Sistemi geliştiren ekip yapılan test ile 'Hello' (Merhaba) kelimesini başarıyla yapay DNA'ya işledi ve aynı şekilde işlenen bu bilgi dijital olarak komutla geri getirildi.Bu sistemi katı ve sıvıların aynı anda kullanıldığı işlemcilere dönüştürmek isteyen Microsoft uzmanları gelecekte bu teknoloji ile çok büyük miktarda verinin son derece küçük alanlarda depolanabileceğini belirtiyorlar.
Dijital bitlerdeki 0 ve 1'ler DNA'nın TCGA harfleri olarak depolanabildiğinde günümüzdeki büyük veri depolama merkezleri ve maliyetleri de önemli şekilde değişecek. Örneğin Google'ın dünyada birkaç farklı ülkede devasa veri depolama merkezleri bulunuyor çünkü dijital olan her şey eninde sonunda bir yerde fiziksel şekilde bulunmak zorunda.
1 milyar Gmail hesabı ve 6 milyar saatlik Youtube videosu göze önüne alındığında sadece bu verilerin orijnallerini saklamak değil aynı zamanda yedeklerini de almak son derece önemli. Fakat bunun alan, enerji ve materyal bedeli Google, IBM, Apple ve Facebook gibi firmalar için bütçedeki en büyük payı belirliyor.
Örneğin IBM?in 27 veri merkezi bulunuyor ancak firma milyarlarca dolar harcayarak inşa edeceği yeni veri merkezleriyle tesis sayısını 40?a çıkarmayı planlıyor. Eğer verilerin DNA sistemleri içerisinde hızlı kaydedilip hızlı erişimi mümkün olursa yakında bu veri merkezleri on binlerce metrekarelik alanlar yerine tek bir odada çok daha düşük maliyetlerle kurulabilir ve bu şekilde yeni firmalar bu alanda rekabete girerek işletmelere ve tüketicilere daha uygun fiyatlarla bulut hizmeti sunabilir.
kaynak: euronews