'Yetersizlik duygusu, bağımlılığa yol açıyor...'

Psikolog Kerime Begüm Özkaya, kişilerin herhangi bir objeye veya nesneye aşk derecesinde bağımlı olabileceklerini söyleyerek bunun nedenlerini açıkladı.


Yetersizlik hissi herkesin hayatının bir döneminde yaşadığı bir durumdur. Fakat bu his ve beraberinde gelen öz saygı eksikliği, kendini beceriksiz ve güçsüz hissetme, hatta utanç duygusu kişinin ilişkilerini sürdürmesine, okulda veya işte başarı elde etmesine ve mutlu ve huzurlu hissetmesine engel oluyor hatta, eşya dahil birçok bağımlılık türlerine sebebiyet verebiliyor.

Yetersizlik duygusu nasıl açığa çıkıyor?

Yetersizlik duyguları hangi durumlarda açığa çıkabilir;

-Erken çocukluk travmaları

-Aşırı eleştirel ebeveynler, mükemmeliyetçi yaklaşımlar

-İstismarcı bir eş

-Baskıcı bir patron

-Depresyon, kaygı bozuklukları vb.. psikolojik rahatsızlıklarda yetersizlik duygularına katkıda bulunur. Bu problemlerin varlığını da kişi gerçekçi olmayan şekilde kendi yetersizliğine bağlayabilir.

-Bebek sahibi olduktan sonraki süreçte çocuklarının ihtiyaçlarını karşılarken belli standartlar oluşturan anneler bu limitleri gerçekleştiremediklerinde yetersizlik duyguları açığa çıkar.

Yetersizlik duygusunu sıklıkla yaşayan kişiler de uyumu olmayan baş etme yöntemleri gelişebilir.

-Bunlardan biri duygularını çevresine fark ettirmemek adına kendini sosyal yaşamdan uzak durmaktır.

-Diğer bir yöntem ise bu duygularla başa çıkabilmek adına aşırı yemek, aşırı para harcama veya aşırı alkol alımı görülebilir.

-Bazı kişilerde ise kendi yetersizlik duygularını karşısındakine yansıtır. Aşırı eleştirerek, kontrol etmeye çalışarak, olumsuzluklar karşısında suçlayarak kendini güçlü hissetmeye çalışır.

Yetersizlik duyguları;

-Kişinin kendini aşırı eleştirmesine neden olur, benlik saygısını azaltır.

-İnsanlar tarafından kabul görmeyeceği düşüncesi nedeniyle sosyal yaşamdan uzaklaştırır ve kişilerarası ilişkilerde sorunlara neden olur.

-Başarısızlık korkusunu tetikler ve performans kaygısını arttırır.

Yetersizlik duygularının kaynağı olumsuz çocukluk yaşantılarıdır. Erken dönemdeki olumsuz deneyimler üzerinde terapistle çalışmak oldukça faydalı olacaktır.  Diğer bir yöntemde yoğun duygulara karşı duyarsızlaştırmayı oldukça etkili biçimde sağlayan EMDR tekniğidir. EMDR ile de kişinin yetersizlik hissettiği durumlar, geçmiş travma yaşantıları belirlenir ve terapistle birlikte çalışılır.

Bunun yanında kişisel olarak kendi başınıza yapabilecekleriniz;

-İnsanların zorlayıcı davranışlarına tahammül etmeyi azaltmak

-Sınırlarınızı anlamaya çalışın.

-Sizi rahatsız eden duyguları algılamaya ve anlamaya çalışın.

-Sizin de zaman zaman hata yapabileceğinizi kendinize hatırlatın.

-Kendinizle ilgili değerlendirmelerinizi yaşadıklarınızı da dikkate alarak gözden geçirin.


Eşya bağımlılığı yapabilir


Sivas Medicana Hastanesi Psikoloğu Begüm Özkaya, bağımlılık denilince akla gelen ilk şeylerin sigara alkol veya madde bağımlılığı olsa da kişilerin bir nesneye bir objeye bağımlı olabileceklerini belirterek, ?Örneğin, oyuncağa, arabaya, oyuncak bebeğe, giysiye, çantaya hiç fark etmez insanların çeşitli bağımlılıkları gelişebiliyor. Bağımlılık hastalığı kişinin dürtülerini kontrol edemeyerek biraz önce de dediğimiz gibi sigaraya, maddeye alkole, bir nesneye, olguya ve objeye muhtaç hale gelmesi bunları aşırı isteme halidir. Bağımlılık alışkanlığı son evresidir. Bizim için bağımlılık düzeyi bağımlı olunan nesneye, objeye her neyse hiç fark etmez sıklığı ve düzeyi çok önemlidir. Aynı zamanda bağımlılık hem psikolojik hem de fizyolojik bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır' dedi. 


Bağımlılık aşka dönüşebilir 


Psikolog Begüm Özkaya, kişilerin aşk bağımlısı da olabileceğini ifade ederek, ?Bağımlılık türlerine bakacak olursak en çok bilinen sigara, alkol ve madde bağımlılığıdır fakat aşk bağımlılığı, obje bağımlılığı, nesne bağımlılığı, yeme, iş, spor bağımlılığı aklımıza gelecek bir çok şeyin bağımlılık olarak karşımıza çıktığını meslek hayatımızda görmekteyiz. Peki insanlar neden bağımlı oluyorlar? Şunu bilmek gerekir ki herkes bağımlı olabilir. Tek bir nedeni yok. Davranışsal, sosyal, biyolojik, genetik bir çok nedeni vardır. Bunları inceleyecek olursak bir kişinin ruhsal özellikleri, genetik yapısı, biyolojisi, merak duygusu arkadaş ortamı, kültür düzeyi, kültürel özellikleri, en önemlisi yetersizlik duygusu kişinin bağımlı olmasındaki nedenlerdir' şeklinde konuştu. 

Bağımlılık pahalıya patlıyor 
Özkaya, bağımlılığın, kişiler üzerinde ciddi hasar yarattığına dikkat çekerek, ?Bağımlılığın bir çok zararı var. Örneğin kişinin özgürlüğünü kaybetmesine neden oluyor. Özgüvende düşüşler meydana geliyor. Sosyal hayatında insanlarla ilişkilerinde kopukluklar meydana geliyor. Aile ilişkilerinde kopukluklar meydana geliyor. Ruh beden sağlığını olumsuz etkiliyor. Aile düzenini bozuyor. Belki de en önemlisi ekonomik anlamda kişiyi zarara sokuyor. Aynı zamanda bu kişiler objeler bu nesneler olmadan hayatlarını devam ettiremeyeceklerini hatta yaşayamayacaklarını, verimli bir kişi olamayacaklarını ve işe yaramayacaklarını düşünerek bu tutundukları objelere nesnelere aşırı bir bağımlık düzeyi artıyor ama bir çok bağımlı hastası ne yazık ki bağımlı olduklarını kabul etmeyerek hayatlarını devam edip tedavi boyutunda da reddetme durumu yaşıyorlar' ifadelerini kullandı. 

Sebepleri nelerdir? 


Özkaya, bağımlılığa sebep olabilecek bir çok etkenin olduğunu vurgulayarak, ?Bağımlılığa sebep olan sebeplere bakıldığı zaman; yalnızlık, yetersizlik duygusu, etraftaki insanlardan ilgi görmek, dikkat çekmek duyguları bağımlılığa neden olabiliyor. Onun dışında bağlanma bir hastalık olarak biliniyor fakat depresyon, kaygı bozukluğu, yeme bozuklukları ile de birlikte bağlanma bozuklukları karşımıza çıkmaktadır. Tedavisine gelecek olursak aslında bağımlılığın tedavi kolay fakat bağımlılığın kendisi zor bir hastalıktır. İlk ve en önemli basamağı bağımlı olduğumuz şey neyse ondan uzak durmak veya da onu bize hatırlatacak olan tüm etkenleri hayatımızdan çıkarmaktır. Kendinizi iyi hissettirecek bir hobi edinmek, spor olabilir müzik olabilir. Etrafımızdaki insanlardan, sevdiklerimizden destek almak ve gerektiğinde psikolog veya psikiyatriste başvurmak gerekmektedir' diye konuştu.