir otele dinlenmeye gittiğimiz zaman, o otelin yeşil çimenlik bir bahçesi vardı, orada top oynardık. Beraber lego yapardık. Mukavvaları, kartonları keserek, eski spreylerin kapaklarındaki plastiklerini kullanarak, bunları kesip, yapıştırarak tank yaptığını, gemi yaptığını, otobüs yaptığını, kamyon yaptığını hatırlıyorum. En büyük zevklerinden bir tanesi de yurtdışı gezilerine gittiği zaman oralardan mutlaka, ablalarıma, bana ve anneme bir hediye getirirdi. Ankara'ya evine döndüğü zaman, ilk işi o valizi salonun ortasına getirir, hepimize hediyelerini verirdi. Bizim yüz ifademiz, sevincimiz onu mutlu ederdi. Bütün yoğunluğuna rağmen bizlere de elinden gelen ilgiyi gösterirdi.'
- 'Gümüş Motor'u kurmak, bir azim ve kararlılık efsanesidir?'
Erbakan, babasının zekasının Allah vergisi olduğunu, Allah'ın ağır yükler yükleyeceği kullarına, adaleti gereği meziyetleri de beraberinde verdiğini kaydetti.
Necmettin Erbakan'ın hafızasının, zekasının, azminin, kararlılığının son derece önemli olduğunu vurgulayan Fatih Erbakan, 'Örneğin azim ve kararlılıkla ilgili, 1956'nın Türkiye'sinde Gümüş Motor'u kurmak, bir azim ve kararlılık efsanesidir. 30 yaşında bir insan... O zamanki Türkiye'nin şartları içerisinde bir toplu iğnenin bile üretilemeyeceği iddia edilirken, yılda 5 bin adet yerli ve dizel motor üretebilecek fabrika kurmak dile kolay. 30 yaşında genç bir mühendis olarak geliyorsunuz, yüzün üzerinde sermaye sahibi, babanız, dedeniz yaşında insanı da ikna edip onların ortaklığıyla fabrikayı kuruyorsunuz, bu gerçekten inanılması güç bir olay. Dört partinizi kapatıyorlar, 75 yaşında olmanıza rağmen beşinci partiyi kuruyorsunuz, buradaki moral, motivasyon, azim, kararlılık, hedefe kilitlenme gerçekten de üzerinde durulması gereken bir olay' diye konuştu.
Babasının 54. Hükümet'in başında olduğu zamanlara dair bir anısını paylaşan Erbakan, hükümetin kurulduğu zaman, memura, işçiye, emekliye en az yüzde elli zam yapılması gerektiğini açıkladığını, o dönem hükümet ortağı olan Çiller'in, bunun 'zor olduğunu' söylemesi üzerine Erbakan'ın, 'önce vereceğiz, sonra imkan bulacağız' dediğini aktardı.
- 'Derin imanı onun dik duruşla 28 Şubat'a bakmasına yol açıyo?rdu'
Necmettin Erbakan'ın imanlı biri olmasının onun çok metanetli ve sabırlı olmasını sağladığını dile getiren Erbakan, duygusal davranmadığını, rasyonel hareket ettiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
'Devlet adamı kişiliği, geçmişteki tecrübeleri ve o derin imanı, onun dik duruşla 28 Şubat'a bakmasına yol açıyordu. İnce düşünceli bir insandı, etrafındaki insanları üzmekten imtina eden bir insandı. 28 Şubat'ın hareketli döneminde, danışmanlarından biri gözaltına alınacağı bilgisine ulaşıyor. Cuma gününden haber veriyorlar, 'pazartesi günü gözaltına alınabilirsiniz' diye. 'Eğer imkanınız varsa, yurtdışı çıkış yasağı falan yokken, kaçın yurtdışına' diyorlar. Erbakan Hocamız bu haberi alınca gayet sakin bir şekilde, 'hiçbir yere kaçmayacaksınız, gelsinler alsınlar, gidip sizler de en güzel şekilde savunmanızı yapacaksınız. Siz şimdi cuma akşamından eve gider gitmez çocuklarınıza söylemeyeceksiniz, boş yere onları iki gün fazladan üzmeyeceksiniz, nasıl olsa pazartesiden itibaren öğrenip üzülecekler, boşu boşuna bu aradaki iki günde de onları üzmeyeceksiniz.' Bu, ince düşünceli olduğunu gösterir. Son derece sıkıntılı bir dönemde düşündüğü noktaya bakın.'