VAN (İHA) ? Van?da açılan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) sergisinde, lise öğrencilerinin ?hayat kurtaran? projeleri dikkat çekti.
TÜBİTAK sergisinde Vanlı öğrencilerin tasarladığı yüksek katlı binalardan düşme olaylarına karşı ?Pencereden düşme kazalarında mutlu son? adlı proje ile Muşlu öğrencilerin, ?Manyetik amortisörlü yapılarla depreme dayanıklı binalar? projesi ilgi çekti. Sergilemeye değer görülen projeler arasında yer bulan ?Pencereden düşme kazalarında mutlu son? ile ?Manyetik amortisörlü yapılarla depreme dayanıklı binalar? projeleriyle can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi hedefleniyor.
Vanlı lise öğrencilerinin yaptığı ?Pencereden düşme kazalarında mutlu son? projesi, yüksek katlı binaların zeminine hava yatakları, pencerelerine ise canlıyı algılayabilecek sensörler takıldı. Olası bir düşme anında devreye giren sensörler sayesinde hava yatağı yarım saniyede açılıyor ve böylelikle ölümlü ve yaralanmalı kazaların önüne geçiliyor.
Projeyle ilgili bilgi veren Yusuf Gökçenay Bilim ve Sanat Merkezi Müdür Yardımcısı Pınar Çalışkan, öğrencilerinin tasarladığı projeyle olası kaza ihtimaline karşı ölümlü ve yaralanmalı kayıpların en aza düşürülmesinin hedeflendiğini belirtti. Çalışkan, ?Kentlerin atmasıyla birlikte yaşam alanları yüksek binalara doğru yönelmiştir. Yüksek binalarda da havalandırma amaçlı kullanılan pencerelerin açılması çeşitli kazaları da beraberinde getirmiştir. Çocukların oyun oynarken pencereden düşme kazanlarında beton zemine çarpılması, ölüm ve ya yararlanmalarla sonuçlanmaktadır. Türkiye?de bu anlamda işçiler için kullanılan kayış mekanizması var. Fakat bunun günlük hayatta kullanımı zordur. Diğer bir önlem ise camların demir tellerle kapatılması, bu da görünüşü nedeniyle tercih edilmiyor. Ancak çocuklarımızın yapmış olduğu mekanizmada kullanılan sensör, camdan canlının düştüğünü algılayıp, aşağıda bunun atlama yatağını şişirip bu sayede canlının betona çakılmasını önlüyor? dedi.
Pencereden düşme oranlarını düşürmek amacıyla bir proje tasarladıklarını dile getiren Nazdar Zehra Koç isimli öğrenci ise, ülkemizde kazalarının önlenmesinde inşaat işçilerinin kullandığı askı kayışlarının olduğunu söyledi. Diğer taraftan pencere korkuluklarının psikolojik olarak rahatsızlık verdiğini ifade eden Koç, buna karşılık daha şık ve kolay kullanımlı bir proje geliştirdiklerini belirtti.
Muşlu öğrencilerin tasarladığı ?Manyetik amortisörlü yapılarla depreme dayanıklı binalar? projesi de yüksek hızlı trenlerden esinlenerek yapıldı. Projede binanın altına monte edilen neodyum mıknatısları sayesinde deprem etkisinin en aza indirilmesi hedefleniyor.
?Manyetik amortisörlü binalarda yıkıcılık etkisi en aza indiriliyor?
Türkiye?nin birinci kuşak deprem bölgesinde yer aldığını ve bunun için öğrencilerinin bir proje geliştirdiğini dile getiren proje danışmanı Turgut Sarıtaş, ?Depremin yıkıcılığını hepimiz biliyoruz. Ülkemiz birinci dereceden deprem kuşağında yer alıyor. Bu yüzden bu konuda çok acılarımız olmuştur. Öğrencilerimizle birlikte düşündüğümüz manyetik amortisörlü binalarla ileride hayata geçirilirse yıkıcılık etkisi azalacaktır. Bu sayede yaşayacağımız acıları en az seviyelere indirecektir. Projemiz hayata geçirilebilir. Örneği ise pek bir yerde yoktur. Sadece yüksek hızlı trenlerden esinlenerek yapılmış bir projedir? şeklinde konuştu.
?Deprem dalgası hangi yönde gelirse gelsin yıkıcılık etkisi en aza inecek?
Yaptıkları projeyle deprem etkilerini en aza indirmeyi amaçladıklarını ifade eden Yüsra Aytunç isimli öğrenci ise, ?Depreme karşı çeşitli önlemler alınmıştır. Japonya?da raylı ve yaylı sistemler kullanılmıştır. Tabi bunların dezavantajları var. Yay esnek bir yapıya sahip olduğu için bir süre sonra bu esneklik özelliğini kaybedecektir. Ama bizim yaptığımız manyetik amortisörlü binada, deprem dalgası hangi yönde gelirse gelsin yıkıcılık etkisi en aza inecektir? diye konuştu.
Tasarladıkları binada güçlü neodyum mıknatısları kullandıklarını, aynı kutupların birbirine bakacak şekilde binanın zemin ve tabanına yerleştirdiklerini söyleyen Tuba Akhan isimli öğrenci de, bu çalışmayla binanın depremlere karşı esneklik özelliğinin arttığını kaydetti.