Tarih: 05.03.2019 18:10

Dirençli Ağrılara Etkili Ve Doğal Çözüm Nöralterapi

Facebook Twitter Linked-in

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, Sinir, kas ve iskelet sisteminde meydana gelen bozukluklardan kaynaklanan ve kronikleşen ağrılar için uygulanan 'nöralterapi' gün geçtikçe yaygınlaştığını söyledi.

Dr. İrfan Koca, Nöralterapi ile doğal yollardan vücudun kendi kendini iyileştirme süreci harekete geçirilerek, ağrılar ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, kas romatizması, boyun ve bel fıtıkları, omuz ağrıları, cilt problemleri, sinir sıkışmaları, varis, organların fonksiyonel problemleri, hormon bozuklukları, astım, alerji ve vertigo gibi birçok hastalığın nöralterapi ile tedavi edilebileceğini söyledi.

Nöralterapinin Almanya başta olmak üzere birçok ülkede uzun zamandır başarı ile uygulandığını belirten Doç. Dr. İrfan Koca, 'Hastalıklarımızın ve geçmeyen ağrılarımızın temelinde otonom sinir sisteminde zamanla biriken hasarlar ve stresler yer almaktadır. Yaşamımız boyunca geçirdiğimiz mikrobik hastalıklar, yanlış beslenme, diş problemleri, bademcik enfeksiyonları, ameliyatlar, kazalar, fiziksel ve psikolojik travmalar, otonom sinir sistemimizde stres havuzunun zamanla taşmasına ve hastalıkların orta çıkmasına neden olmaktadır. Hasarlı bölge cildine yapılan nöralterapi ile iletişimdeki bozukluk düzeltilmektedir' dedi.

Etkili ve doğal tedavi yöntemi

Nöralterapinin her yaş grubuna uygulanabildiğine de dikkat çeken Doç. Dr. Koca, 'Nöralterapi, serum fizyolojik ve çok az miktarda lokal anestezik ilaçla yapılan enjeksiyon yöntemidir. Nöralterapide tedavi solüsyonu, insülin enjektörünün ucu ile deri içine yapılan enjeksiyonlar (Kuadel) başta olmak üzere, vücutta belirli noktalara uygulanır. Nöralterapide amaç, çeşitli nedenlerle, kas, sinir, doku ve organ sistemlerinde ortaya çıkan problemlerin, fonksiyon bozukluğunun ve ağrı kaynağının doğal yollarla ve vücudun kendi kendini iyileştirme süreçlerini harekete geçirerek ortadan kaldırılmasıdır. Enjeksiyonların yapıldığı yerlerden dolayı vücudun otonom sinir sistemine etki ederek iyileştirici mekanizmaların çalışmasını başlatır. Nöralterapi bozulmuş olan sinir sistemini tekrar eski dengesine kavuşturmayı amaçlar. Nöralterapi doğrudan hastalığın kaynağına yönelik bir tedavi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım alışılmış tedavilerden çok daha etkili ve doğrudur. Nöralterapide lokal anestezik maddenin anestezik etkisi değil otonom sinir sistemini yeniden düzenleyici etkisi kullanılır. Nöralterapi, başta her türlü ağrı tedavisi olmak üzere, kas romatizması, boyun ve bel fıtıkları, omuz ağrıları, cilt problemleri, sinir sıkışmaları, varis, organların fonksiyonel problemlerinde, hormon bozuklukları, allerji, astım, vertigo, detox dahil olmak üzere pek çok durumda etkili tedavi seçeneği olarak, her yaş grubunda uygulanabilmektedir. En az üç gün aralıklı seanslar halinde uygulanan Nöralterapide, seans sayısı her olguda farklı olabilmektedir' ifadelerini kullandı.

Hipertansiyon, diyabet, kalp vb. hastalıklar ve hastanın kullandığı ilaçların nöralterapi ile tedaviye engel olmadığını söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, kanı sulandırıcı ilaç kullananlarda ise bazı enjeksiyon uygulamalarda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Ayrıca kortizon kullanan hastalarda vücut sistemleri baskılandığı için tedavinin etkinliğinin azalacağını belirten Koca, bu hastalarda nöralterapiye kortizon tedavisinden üç hafta sonra başlanmasının uygun olacağını kaydetti.

Doğal bir tedavi olarak kabul edilen Nöralterapinin ilaç tedavisi olmadığını kaydeden Doç. Dr. İrfan Koca, 'İğnelerdeki kısa etkili lokal anestezik maddenin otonom sinir sistemi üzerinde oluşturduğu uyarıdan ve düzenleyici etkisinden faydalanılır. İğne cilde yapılır yapılmaz bu uyarı sinir ağında yayılır ve eskiden kalmış sinir hasarlarının hepsi biyoelektriksel olarak düzeltilir. 80 yılı aşkın süredir batıda uygulanan nöralterapinin yan etkileri yok denecek kadar azdır. Nadiren geçici tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi ortaya çıkabilir. Hastanın, kullanılan ilaçlara bağlı önceden bilinen bir alerjisi varsa, ileri düzey kalp yetmezliği, aritmisi, yeni geçirilmiş kalp operasyonu öyküsü varsa işlem yapılmamalıdır' diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —