İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, kadınların tarih boyunca hakları için hep mücadele etmek zorunda olduklarını söyledi.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından ?Kadın Hakları? Sempozyumu düzenlendi. Üniversitenin konferans salonunda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde iki oturum olarak gerçekleştirilen sempozyuma, İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve Kadın Hakları Uzmanı Av. Nazan Moroğlu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Prof. Dr. Evgen Gülçin Elçin, Prof. Dr. Fehim Üçışık, Prof. Dr. Nurşen Caniklioğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Efe Yamakoğlu ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
?Devlette asıl olan aile birliğinin devamıdır?
Sempozyumun açılışında konuşan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, son günlerde tartışma konusu olan nafaka konusuna değinerek şunları söyledi: ?Devlette asıl olan aile birliğinin devamıdır. Bizim arzumuz, bizim hedefimiz kurulan yuvaların dağılmamasıdır. Geriye doğru gittiğimizde bizim milli kültürümüzde ve inancımızda bu hususta bir hassasiyet vardır. Kadınlar bize Allah?ın emanetidir. Onlara sakın saygıda kusur etmeyin.?
Dekan Prof. Dr. Celal Erbay konuşmasında, kadınların tarih boyunca hakları için hep mücadele etmek zorunda olduklarının altını çizdi.
?8 Mart?lar halen kutlama değil, mücadele günü?
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Kadın Hakları Uzmanı olan Av. Nazan Moroğlu da yaptığı konuşmada, ?Geldiğimiz noktada 8 Mart?lar hala bir kutlama günü değil aksine hala bir mücadele günü. Kadınların yaşadığı ayrımcılıkların, eşitsizliklerin ve kadına yönelik şiddetin üstesinden gelinmesi gereken bir dönemden geçiyoruz? dedi. Nazan Moroğlu, kadını birey olarak gören zihniyet ve toplumsal cinsiyet eşitliği yerleştikçe bu sorunların üstesinden gelineceğine inandığını belirterek şöyle konuştu: ?Türkiye?de Anayasa ve Medeni Hukuk başta olmak üzere yasal açıdan olumlu adımlar atıldı. Önemli olan bu kararların harekete geçirilmesi. Geçirilmediği takdirde bu yaşanan şiddet olayları, kadına yönelik cinayetler ve ayrımcılıklar ne yazık ki devam edecek. Bu nedenle yine 8 Mart?lar mücadele günü diyoruz. ?Kadına yönelik şiddeti nasıl önleriz, toplumsal eşitsizlik zihniyetini nasıl kaldırırız, kadın cinayetleri nasıl ortadan kalkar? bütün bu soruların cevabı aransa ülke çok daha iyi yerlere gelecek. Demokrasimizin temel kriteri kadın erkek eşitliği ve aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın da temel kriteridir. Bu açıdan mücadeleyi devam ettiriyoruz.?