İlk Alman-Fransız dostluk antlaşmasının imzalanmasından 56 sene sonra, iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştiren ikinci sözleşme Almanya Aachen?de imzalandı.
Aachen Antlaşması olarak isimlendirilen ve 28 maddeden oluşan ikinci antlaşmada ekonomi, kültür ve yapay zekâ alanlarında ortak projeler geliştirmek ve iki ülkenin her alanda ikili ilişkilerini pekiştirerek, toplumların daha da yakınlaşmasının sağlanması amaçlanıyor. Askeri, ekonomik ve kültürel işbirliğinin yanı sıra iki ülke insanının yakınlaşarak birbirlerini daha iyi tanıması için projeler geliştirilecek. Aachen Sözleşmesi?ni, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron imzaladı.
İkinci Dünya Savaşı?nda karşılıklı savaşan iki ülke 22 Ocak 1963?te Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle ve Almanya Başbakanı Konrad Adenauer tarafından imzalanan Elysee Antlaşması ile tekrar barışmanın ve yakınlaşmanın ilk adımını atmıştı. Yeni imzalanan Aachen Sözleşmesi fazla yenilik içermiyor ama daha çok siyasi mesaj niteliği bulunuyor. Sadece savunma ve güvenlik alanlarında yeni ve kapsamlı işbirliğini öngörülen anlaşmada, Avrupa güvenlik politikalarında işbirliğinin genişletilmesi, ekonomik bütünleşmenin hızlandırılması, çevre ve iklim politikalarının koordine edilmesi planlanıyor.
Ekonomik alan yenilenecek
Antlaşma gereğince iki ülke ikili işbirliği kapsamında, AB reformlarının da hızlandırılması düşünülüyor. Senede en az 4 kez bir bakan diğer ülkenin bakanlar kurulu toplantısına katılacak. Bir ortak savunma ve güvenlik komisyonu oluşturulacak. Komisyon bu alandaki ortak çalışmaları kontrol ve koordine edecek. Burada Almanya?nın silah ihracatında, Fransa?ya göre daha seçici olması sorun teşkil ediyor. Yine kurulacak finans ve ekonomi komisyonu, ortak bir ekonomik alan oluşturulması için çalışacak. Komisyon özellikle, yapay zekâ alanında ileriye yönelik ortak stratejiler geliştirme ve ARGE çalışmalarını koordine edecek.
Merkel: ?Geleceğimiz söz konusu?
Aachen?deki imza töreninde açılış konuşmasını yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni antlaşmanın iki ülkenin gelecekteki işbirliğinin çerçevesini çizdiğini söyledi. İmza töreninden sonra konuşan Merkel, Avrupa?da popülizmin attığına dikkat çekerek, ?Özel bir zaman diliminden geçiyoruz ve bu zaman diliminde kararlı, açık ve geleceğe yönelik cevaplara ihtiyacımız var. Günümüzün Avrupa?sı, 1963?lerin Avrupa?sıyla kıyaslanamaz. Avrupa ülkelerinde popülizme ve milliyetçilik artıyor. Avrupa ülkelerinde popülizm ve milliyetçilik artıyor. İlk kez bir ülke, İngiltere, AB?den ayrılıyor. Sözleşmede geleceğimiz söz konusu.? ifadelerini kullandı.
?Dijital ortak pazar oluşturmalıyız?
Sosyal uyumun devam etmesi gerektiğine dikkat çeken Merkel, ?Zaman daralıyor, dünya uyumuyor. AB, 2000?lerde verdiği öncü kıta olma sözünü tutamadı. Pek çok alanda eksikliklerimizi gidermeliyiz. Yeni dönemde dijital ortak pazar oluşturmalıyız? dedi. Yapay zeka alanında araştırmaların koordineli olması gerektiğinin altını çizen Merkel, ?Ortak platform geliştirmeliyiz. İş alanlarının geleceğini birlikte düşünmeliyiz. Yine iş pazarını birlikte koordine edebiliriz. Bu imzaların atılmasıyla iş bitmedi. Sözleşmenin yaşatılması ve gün be gün uygulamaya geçilmesi gerekir.? diye konuştu.
?AB ordusu kurmalıyız?
Merkel, Fransa ile imzalanan Aachen Antlaşması?nın imza töreninde AB Ordusu?nun oluşturulması için iki ülkenin koordineli bir şekilde birlikte çalışması gerektiğine dikkat çekti. Merkel, ?Ülkelerimize silahlı bir saldırı olduğu durumda bütün gücümüzle yardımlaşacak ve saldırılara birlikte karşı koyacağız. Bu askeri seçenekleri de içeriyor. Artık bir ortak askeri kültür oluşturmamız gerekiyor. Ortak savunma endüstrisi, ortak silah satış politikaları geliştirmeliyiz.? ifadelerini kullandı.
Macron: ?Avrupa iç ve dış tehdit altında?
Fransa Cumhurbaşkanı Macron?da Avrupa?nın artarak büyüyen milliyetçilik akımları tarafından tehdit altında olduğuna işaret ederek, ?Avrupa?mız acı veren Brexit sürecinden geçiyor, iklim değişikliği, terörizm, yeni ekonomik gelişmeler önümüzdeki ortak sorunlarımız. Bu nedenle Almanya ve Fransa, Avrupa içerisinde birlikte sorumluluk almalı. Günümüzde artık tehditler komşulardan gelmiyor, Avrupa?nın dışından geliyor. Aynı zamanda toplumumuzun içinden geliyor. Artan öfkeye karşı reaksiyon göstermeliyiz.? diye konuştu.