Enpolitik internet gazetesinin köşe yazarı ve 24, 25 ve 26. dönem AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ bugün kaleme aldığı ?Dünya değişirken, değişime direnmek? başlıklı yazı kaleme aldı.
24, 25 ve 26. dönem AK Parti Milletvekili hem de sitemiz yazarı Selçuk Özdağ yazısında ?Dünyanın en değişmeyen kanunu değişimdir. İnsanlar, toplumlar, hatta tabiat durmadan değişir? dedi. Özdağ, değişimin hayatımızda hatta fikirlerimizde de olması gerektiğine fikir değiştirmekten korkmamak gerektiğini yazdı.
Selçuk Özdağ?ın yazısı şu şekilde;
Dünyanın en değişmeyen kanunu değişimdir. İnsanlar, toplumlar, hatta tabiat durmadan değişir.
Her türlü katılık insanı zamanla toplum dışına iter. Onun için Marx, katı olan her şey buharlaşır demiştir. Değişime direnmenin sonu buharlaşma, yok olma, etkisiz hale gelmedir.
Bazı insanlar fikri katılığı davaya bağlılık olarak anlar. Bir ömür aynı fikirleri savunmayı dava adamlığı sanır. Doğru-yanlış tefrik etmeden bir parti veya liderin peşinden gitmeyi fikir namusu olarak görür. Oysa fikri katılık, değişime direnme dava adamlığı değil, tam tersine fikri çoraklığın bir neticesidir. Esneklik ve doğruyu görünce fikir değiştirme düşünce ile hayat arasındaki mesafenin açılmasını engeller. Fikri, zamana uyarlamanın yolu değişime açık olmaktır.
Fikirler de insanlar gibidir, doğar, büyür, ölürler.
Fikirlere hayat veren onlara duyulan ihtiyaçtır. İhtiyaç ortadan kalkınca o fikirler de yavaş yavaş hayatiyetlerini yitirirler. Demek ki ihtiyaç ortaya çıktıkça yeni yeni fikirlere gerek duyulur. Eskide diretmek zaman dışı olmaya, başka bir dönemin fikirleri ile farklı bir döneme ışık tutmaya çalışma garabetine yol açar. Dünün fikirleri ile bugünü, bugünün fikirleri ile yarını anlamaya çalışmak bugünün olaylarını geçmişin gazetelerinde okumak anlamına gelir.
Bunları niçin yazıyorum? Çünkü en küçük fikri değişim hemen bir ihanet, sadakatsizlik veya tutarsızlık olarak nitelendiriliyor. On yıl, yirmi yıl önceden kalmamızı isteyenler var. İnsanlar fikirlerini inançlarından ve hayatın gerçeklerinden sağarlar. Değişen bir dünya değişmeyen fikirlerle ihata edilemez. Dün için doğru olan bir fikir veya siyaset tarzının bütün zamanlar için doğru olduğu söylenemez. Bütün zamanların doğrusunu din, yani yüce dinimiz İslam verir. Dinin ölçülerinin bile hal ve şartlara bağlı olarak her gün yeniden anlaşılması, yeniden yorumlanması gerekir. Dini canlı ve her dem yeni tutan onun insanın değişmez özüne hitap etmesi ile beraber her çağda yeniden yorumlanması ve anlaşılmasıdır. İçtihat kapısının kıyamete kadar açık olmasının nedeni budur!
Onun için fikir değiştirmekten korkmamak gerekir. Fikri değişim bir zaaf veya ihanet değil tam aksine zamanı gelmiş fikirlere karşı zamanı geçmiş olanları bir tarafa atma zorunluluğudur. Çıkar ilişkilerinden dolayı oradan buraya savrulanları elbette bu değerlendirmenin dışında tutuyorum. Ama hayat değiştikçe biz de değişeceğiz. Ülkemizin, milletimizin öncelikleri değiştikçe bizde önceliklerimizi değiştireceğiz. Her yenilik bizim zihin dünyamızda da değişimlere neden olacak. Değişmeyen ölçülerimiz ve inanç temellerimizdir. Çünkü her çağda aynı iman ve değer ölçüleri ile farklı fikir ve sonuçlara varmak mümkündür. Ölçülerimiz sabit, ancak fikirlerimiz değişken olacaktır. Özellikle gençlerimizin, fikri donukluğu dava diye yutturan, fikri gelişime engel olan telkinlere karşı uyanık olmaları gerekir. Odunlar hariç kainatta her şey değişir. Ve sadece değişime ayak uydurabilenler kazanırlar.