Tarih: 18.01.2019 19:20

Dr. Çakır: 'Çocuğun Karnesi Bir Bakıma Ebeveynlerin Karnesidir'

Facebook Twitter Linked-in

Çocuğun karnesi ile anne-baba arasında bir nedensellik ilişkisi olabileceğini vurgulayan Çocuk-Genç Psikiyatrisi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mahmut Çakır, yarıyıl tatilinde sonuçlardan bazı dersler çıkarılması gerektiğini söyledi.

Sömestr tatilinin fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Medicana Hastanesi Çocuk-Genç Psikiyatrisi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mahmut Çakır, ebeveynlere bazı önerilerde bulundu. Ebeveynlerin çocukların karnelerine tepki vermeden bazı durumları göz önünde bulundurmaları gerektiğini belirten Çakır, 'Çünkü çocuğumuzun karnesi bir yerde ebeveynin yansıması ve ebeveynin karnesidir. Çünkü işler iyi gitmemiş ise buradaki nedensellikle ilgili anne-babanın yeterince farkındalığı, ilgisi ve çözüm odaklı çabası yeterince olmamıştır, olamamıştır. Çünkü çocuğu tanıma ve tanımlama, güçlü ve daha az güçlü taraflarını belirleme, planlı-organize, keyifli ve ilgi duyduğu şekilde bir eğitim programı sunmada yetersiz kalınmıştır. Çünkü bunları yapmak yerine, çocuğun çıkmazları ve yetenekleri göz ardı edilerek moda haline gelmiş klişe bir yaklaşım olan ?kuru bir yüksek başarı beklentisi? içine girilmiştir. Çünkü karşılığı olmayan yüksek başarı beklentisinin olması için yeterli ders çalışma olmadığında ve başarı düzeyi yakalanamadığında, ?sen tembelsin, çalışmıyorsun, kafan çalışmıyor? gibi itham edici, yargılayıcı, sorgulayıcı ve suçlayıcı bir tutum ve yaklaşım tarzı sergilenmiştir. Çünkü bunun yerine çocuğun yetenekleri ölçüsünde, koşullandırmayan bir yaklaşımda bulunulmamıştır ve kendisiyle ilgili her durumda birlikte karar vermeyi ?biriciklik? kabul eden düşünce ve duygu paylaşımı yapılmamıştır' dedi.

Doğru

Dr. Mahmut Çakır yapılması doğru, çocuğa fayda sağlayacak konular hakkında şunları söyledi:

'Çocuk ya da ergenin planlı programlı ders çalışması yönünde motivasyonu sağlanırsa ve bunun için uygun rol model arkadaşlara entegre edilirse, eksik ya da yetersiz olduğu alanlar belirlenip bu yönde desteklenirse, ilgi duyduğu, haz ve keyif aldığı eğitim programı uygulanırsa, çocuğun zor anladığı, hemen unuttuğu, bu nedenle çalışma motivasyonunun ve verim ortaya koymada becerisinin düşük olduğu dersler ve konular belirlenip bireysel eğitim desteği sağlanırsa, tek bir hedef ya da seçeneğe koşullanıp plan yapmak yerine farklı ve yeteneğine uygun seçenekler öngörülürse, akademik başarısı yanında sosyal baş etme ve iletişim kurma becerisinin istenilen düzeye gelmesi için uygun çevresel ve okul destek sistemleri oluşturulursa ve yapılandırılıp sunulursa, birinci dönem akademik başarısının daha iyi olmasını engelleyen çocuğun kendi çıkmazları ve bunu telafi edecek eğitsel desteğin eksikliği yönünde yeterince farkındalık ve düzeltilmesi için karalılık varsa, bunun için çocukla birlikte karar verilip gösterdiği her çabayı ve verim olarak ortaya koyduğu her sonucu ödüllendiren, verimsiz ve olumsuz sonuçları gerekirse görmezden gelen bir yaklaşım benimsenirse yapılan doğrudur' diye konuştu.

Yanlış

Ebeveynlerin yanlış yaklaşımlarının çocuğa zarar vereceğinin altını çizen Çakır, 'Gösterdiği çabayı takdir etmek ve ödüllendirmek yerine sadece elde edilen başarıyı benimseyen ve önemseyen bir yaklaşım sergilenirse, özellikle internet ya da sosyal medya bağımlılığı olan çocuklarda suçlamaya, kısır döngüye giren tartışmaya ve dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu belirtilerine yönelik danışmanlık ve değerlendirme gereksinimi düşünülmediyse, ders çalışmayı önemsemeyen, umursamaz davranan ve sorumluluğu olmayan çocuklarımız için ?acaba biz onları sırf kendi oldukları için yeterince önemsedik mi ya da önemsiyor muyuz? sorusu dolu dolu karşılık bulmuyorsa, birinci dönemde yetersizlik ya da olumsuzlukların (hem çocuk hem ebeveynde) nedenlerine yönelik çocukla birlikte değerlendirme yapılıp yeni yaklaşım tarzı ve olası destek sistemleri halen belirlenemediyse, yetersiz ya da eksik olan durumların tespit edilip klinik ve/veya eğitsel destekleri hedefleyen bir öngörü ve buna yönelik plan yeterince yoksa, çocuklara en büyük ve güzel karne hediyesi ?anne-baba ile geçirilen keyifli zamanlardır? prensibine uygun bir şekilde karne tatilini birlikte geçirerek zaman ve duygu paylaşımı yapılmıyorsa ya da yapılmadıysa, çocuğun karne sonucunu sorgulamaktansa bununla ilgili fikirleri öğrenilmediyse ve ne düşündüğünü söylemesine fırsat verilmediyse yapılan yanlıştır' şeklinde konuştu.

Uzman-eğitimci-aile

Uzman kişi, eğitimci ve aile üçgenin önemine değinen Çakır, 'Sürekli ve planlı bir şekilde çalışıp didinmesine karşın hedeflenen başarıyı yakalamayan çocuklarımızın kendilerinin çabasının takdir edilmesine ve başarıyı engelleyen nedenlerin farkında olunmasına gereksinimleri vardır. Bu amaçla nedenlerin belirlenmesinde muhatabı olan gerçek uzmanından danışmanlık almak, okuldaki eğitimcilerin gözlemlerinden yararlanmak, uzman kişi-eğitimci-aile şeklinde iletişim ve bilgi paylaşımı ağını oluşturmak gerekebilecektir. Algılama düzeyi ve hızı yetersiz olan ve hemen unutan bir çocukta özel öğrenme güçlüğü, plan-program yapmada ve odaklanmakta zorlanan, ödevlerini erteleyen ve ders başarısını hiç önemsemeyen bir öğrencide dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, normal zamanda iyi yapan ve iyi düzeyde bilgiye sahip olmasına karşın sınavda başarısız olan çocukta performans ya da sınav kaygısı ve okula gitmede isteksizlik-okuldan kaçma davranışı sergileyen bir çocukta onu zorlayan bir derse karşı özgül fobi ya da sosyal fobi gibi nedenleri ortaya koymada ve nedenleri ortadan kaldırmada bu üçlü iletişim ve bilgi paylaşım ağı olmazsa olmazdır' diye açıklamalarda bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —