Yardımcı Doç. Dr. Rıdvan Üney, yaşlılık döneminde psikolojiyi bozan sebepler konusunda uyarılarda bulundu.
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yardımcı Doç. Dr. Rıdvan Üney, yaşlılık döneminde psikolojiyi bozan nedenlerle ilgili olarak 'Yaşlılık; yetişkinliğin devamı olarak, bedende ve zihinde bir takım çoğu geri dönüşsüz sorunların olduğu, yaşamın son evresi olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda kişinin fiziksel aktivitesinin azalmasına rağmen, zihinsel olarak tam bir bilgelik evresi olarak değerlendirilebilir. Yaşlı kişiler; genelde yaşam boyu oluşan tecrübelerinden ötürü, olayları çok daha farklı değerlendirirler. Yaşlanma ise; doğuştan itibaren vücudun yaşadığı, daha çok fiziksel bir süreçtir, yani eskimedir' dedi.
Yaşlılık dönemlerinin boyda kısalma, işitme sorunları, görmede azalma, organların işleyişinde yavaşlama, ciltte değişiklikler, hareketlerde azalma ve kısıtlılıklar ve çeşitli sağlık sorunları olan bir dönem olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Üney, ?Bunu unutkanlık, yeni şeyleri öğrenmede zorluklar izleyebilir. Yaşlanma durumuna uyum sağlamak önemlidir. Günümüzde insan ömrü, ilaçların bulunması, birçok hastalığın çeşitli yöntemlerle tedavisi, çeşitli estetik yöntemler ve fiziksel aktivitenin ve egzersizin daha dikkatli yapılması ile uzamıştır? diye konuştu.
Türkiye?de yaşam süresi; 1960?larda ortalama 48 iken, günümüzde 72 yaş civarında olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Üney, ayrıca kadınların erkeklere oranla 6 yıl daha uzun yaşadığını belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Üney, yaşlılıkta psikolojiyi bozan nedenleri şöyle sıraladı:
?Fiziksel hastalıkların fazlalığı nedeniyle çekilen sıkıntı, duymada ve görmede kayıplar nedeniyle etrafı algılamaktaki zorluklar, hareketliliğin azalması nedeniyle bağımsız hareket etme koşullarının azalması, yaş itibarı ile daha çok ölüm yaşaması, eş ve yakılarının kaybı, unutkanlık ve bunun neden olduğu psikolojik sorunlar, yaşın ilerlemesine bağlı gelişen bunama nedeniyle oluşan, davranış sorunları, çocuklarının ve torunlarının; işleri ve okulları nedeniyle, onlara zaman ayıramaması, ziyarete gelenlerinin azalması ve kendisinin de ziyarete gitmekte fiziksel olarak zorlanması, çocuklarının maddi sorunlarına, çocuklarının bakımlarına destek olmaları ve bu nedenle istedikleri gibi gezememeleri, çocuklarının, onları bir yük gibi görmesi ve bu konuşmalara şahit olmaları, çalışamama ya da emekli olma nedeniyle oluşan ekonomik zorluklar.'