Yeni parti kuracağı konuşulan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Elazığ Gönül Dostları Buluşması'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin temel değerlerinin değiştiğini söyleyen Davutoğlu, 'Yeni meydan okumalarla ilgili akademisyenlerle, siyasilerle ve derneklerle çalışma yürütüyoruz' dedi.
Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Ciddi savrulmalar yaşadık, cesaretle önümüzdeki meseleleri tartışmalıyız. AK Parti'nin temel değerleri bu memlekete egemen olmuş olsaydı kıyamete kadar susardık. 13 bin ile kaybettiğimiz seçimi yenilenen seçimde 800 bin oyla kaybediyorsak bunun sorumluları değerleri değiştiren kişilerdir. İstanbul seçimlerinde 800 bin oyla tekrar kaybetmişse, bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi ayakta ciddi savrulmalara sebep olanlardır.
Ben hiç örtülü konuşmadım. Bu partiden örnekler veriliyor. 'Bölünmeyelim' deniliyor. Bölünmeme ortak idealler doğrultusunda hareket etmeyle olur. Manifestoya kapalı kapılar hakkında katılanlar, kameralar arkasında mevcut durumu meşrulaştırdı. İnsanlar buna mecbur bırakılmamalı. Tavandaki bölünme önemli değildir ama tabandaki bölünme daha farklıdır.
Bugün susma vakti değildir. Bugün halkın önünde konuşma vaktidir. Tepede ne tedbir alırsanız alın, bölünmeyi engelleyemezsiniz. Bizim niyetimiz ne bölmek ne de mevki. Bizim meselemiz müreffeh bir ülke ilan etmek. Kaygılara tercüman olma niyetiyle konuşuyorum. Söylediklerim şahsi düşüncelerim değildir.
Size yalvarıyorum gelin konuşalım. Çağrım ülkenin geleceğiyle ilgili kaygı duyan herkese. Konferanslarımız engelleniyor. Basına örtülü baskı ile bize yer verilmedi 3 yıl boyunca.
AK Parti'ye yönelik eleştirilerine devam eden Davutoğlu, 'Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç var' diyerek şöyle konuştu:
'Vicdan odaklı siyasetten uzaklaşıldı. İstanbul seçimindeki farkın nedeni de budur. Bir seçimde bekadan bahsedip, İmralı'yla temasa geçmek milletin vicdanından kopuştur. Liyakate önem verilmiyorsa bu vicdandan kopuştur. 1 oyla seçim kazanılır söyleminden vazgeçiliyor ise bu vicdandan kopuştur.
İkincisi adalettir. Adalet terazisi ölçer. Adalet terazisi ölçülmez. Bize adalet duygumuzu zayıflatanlara karşı ortak hareket etmek gerekir. Bu ülkede FETÖ'den memur akrabalarını tutukluyor ve kardeşi FETÖ'den tutuklu olanlar devletin en üst mertebesini getiriliyor ise adalet duygusu zayıflar.
Bir diğeri de ekonomi. Ekonomi ekip işidir. 2008'de ekonomiyi bilen bir ekip vardı. Bu neden o kriz 'teğet' geçti. Vizyon vardı, strateji vardı. Faiz bugün nerelerde? Ekonomiye çözmek isterseniz önce halka güven vereceksiniz. İsrafa yol açmayacaksınız, şeffaf olacaksınız; ekonomiyi üstlenen kişilerin herkesle konuşan, açık bir anlayışla davranması lazım. Şeffaf olacaksınız. Bugün koyduğunuz kuralı, yarın değiştirmeyeceksiniz. Yukarıdan bakan bir anlayışla bu ekonomik krizin içinden çıkamayız. Halk ekonomik kriz içinde. Biz bu dönemde susmayız.
Bir diğeri de yönetim sistemi. Devlet mimarisi kişilere göre inşa edilmez. Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen çarpık bir sisteme geçildi. Erdoğan'a yazılı bir metin verdim. Bunu yapmayalım diye. Cumhurbaşkanına düşüncelerimi 5 kez ilettim; bizim hesabımız doğru olanı söylemek. Neyi yanlış görüyorsam söyleyeceğim. Bizim hesabımız bir şekilde kendimizi ortaya koymak değil, doğru olanı söylemek. Sade bir vatandaş olarak size söz veriyorum neyi yanlış görüyorsam söyleyeceğim. Cumhurbaşkanlığı makamı ile genel başkanlık makamının değişmesi AK Parti'nin kurumsallaşmasına zarar vermiştir. Devlet işleriyle aile yapısı kesinlikle ayrılmalıdır. Birinci dereceden akraba olmamalıdır.'
kaynak: son dakika