Copernicus Atmosfer İzleme Servisi (CAMS), yakın bir zaman önce iş birliği kararı aldığı Avrupa Hava Alerjenleri Ağı (EAN) ile, Avrupa genelinde neredeyse gerçek zamanlı otomatik polen gözlemleri yapılması için çığır açacak bir tekno
Her yıl, ilkbahar ve yaz aylarında hapşırma, hışıltı ve burun çekme seslerinden oluşan bir koro duyulur. Çünkü saman nezlesi mevsiminin zirve yaptığı günler gelip çatmıştır. Bu, her dört Avrupalıdan birinin yaşadığı talihsiz bir gerçeklik. Havanın kirlenmesi şikâyetleri artırdığından, şehirde yaşamak da çare olamaz. Ayrıca, iklim değişikliğiyle artan sıcaklıklar bitkilerin ve ağaçların daha erken ve daha uzun süre çiçek açması, polenlere alerjisi olan 100 milyon Avrupalının çektiği sıkıntının uzaması anlamına geliyor.
Polen sorunu büyüyor ve günümüzün tahmin yöntemleri, insanların havaların ısınmasından kaynaklanan sıkıntıları önlemesine gerçekten yardımcı olacak düzeyde isabetli değil. Tahminler, hangi bitkilerin çiçek açacağı, hava koşulları ve hava kirliliği hakkında bir fikir veriyor olsa da bu, sonuçta sadece birer tahmin. Asıl polen ölçümleri, gözlemlerin yapılmasından ancak bir hafta kadar sonra alınıyor.
Neyse ki, bu durum değişmek üzere. Copernicus Atmosfer İzleme Servisi, yeni teknolojinin geliştirilmesini koordine etmek için MeteoSwiss?teki Avrupa Polen Veri Tabanı ve OtoPolen programıyla birlikte çalışıyor. Amaç şu anda, havada bulunan polenler konusunda neredeyse gerçek zamanlı veri sağlamak. Bu, CAMS?in hava kalitesi tahmini konusundaki engin deneyimiyle birleşince, ne olacağı pek kestirilemeyen polen mevsiminde, ellerinde bilgiye dayalı tahminlerden başka bir şey olmadan sıkıntı çeken Avrupalıların sağlık ve mutluluğuna önemli bir katkıda bulunacak.
Günlük CAMS tahminleri, veri tabanı Viyana Tıp Fakültesi?ndeki Hava Biyolojisi ve Polen Bilgi Araştırma Birimi?nde bulunan, EAN?ın çalıştırdığı 400?den fazla aktif yer istasyonundan alınan gözlem verileriyle kıyaslanarak değerlendiriliyor. Bu, dünyadaki en büyük ticari olmayan polen verisi toplama faaliyetidir ve verilerini çoğu Avrupa?da bulunan 40 civarında ülkeden almaktadır. Polen araştırması sıklıkla yerel düzeyde. Çünkü koşullar büyük ölçüde bölgeye bağlı. Ancak Avrupa Polen Veri Tabanı, kıta genelindeki bilimsel projeler ve klinik deneylere destek olabilmek için, verilerin uyumlu olmasını sağlamayı amaçlıyor.
Avusturya Polen Bilgi Hizmetleri?nden Maximilan Bastl, ?Şu anda, polen ölçümü için ana teknik, hava akımını emerek günlük polen yoğunluğunu ölçen hacimsel Hirst tuzağıdır. Polenler daha sonra laboratuvarda manuel olarak sayılıyor? diyor. Avrupa?da en sık görülen polen alerjileri huş ağacı, zeytin ağacı ve çim kaynaklı. Ancak, Avrupa Polen Veri Tabanı?nda yöneticilik yapan Bastl, polen izleme cihazlarının sık görülen en az 26 türü (hatta bazen 70?e kadar türü) test edeceğini ve daha nadir görülen alerjileri de incelemek için yeni bitki ve mantarları da eklemeyi amaçladıklarını söyledi. Ancak, Hirst tuzağı haftada bir boşaltılıyor ve Bastl ?Analizler, bu süreye ek olarak birkaç gün daha sürüyor. Ama elimizdeki tüm gözlemler için standart uygulama bu? diyor.
Yani, gerçek polen ölçümü kamuoyuna ulaşıncaya kadar bir hafta geçiyor. Gerçek polen ölçümü yine de önemli; çünkü onlar, gelecekteki tahminlerin geliştirilmesine ve zaman içinde döngülerin kayda geçirilmesine katkıda bulunuyor. Fakat bunların tümü hâlâ ortalamalara dayanıyor. Örneğin, belirli bir türün yılın ilk aylarında polen yaymaya başlayıp başlayamayacağını hâlâ söyleyemiyoruz. Daha da kötüsü, halka polen tahminleri ulaştıran uygulamaların çoğunun, sonrasında verilerini kontrol edebilecekleri bu olgunlaşmamış yönteme bile sahip olmamaları. Yani, insanların bu bilgilerin gerçekten doğru olup olmadığını bilme şansı yok.
Bugün nehir kıyısında çok fazla kanarya otu olup olmayacağını bilmesi gereken alerjik bir kişiye faydası yoksa, tüm bunların bir anlamı olup olmadığını sorabilirsiniz. MeteoSwiss?te AutoPollen Programı?nın Direktörü olan Bernard Clot, bu sorularının kendilerine de sık sık sorulduğunu ve çözüm üretmeye çalıştıklarını söylüyor:
?Amaç polen ölçümünü otomatikleştirmek değil, veriyi gerçek zamanlıya yakın olarak, zamanında hastalara ve doktorlara ulaştırmak.?
Bu amaçla, lazerlerden parçacık yakalamaya ve hava akımının fotoğrafını çekmeye yarayacak bir dizi yeni teknoloji üzerinde çalışılıyor. Clot, ?Hepsinin ortak paydası, sonuçların oldukça çabuk elde edilmesi. Polen ölçümleri bir haftadan bir saate inecek? diyor.
Ancak şimdiye kadar verilerin anlık olmaması, araştırmacıların saman nezlesi hastalarına yardımcı olmak için yeni yollar bulmaya çalışmadığı anlamına da gelmiyor. Finlandiya Meteoroloji Enstitüsü?nün Atmosferik Kompozisyon Modellemesi Müdür Yardımcısı Mikhail Sofiev, ?Mevcut polen modelleri kusursuz değil ama insanların sağlığına doğrudan etkisini ölçmek amacıyla yapılan klinik deneyler için uygundur? diyor. Sofiev ve ekibi, yürüttükleri bir pilot projede, mevcut verileri ve hastaların kişisel saman nezlesi günlüklerini kullanarak, insanlarda görülen belirtileri tahmin etme konusunda çalışıyor. Sofiev, ?Bazı hastalar için hava kalitesi de önemli bir faktör, dolayısıyla bu da çalışmaya dâhil edildi. Modeli hâlâ geliştiriyoruz ve yakında daha çok şey öğreneceğiz? diyor.
Copernicus, 40 yıllıktan fazla iklim verisine sahip. Bu sayede kurum, küresel ısınmanın 100?ün üzerindeki türü nasıl etkilediğini izleme şansına sahip oldu. Çiçeklenme döngüleri mevsimlerle birlikte değişir ve sıklıkla daha erken başlayıp daha uzun süre devam eder. Ancak bu durum, her ülkede aynı değil: Çim polenlerinde döngüler, Fransa ve Yunanistan?da farklı olabiliyor. Hava kirliliği ve hava durumuna bağlı olarak, yerel faktörler de bir yıl içinde görülen yüksek düzeyde polenin, bir sonraki yıl görülen daha az düzeyde polenden daha az etkili olması anlamına gelebiliyor.
Avrupa genelindeki çok sayıda ekip bu sorunu çözmeye çalışıyor. Bavyera?daki otomatik ePIN ağı, geçen yıldan bu yana çalışıyor ve Sırbistan?da gerçek zamanlı veriler, halka açık RealForAll uygulamasına veri sağlıyor. Ancak Avrupa?nın geri kalanındaki birçok ülkede saman nezlesi hastaları güvenilir, gerçek zamanlı ölçümleri sabırsızlıkla bekliyor. Bazıları için yalnızca tahminlere güvenmek zorunda kalmak sadece rahatsız edici olmakla kalmıyor. Avusturya Polen Bilgi Servisi?nin araştırma grubu başkanı Uwe Berger ?Yanlış bilgilerle hastalara zarar veriyor bile olabiliriz. Dışarı çıkmanın güvenli olduğunu söylemekle, hastaneye astım ya da daha kötü rahatsızlıklarla dönmelerine yol açıyor olabiliriz? diyor.
İnsanlara sağlıklı ve mutlu olabilmeleri için ihtiyaç duydukları polen bilgilerini verebilmek, ancak tahminlerin isabetli ve gerçek zamanlı olması ve büyük resme odaklanmasıyla mümkün. ?Polenlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini derinlemesine göz önünde bulundurmamız gerekiyor? diyen Copernicus Atmosfer İzleme Servisi Başkanı Vincent-Henri Peuch, sözlerini ?Bu, meteoroloji ve hava kalitesi ile ilgili verilerin yanında mutlaka değerlendirilmesi gereken bir faktördür. Tıp dünyasında tüm bunların birbiriyle bağlantılı olduğu net bir şekilde görüldü? diyerek tamamlıyor.