Türk milletinin Milli Mücadele ruhu kimse tarafından yadsınamaz bir gerçek. Kadınıyla çocuğuyla vatan toprakları için milletimizin yapmayacağı fedakarlık yok. İşte Meryem Atmaca da o fedakar Türk kadınlarından biri. Onun hikayesi okuyan
Tarihe şöyle bir baktığımızda kahramanlıklarıyla geçmişe adını altın harflerle yazdırmış birçok Türk kadını görüyoruz. Kara Fatma, Şerife bacı, Nene Hatun, Onbaşı Halide Edip? Ancak çoğumuzun adını bile duymadığı,Rusya ile pazarlık yaparak varını yoğunu Rusya'nin elinde esir bulunan askerleri kurtarmak için harcayan Meryem Atmaca'yı sanıyoruz ki duymadınız. İşte Meryem Atmaca'nın 1800 Türk Askerini kurtarma hikayesi.
1. Dünya Savaşı?nda Sarıkamış?ta, Osmanlı güçleri Ruslara karşı büyük zorluklar karşısında mücadele vermiş, soğuk, açlık, cephanenin yetersizliği gibi sebeplerden dolayı askerlerin birçoğu şehit düşerken, birçoğu da Rusların eline esir düştü. Esirler için, onlara nasıl davranılacağı konusunda savaş öncesi antlaşmalar yapıldıysa da Ruslar tarafından bu antlaşmalar tabi ki göz ardı edildi. Vagonlardaki kokudan ve pislikten dolayı hastalıkların önüne geçmek imkânsızdı ve bu sebepten dolayı kaynaklar da ölüm oranının yüksek olduğunu göstermekte. Yaralı ve sağlıklı esirler bir arada tutularak, genelde Kafkas Ermenilerinin idare ve kontrolü altındaydı. Vagonlar açıldığı zaman, her vagondan 10-15 Türk askeri ölmüş olarak çıkarılmakta ve yollarda cansız olan bedenler açık araziye atılmaktaydı. Sibirya?da Türk esirlerin nakil edildiği Rus kamplarının da vagonlardan aşağı kalır yanı yoktu. Ruslar, daha önceden terk edilmiş olan fabrikaları kamplara çevirerek esirleri, insanların yaşamaları için elverişsiz olan bu ortamlarda tuttular. Kamplarda ele geçirilen binlerce esirin gelmeye devam etmesi nedeniyle aşırı kalabalık çarçabuk hissedildi. Bu yüzden kamplardaki yatak, battaniye ve odun sıkıntısı daha da ağırlaştı.
Bu durum Rusya?da çıkan 1917 yılındaki Bolşevik İhtilali?ne kadar sürdü. Rusya?da bu dönemde Çarlık rejimi yıkıldığı için, yönetimde başlayan karışıklıklar ve devlet düzeninin sarsılmasıyla, esir kampları oldukça bakımsız bir hâl aldı. Esir kamplarına yiyecek ve giyecek gönderme işi neredeyse tamamen durdu, yaşanan gelişmeler ise Müslümanları ciddi anlamda sıkıntıya soktu.
Bolşevik İhtilali?nin yol açtığı karışıklıktan istifadeyle bu esirlerin bir kısmı çeşitli vasıtalarla yurda dönebilme fırsatını yakaladıysa da bir kısmına bu esaret hayatı maalesef mezar oldu.
İşte Meryem Atmaca da tam bu zamanda devreye girdi. Elinde babasından miras kalmış 10 bin altınıyla adeta bir kurtarıcı melek gibi imdada yetişmişti Meryem Atmaca. Kolay kolay kimsenin yapmayacağı bir şey yapıp elinde avucunda olan bütün parayla Ruslarla pazarlığa oturmuş ve esir tutulan askerlerin salıverilmesini istemişti. Tek bir kadının fedakarlığı sayesinde pek çok kişi kurtulmuştu, Meryem Atmaca ise bu fedakarlığı dillendirmedi bile. Savaşın bilinmeyen kahramanı Atmaca, 1926 yılında fakir bir kadın olarak öldü.
kaynak: oldlaikdays.com