Mardin?in Kızıltepe ilçesinde yaşayan Şükran Elitaş, 6 yıl önce yakalandığı tiroit bezi kanserini unutmak için kendini bağlamaya verdi. Elitaş, tesadüfen Kızıltepe Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM) önünden geçerken duyduğu bağlama sesinden etkilenerek içeri girdi ve bağlama kursuna katıldı. Yaklaşık 1 aydır bağlama çalmayı öğrenen Elitaş bağlamayla acılarını unutmaya başladığını söylüyor.
Kızıltepe Mezopotamya Mahallesinde ikamet eden 36 yaşındaki 3 çocuk annesi Şükran Elitaş, 6 yıl önce tiroit bezi kanserine yakalandı. Maddi durumu da iyi olmayan Elitaş sürekli tedavisini aksatıyor. Acılı kadın, ağrılarından dolayı tesadüfen önünden geçtiği ÇATOM binasından yükselen bağlama sesinden etkilendi. Merkeze giren Şükran Elitaş, yetkililerden bağlama öğrenmek istediğini söyledi. Elitaş, o günden sonra bağlama kurslarına katılmaya başladı. Yaklaşık bir aydır bağlama öğrenmeye başlayan Elitaş çaldığı bağlama ile acılarını unuttuğunu söylüyor. Elitaş ?3 çocuk annesiyim, 36 yaşındayım kanser hastalığı ile mücadele ediyorum. Ara ara çok büyük sıkıntılar yaşadım. Çok iyi olmadığım bir gün bir yola çıktım. ÇATOM?a rastladım. Yukarı çıktım burada ne kursu var dedim. ?Saz kursu var? dediler. Vedat hocam öğrencilerine ders veriyordu. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Hocam ben de çalışmak istiyorum dedim. İkinci gün geldim derse şuan 3?üncü haftama girdim. Şimdi de 4?üncü besteme girdim? dedi.
Müziğin sayesinde acılarını unuttuğunu anlatan Elitaş, ?Müzik moral veriyor. Müzik olmasaydı şuan nerede olacağımı ben bile bilmiyorum. Yatağa mahkum kaldım, hocalar yürüyemeyebilirsin dedi. Ama ben mücadele ettim. Çocuklarım için savaşacağım. 3 evladım var. Ben yoruldum hayattan sadece ben olsam hadi Allah alsın bu canımı derim. Rahatsızlıklarla yürümekten yoruldum. Tabi kanser ilaçsız olmaz. Ben sabah ilacımı aldım ama kahvaltı yapmadan geldim. Bu saz bana iyi geldi. Sabah kahvaltım saz oldu. Çünkü gerçekten de sazla doydum. Onun için saz her şeyden önemlidir benim için? diye konuştu.
Tek isteği bir bağlamasının olması
Şükran Elitaş?ın müzik öğretmeni Vedat Damar, öğrencisinin çok azimli ve istekli olduğunu belirterek, 'Şükran acılarını sazla unuttuğunu söylüyor. Aslında müzik bir nevi terapi özelliği de taşıyor. Ama Şükran?ın kendisine ait bir bağlaması yok. Buranın bağlamaları ile öğreniyor. Bağlaması olmadığı için sabah erkenden geliyor. Müzikte huzur bulduğu için geliyor. Hepimizden önce gelip bağlamasını çalışıyor. Kendisi de diyor ?hastalığıma iyi geliyor? tıbben bunun açıklaması da var; müzik her hastalığa iyi geliyor? ifadesini kullandı.
ÇATOM Sorumlusu Bahar Yıldız da, ?Şükran?ın hayat hikayesini öğrendikten sonra biraz daha hassasiyet gösterdik kendisi için. Tiroit kanseri ile mücadele ediyor. Rahatsızlığından dolayı çok büyük zorluklar geçirdi, kırıkları oldu. Hiçbir zaman ne o bizi bıraktı, nede biz onu bıraktık. Bu mücadelede müzik onun tutulma noktası oldu? diye konuştu.
