Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan?ın desteği ile kısa sürede yayılan ?Okuma Yazma Seferberliği? Yozgat?ta 60 yaşından 85 yaşına kadar çok sayıda kadını bir araya getirdi. Halk Eğitim Merkezi aracılığı ile birçok kadın, açılan kurslarda okuma yazma öğreniyor.
Yozgat Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde açılan kurslara katılan yaşları 65 ila 85 arasında değişen kadınlar, okuma yazma öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. Geçmişte okuyamamanın üzüntüsünü yaşayan kadınlar, okuma yazma seferberliğini fırsat bilerek en büyük hayallerini gerçekleştirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Okuma yazma bilmedikleri için günlük hayatta zorluk çeken kadınların okuma yazma öğrenme azimleri ise takdir görüyor.
?Devletimiz bize bu hakkı tanıdı?
77 yaşındaki kursiyerlerinden Hatice Bütüner, kursa katılmaya bir yıl önce karar verdiğini söyleyerek ?Gittiğimiz yerlerde adresleri bilemiyorduk, insanlara sürekli sormak olmuyordu. Arabalara biniyoruz, adresin üzerini okuyamıyoruz. Devletimiz bize okuma yazma hakkını tanıdı. Biz de kursa geliyoruz, yapmaya çalışacağız sonuna kadar ve diplomamızı alacağız inşallah. Köyümüzde okul yokmuş, onun için babamız da başka köye taşımalı eğitime göndermedi. Öylece kaldık. Şimdi hepsini öğrendik, Allah?a şükür. Kimseye sormadan biletimizi alıyoruz? dedi.
85 yaşında hayatı değişti
85 yaşındaki Fevziye Irkılata isimli kursiyer ise, ?O zaman dinleme vardı babayı, anneyi biz de dinledik okula gitmedik. Annem hastaydı, anneme baktım onun için gidemedim. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımız da bu imkanları bize tanıdı, ondan da yararlandım geldim, çok şükür okuyorum. Hastaneye gitsem biliyorum, arabaya binsem biliyorum, gideceğim yolları biliyorum. Eskiden çok sıkıntılıydı, gidemiyordum, soruyordum ve utanıyordum. Şimdi markete de gitsem nereye gidersem gideyim sıkıntı yaşamıyorum? şeklinde konuştu.
?Babamız okutmadı?
74 yaşındaki Elmas Bacanlı da ?Babasının kızlar okumaz diyerek kendisini okula göndermediğini? söyleyerek, ?Babamız bizi okutmadı. Sülalemizde herkes okuyup iyi meslek sahibi oldu. Biz okuma yazma hakkından mahrum kaldık. Usul usul öğrendim. 30 yaşında, Ankara?ya gittim hiçbir şey bilemedim, kör gibi götürdüler kör gibi getirdiler. Herkesler okusun. Torunumun biri doktor, öğretmen, güzel güzel okudular torunlarım? ifadelerine yer verdi.
Halk Eğitim Merkezi Öğretmeni Uğur Öztürk ise şu açıklamalarda bulundu:
?Zamanında köyde kalmış anne-babaları hem işlerini yapsın hem de evde kalan çocuklara baksın diye okula göndermemişler. Bunda da ileriki yaşlarda hastanelerde olsun marketlerde olsun çeşitli yerlerde kendilerini zor durumda gördükleri için okuma yazma kurslarına gelmeye başladılar. Büyük çoğunluğu da kendi istekleri ile geldikleri için okuma yazmayı öğrenip gidiyorlar. 120 saatlik bir kurs. Sonrasında müracaat edenleri tekrar alıyoruz. Kursu bitirip de kinci kademe kursuna katılmak isteyenler de ilkokulu bitirmiş sayılıyorlar. Genellikle aileden kaynaklı okula gidememişler. Anne babaları okuyup da ne yapacaksınız demişler, göndermemişler kasıtlı olarak.?