AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, yerel seçim sonuçlarına ilişkin yapılan itirazlara yönelik açıklamalarda bulundu. Yavuz, Yavuz, İstanbul'da tüm ilçelerde bütün oyların yeniden sayılması için bugün YSK'ye başvuracaklarını bildirdi.
İstanbul'da AK Parti ile CHP arasındaki farkın 16 bin 442'ye gerilediğini belirten Yavuz, sözlerine 'Biz diyoruz ki sandık başlarında kaydırmalar var ve normal değil. Bu kadar ince işçiliği çıkarmak kolay mı? Biz, ?Sandığın başında bir şeyler oldu? diyoruz. Burada organize bir usulsüzlük var, organize bir suistimal var, hata ötesi şeyler bunlar' şeklinde devam etti.
Yavuz'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
Yasamız kapsamı belirlemiş, çok net ortaya koymuş. Her seçimde partiler bunu kullanmış. Seçimler yargı gözetiminde yapılıyor ve seçim sonrasında yargı gözetiminde yapılan işlemler. YSK?nın kararı nihai bir karardır. Şu ana kadar gittiğimiz merciler yine yargı mercileri. Bir takım düzeltmeler yapıyoruz diyoruz, bunlar bizim düzeltmelerimiz değil. Seçim kurullarına bildiriyoruz, bunlar orada yapılıyor.
Seçimin ardından pazartesi günü maddi hata düzeltimi yoluna gittik. Maddi hata düzeltimi yolundaki gayretimiz devam etmektedir. İlçe seçim kurullarında bunların düzeltimini sağlamaya çalışıyoruz. İlçe seçim kurullarına ?tüm oyları sayın? dedik. Daha ilk akşamdan başlayarak bu ?İstanbul seçimlerinde şaibe var? demiştim. Bunu kaldırmak için hukuki yollara başvuruyoruz. Geçersiz oylar sayılsın talebimiz vardı. 4 ilçede tamamen, 2 ilçede kısmen oyların tamamının sayılmasına karar verildi. 33 ilçede geçersiz oyların sayımı yönünde karar verildi. İl seçim kurulu ?Oy torbası açıldığında bir takım maddi usulsüzlük görürseniz tamamını sayın? dedi.
İSTANBUL'UN 38 İLÇESİNE İLİŞKİN 'OYLARIN TAMAMI SAYILSIN' BAŞVURUSU
Dün Beyoğlu ilçemiz için tüm oyların sayımını istediğimiz bir müracaatımız oldu. Henüz bir karar verilmedi. Bugün ise kalan bütün ilçelere ilişkin 38 ilçeye ilişkin oyların tamamı sayılsın diye ilçe seçim kurulu üzerinden YSK?ya müracaat etmiş olacağız.
Biz bu işte bir gariplik var dedik. İlçelerdeki geçersiz oyların sayısı 274 bin 859 iken, büyükşehir belediyesine ilişkin 315 bin 593. İlçe ve büyükşehir arasındaki fark 40 bin 734. Bu rakamlarla sadece, bir gariplik olduğunu hissediyor insan demek için bu örneği verdim.
Yüzde 70?i bitti. Bunlardan sadece geçersiz oyların sayımından AK Parti lehine 4 bin 343?tür. 28 bin 61 sandık sayıldı. Sadece geçersiz oylardan 4 bin rakam küçümsenecek bir rakam değildir. 39 ilçelerde bütün bu işlemler sonucu tüm düzeltmelere ilişkin sonuçta ne kadar AK Parti?nin hanesine, ne kadar CHP?ye kaydedildi ortaya koymak istiyorum. ;
AK PARTİ İLE CHP ARASINDAKİ FARK 16 BİN 442
Şu ana kadar 14 bin 456 oy başka taraflara kaydedilmişken, CHP?ye de 3 bin 485 oy var. Fark 10 bin 971... Şu andaki fark CHP en başta 29 bin 408 fark var dedi. YSK?nın açıklamaları da o düzeyde. Orada da 30 binleri bulan fark vardı. Geldiğimiz sayı 16 bin 442. Demek ki arada 10 bin oy olsa biz çoktan öne geçmiştik. Önemli bunlar. Şu anda geldiğimiz nokta bu. Bizim rakamlarımıza göre şu anda çoktan 14 binlerin altına düştü.
Geçersiz oyların yüzde 70?i sayıldı. Sadece 4 ilçede 2 ilçenin de yarısında toplamının sayılmasına izin verildi. Burada yüzde 4?lük bir bölümdeyiz.
Bu ?İstanbul seçimleri en şaibeli seçimdir? dedik. Birçok belge size gösterdik. Birçok bilgi, belgeden bahsettik. Şu an ilk kez telaffuz edeceğiz. Daha arkada çok konuşacaklarımız var. Biz İstanbul?da şaibe var derken rastgele söylemiyoruz. Büyükçekmece?de bir seçmen kaydı usulsüzlüğü yapıldı. Çalışan birisi ilçe nüfus müdürlüğü nezdinde çalışmaya başlıyor, sonra bir şeyler oluyor. Bazen, başkalarının yazdıklarına, bazen henüz ruhsatı alınmamış binalara usulsüz seçmen kayıtları yapılmış. Şu anda 2 kişi tutuklu. 5 belediye başkan yardımcısının ifadesi alınmış. Birilerinin resmi ikametgahına usulsüz seçmen kaydırıyor, oradaki olması gereken seçmen de düşüyor. Bunu biz nereye koyacağız? Biz Büyükçekmece?yi 4 bin 200 oyla kaybettik. Buradaki büyükşehir oylarını ne yapacağız? Belediye başkanının çok yakınındaki kişiler varsa, bu iş 2007?den beri yapılıyor ise biz buna ne diyeceğiz?
Seçim Kanunları Kitapçığı var, 298 sayılı kanun var. Biz 22 ve 23?üncü maddede değişiklik yaptık 2018?de. 24 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde yaptık ve bu sandık kurulu başkanları şaibe kavramını niye kullandığımızın gerekçesi olacak noktalardan biri. Sandık kurulu başkanları ve kurulun bir üyesi kesinlikle kamu görevlisi olacak dedik. Kanun çok açık. Demek ki sandık kurulu başkanları ve üyeleri, mülki idare listeyi hazırlıyor ve seçim kurulu bunları belirliyor. Seçim kurulunun inisiyatifindedir.
'BUNUN ADI ŞAİBE OLMAZ DA NE OLUR?'
Mülki idarenin içinden 1 540 kişi alıyor. Bunun dışında 642 kişiyi sandık başlarına yerleştiriyor. Toplam sandık sayısı 1093. Verilen sayı 3 bin 124. Seçim kurulu 642 kişiyi dışarıdan yerleştiriyor. Bu sayılar Maltepe ilçesindendi. Büyükçekmece?de 3 bin 71 kişiyi teslim ediyor, bunlardan sadece 760 kişi alıyor 284 kişiyi dışarıdan alıyor. Çok garip. Oysa kanun o listeden yapar. Bu listenin içinde bu listede olmayanlar var. İki bu listede memur olmayanlar var. Bu listede il dışından olanlar var. Bu ilçede ilçe dışından olanlar var. Görev yapamayacaklar olanlar var. Belediye işçileri var. Bu kadar şey üst üste nasıl gelir? Bütün ilçelerde var ve rakamlar var. Bunun adı şaibe olmaz da ne olur?
'ORGANİZE BİR USULSÜZLÜK VAR'
Biz diyoruz ki sandık başlarında kaydırmalar var ve normal değil. Bu kadar ince işçiliği çıkarmak kolay mı? Biz, ?Sandığın başında bir şeyler oldu? diyoruz. En yetkili kişiyi belirlerken bu kadar usulsüzlük yapılmışsa, bunun adı nedir? Nedir bu? Bunun adı şaibedir. Ama şöyle de diyebiliriz; organize bir usulsüzlük var. Organize bir suistimal var. Hata ötesi. Nereye elimizi atsak, elimizde kalıyor. Araştırdıkça vahim verilere ulaşıyoruz. Birileri çok özel planlamış diye düşünüyoruz. Birileri bu işi kapatmaya çalışıyor ve çamura yatıyor.
'BU İŞİN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Bu iş münferit bir iş değil. 2002?den beri AK Parti?den siyaset yapıyorum. O gün bugün seçim işlerinde çalışıyorum. 24 Haziran?da da tespit ve itirazlarımız var. Her dönem oluyor bunlar. Ama bir var iki var. Bu kadar işin denk gelmesi münferit, adi, hata demek mümkün mü? Planlı ve organize bir şeyler var. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Bizim yaptığımız tüm işler yasal zeminde. Kanuni olmayan hiçbir dayanağımız yok. Biz kanunun bize tanıdığı yöntemi kullanıyoruz. Kanuni yollar bitmiş değildir. Daha takip edeceğiz, kullanabileceğimiz yollar var. Sonuna kadar kullanacağız. Yargı son kararını verecek. Bu işler öyle yapılsın ki kamu vicdanı rahatsız olmasın. Gerçek ve doğru ortaya çıksın. Bunlar yasal zeminde işletilerek yapılsın. Bu belgeleri anlatacağız ve bazı şeyler düzelecek belki ama anlaşılmadığı oradan seçim kurullarının verdiği karar hepimizi bağlar. Bu işleri takipsiz bırakmamızı bizden hiç kimse beklemesin.
kaynak: haberturk