Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Kulüpler Birliği Vakfı tarafından düzenlenen iftara katıldı.
İftar sonrası basın mensuplarının karşısına çıkan Ali Koç, şu ifadeleri kullandı: 'Bizim için şu an öncelik sezon değil. Kabus gibi sezon bitiyor, hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ama sadece Fenerbahçe için değil, Türk futbol ailesi için en önemli unsur Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleri. 1 Haziran'da biliyorsunuz seçimler yapılacak. Şu an görünen tek bir aday var. Aylardır söylediğimiz gibi inşallah bu yeni seçilecek yönetim kurulu, futbolda yaşanması gereken, yaşanması beklenen değişimin ilk adımı olur. Fitilini ateşleyen değişimi olur. Türk futbolunun hak ettiği yere gelmesi için tüm paydaşların kendine çeki düzen vermesi, yapısal reformların yapılması bir nevi devrim yapılması gerekiyor Türk futbolunda. Bunu da yapabilecek ilk kurum TFF'dir. Tek kurum değil ilk kurum diyorum, ana sorumlusu olan. Ama hepimiz kulüplerden, sporculardan, meydanına, taraftarına topyekün bir değişimin içinde olması gerekiyor. İnşallah bu değişimin fitilini ateşleyen de TFF'nin yeni seçilecek yönetim kurulu olur ve bunu başlatır. Şayet seçilecek yeni yönetim kurulu geçmişin devamı olacaksa, yönetim kurulu üyeleri ve kurullar seviyesinde zaten pek seçim yapmanın bir kıymeti kalmayacak. En azından bizim gözümüzden. Biz nasıl bir değişimden bahsediyoruz, tabii ki marka değerini yükseltmekten bahsediyoruz. Finansal yapının daha fazla yükselmesinden, kulüplerin bugün içinde bulunduğu mali sıkıntılardan arındırılacak daha sağlıklı mali temellere kavuşacak adımların atılması bu uzun süreç, 3, 5, 8 yıllık bir süreç belki daha sağlıklı hale gelmek için gerekiyor. Altyapıdan oyuncu yetiştirebilen, futbolcu fabrikası haline gelebilecek bir kültür anlayışına yerleşmesi, statların dolması, stat averajlarının yükselmesi, adil ortamın sağlanması seyir zevkinin artması gibi birçok şeyin uluslararası arenada da Türk futbolunun daha al benisinin beğenisinin artacağı belki de başka ülkelerde gösterilmeye değer bir lig haline gelecek reformların zamanı geldi de geçti. Her zaman söylüyorum bu sadece Fenerbahçe Spor Kulübü'nün söylemi ile tek bir kulübün bu işin bayrak yarışını yapacağı bir süreç değil, hepimizin buna inanması gerekiyor. Ya bu düzeni hepimiz kabul edeceğiz, memnunuz diyeceğiz ya da bu düzeni değiştirmek için hepimiz var gücümüzle çalışacağız. Sayın Nihat Özdemir de Kulüpler Birliği toplantısına katıldı, dertlerimizi dinledi. O'da görüşlerini paylaştı. Umarım, arzu ederim içeride ifade ettiği fikirler ile bu değişimi kendisi bir şekilde başlatır ama dediğim gibi profesyonel kadrolardan kurullardan yönetim kurulunu temsil eden üyelere kadar topyekün bir değişim içinde olmamız gerekiyor. Bu işin böyle gitmeyeceği, bu konularla ilgili biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak çok daha fazla görüş belirteceğiz, ses yükselteceğiz. Hukuki konulardan, kurulların oluşumundan teknoloji kullanımına adil ortamın sağlanmasına yayıncı kuruluştan gelirlerin dağıtımına kadar pek çok konuda bir görüşümüz var. Bunları ilerleyen zamanlarda paylaşacağız. Bizim görüşümüz bu bir değişim sağlar sağlamaz onu zaman gösterir ama hiç olmazsa bu görüşler bizler tarafından kendi sorumluluğumuz çerçevesinde kamuoyu ile paylaşılmış olur. Bir fayda sağlarsa ne ala, fayda sağlamazsa bu düzen böyle devam edecektir. Bu düzenden görüyorsunuz ki sporun gerçek sahibi olan sokaktaki insan, taraftarlar memnun değiller. İnşallah çok daha adil rekabet ortamı hakkaniyet çerçevesinde herkese adil bir şekilde yaklaşarak sağlanır. Önümüzdeki sezon ile ilgili görüşlerimizi ise ilerleyen günlerde ifade ederiz önemli olan şu aşamada Türk futbolunun kalkınması sadece Fenerbahçe Spor Kulübü ile ilgili konular değil. Bunun için de bir fırsat var, o da seçimlerdir. İnşallah Türkiye, Türk devleti bu fırsatı doğru dürüst kullanır.'
'EN AZ BİZ KONUŞTUK, BUNA RAĞMEN EN ÇOK KIRMIZI KARTI BİZ GÖRDÜK'
Hakemler hakkında en az konuşan kulübün kendileri olduğunu dile getiren Koç, 'Buna rağmen en çok kırmızı kartı da biz görmüşüz. Biz fazla konuşmadık, konuşmamaya da özen gösterdik. Ama kim çok konuşursa, onun yönünde işler daha pozitife gidiyor. Biz böyle bir ortam olmasını istemiyoruz. Kimin sesi daha çok çıkarsa, onun istediği ortamın olmasını istemiyoruz. Kimin federasyonda daha fazla üyesi ve o takımın formasının haklarını avunduğu bir ortamda onların çıkarlarına sahip çıkılsın, böyle bir ortam istemiyoruz. Adil bir rekabet istiyoruz. Oraya atanacak kişilerin de Türk futbolunu layıkı ile temsil edebilecek kifayetli, liyakat açısından gelişmiş, değişik alanlarda katma değer kişilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum. 3 Fenerbahçe'den, 3 Galatasaray'dan, 3 Beşiktaş'tan vs. bu güne kadar alışagelmiş bir dağılım olacaksa, Türk futbolu bir yere gitmeyecektir. Çünkü pek çok insan üzerinden formayı çıkartamıyor. Herkes üzerinden formasını çıkarmasını bilecek ve büyük resme hizmet edecek TFF'de yer alacaklar. Bu yönetim kurulu üyesi olur, profesyonel olur, altyapı hocaları olur. Hakem hataları konuşuluyor dikkat ederseniz sezon sonuna doğru artarak konuşulmaya başlandı. Bze göre kurgulanmış bir düzen var burada. Ne yazık ki teknolojinin bu kadar geliştiği VAR'ın kullanıldığı, VAR bence çok iyi, tam yerine oturdu mu, oturacak. Daha ilk sezon, bebeklik sıkıntıları var diyelim ama bu yapılan hataların yapılmasının önüne geçebilecek kadar sistem oturmuştu ama göz göre göre hatalar yapılıyor. Teknoloji ne kadar iyi olursa olsun önemli olan bu teknolojiyi kullanan insanların ne kadar iyi niyetli olduğu. İnşallah önümüzdeki sezon en az konuştuğumuz hakem hataları ve VAR'ın nasıl kullanıldığı olur' dedi.