Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Murat Eyüboğlu, ?Otizm Spektrum Bozukluğu?nda erken tanının önemli olduğunu vurgulayarak bilgilendirici bir açıklama yaptı.
Dr. Öğr. Üyesi Murat Eyüboğlu, bu rahatsızlığın, yaşamın erken döneminde ortaya çıkan sosyal iletişim ve etkileşimde bozulma ve sınırlı-tekrarlayıcı davranış ve ilgilerle karakterize nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu belirtti. Eskiden nadir olduğu düşünülen bu bozukluğun erkeklerde 4 kat daha fazla görüldüğünü ve her 80-90 çocuktan birisini etkilediğini anlatan Eyüpoğlu, 'Otizm çocukluk döneminde saptanan, yaşam boyu devam eden ve tedavisi uzun bir süreç gerektiren bir bozukluktur. Her ne kadar günümüzde otizmi tamamen iyileştiren bir yöntem bulunmasa da erken çocukluk döneminde (yaşamın ilk 5 yılı) başlanan eğitsel destek tedavileri bu çocukların semptomlarında önemli iyileşmelere yol açmaktadır. Bu nedenle otizmi erken tanımak ve zaman kaybetmeden tedaviye başlamak bu çocuklar için önem arz etmektedir. Ülkemizde henüz 18. ve 24. aylarda çocukların otizm açısından taranması düzenli olarak yapılamadığından, ailelerin çocuklarında gördükleri farklılıklar nedeniyle mümkün olduğu kadar erken dönemde hekime başvurmaları oldukça önemlidir. Otizmli çocukların ebeveynleri sıklıkla, çocuklarının tanı almasından ortalama bir buçuk yıl önce çocuklarında gelişimsel bazı farklılıklar olduğunu keşfetmeye başlamaktadır. Fakat hekime başvurmak ve tanı almak hemen olmamaktadır. Sosyal ilişki kurma ve iletişim sorunları (konuşma gecikmesi gibi) ailelerin erken dönemde çocuklarında fark ettiği sorunlu alanlar arasındadır' diye belirtti.
Ailelerin, otizm belirtileri konusunda bilgilendirilmesi ve bu belirtileri çocuklarında fark ettiklerinde zaman kaybetmeden hekime başvurmalarının sağlanması gerektiğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Murat Eyüboğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;
'Otizm Spektrum Bozukluğu belirtilerinin hepsinin değil de bir kısmının görüldüğü çocuklarda da destek eğitime başlanmalıdır. Çünkü çocukların okul öncesi dönemde ve mümkün olan en erken zamandan başlayarak alacakları özel eğitim, otizm belirtilerinde iyileşme şansını da beraberinde getirecektir. Aileler eğer çocukları 16 aya kadar tek, 24 aya kadar iki kelime kullanamıyorsa; yüz ifadesi, işaret dili gibi beden kullanımı kısıtlıysa, seslenince bakmıyorsa veya göz teması kısıtlıysa, sosyal gülümseme ve ilgi paylaşımı kısıtlıysa, daha önce kazandığı konuşma ve sosyal becerilerde gerileme gözleniyorsa aileler otizm spektrum bozukluğundan şüphelenmelidir. Böyle durumlarda çocuğun bir çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.?