'Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınların psikolojisini bozuyor'

Eskişehir'de, Odunpazarı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü'nde 3 bin 500 kadına ücretsiz psikolojik destek veren uzman psikolog Fatma Ünlü, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik sorunlar ve şiddetin kadınlarda psikolojik sı

Odunpazarı Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü'nde, kadın ve çocuklara psikoterapi hizmeti veren uzman psikolog Fatma Ünlü, yaklaşık 3 bin 500 kadınla bire bir görüşmeler yaptı. Kadınların sorunlarının genel olarak birkaç başlıkta toplandığını dile getiren Ünlü, özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ekonomik nedenlerin kadınlarda psikolojik sıkıntılara yol açtığını söyledi.

'EN BÜYÜK SORUN TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ'

Belediye bünyesinde ücretsiz verilen hizmetin, kadınların sorunlarını çözmede etkili olduğunu kaydeden psikolog Ünlü, şunları söyledi:

'Aslında ülkemizde kadınların en büyük sorunu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı şiddet kadınların yaşadığı sorun. İkincisi de ekonomik problemler. Kadın çalışmak ve kendi ayakları üzerinde durmak istiyor ama çocukları bahane ediliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği çocukların tüm bakımını kadınların üzerine yıkıyor. Kız çocukları okutulmuyor. Okutulsalar bile, evlendikten sonra 'Çalışma', 'Evin işerine bak', 'Çocuklarına bak' deniliyor. Kadınlar eve kapanmış bir halde çocuklarının başında. Şiddete uğruyorlar. Boşanmak istiyorlar ama sürekli bahaneleri, 'Ben yapamam, çocuklarım ne olacak?', 'Ekonomik sorunlar var. Bakamam', 'Çocuklarımı nereye emanet edeceğim?' gibi sorunlar ortaya çıkıyor. O sebeple yaşadığımız en büyük sorun, şiddet, ekonomik sorunlar ve başından beri gelen toplumsal cinsiyet eşitsizliği.'

'KADININ ÖZ SAYGISINI TEKRAR KAZANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Görüştüğü kadınlardan yaklaşık yüzde 10'unun şiddet gördüğünü anlattığını belirten Ünlü, 'Asıl gelme sebepleri, 'Uyuyamıyorum', 'Yemek yiyemiyorum', 'Bu aralar çok kaygılıyım', 'Kalbim çok hızlı atıyor' gibi kaygı ve depresyon sorunlarıyla geliyorlar. Bunlarla baş etmek için aslında son noktada buraya başvuruyorlar. İncelendiğinde ailede, ekonomik şiddet olduğu, fiziksel şiddet olduğu, psikolojik şiddet olduğu ortaya çıkıyor. Kadınlar sadece sanıyor ki 'Ben fiziksel şiddet görmüyorum. Herhangi bir şiddetle karşı karşıya değilim'. İncelendiğinde aslında hepsinde şiddet türlerinin bazıları var. Başvuran kadınların önce neden bu duruma geldiğini inceliyoruz, travmatik etkilerine çalışıyoruz. Günümüzde gerçekten faturasını bile ödemeye gidemeyen, mahalleden dışarı çıkamamış kadınlar var. Kadının öz saygısını tekrar kazandırmaya çalışıyoruz' diye konuştu.

'EN ÇOK ŞİDDETTEN ETKİLENİYORUZ'

Eskişehir'de yaşayan hemşire Berna Işıklar (46) da şiddetin, kadınların psikolojini en üst seviyede etkilediğini söyledi. Kadınların darbedilmesinden öte psikolojik şiddete de maruz kaldığını kaydeden Işıklar, 'Öncelikle şiddet tabi. Sadece bir darp değil, psikolojik şiddet de önemli. Bu gerçekten toplumsal olarak en büyük sıkıntılardan biri. Çalışan kadınlar da birtakım sıkıntılar yaşıyor. Mobbing bunlardan biri olabilir. Yine bu da bir şiddettir. Yapılabilecek her türlü şiddet kadınların psikolojisini bozuyor. Biz kadınlar çok anacız. Çok çabuk motive olabiliyoruz. Mutlu olabiliyoruz. Bence karşılıklı sevgi ve saygı oluştuktan sonra kadın, tüm kriterleri yerine getirebilir' dedi.

'SOSYAL BASKI YÜZÜNDEN BÖYLE HİSSEDİYORUZ'

Üniversite öğrencisi Emine Çelik (22) ise birçok sorunun psikolojik sıkıntılara neden olduğunu belirterek, şunları söyledi:

'Kadınların psikolojisini birçok şey bozuyor. Toplumdan gördüğümüz baskı, kıyafete göre yargılama, etek boyuna göre kılıf biçme, erkeklerin psikolojik, fiziksel şiddeti ve kadınların bilinçsiz olması. Hemcinslerimin erkekler kendilerini kıskandıklarında hoşlarına gidiyor. Kendilerini tanımıyorlar, bilmiyorlar ve bir erkeğin onların üzerinde söz sahibi olabileceğini düşünüyorlar. Aslında böyle bir şey yok. Bu sadece bize aşılanmış bir şey. Sosyal baskı dolayısıyla biz böyle hissediyoruz. Bu psikolojiden kurtulmalıyız. Erkek kadından üstün değildir. Erkek ne yapıyorsa kadın da aynısını yapabilir. Cinsiyet ayrımcılığı, ekonomik yetersizlik ve eğitimsizlik Türk kadınlarının psikolojisini bozuyor.'

Aile baskının da kadınlarda psikolojik etkileri olduğunu anlatan Ayça Ülkü (18) ise kadının kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini vurgulayarak, 'Kadınların aile içindeki çocuk bakmak ve yemek yapmak zorunlulukları. Yani çalışmak yerine, kendi ayakları üzerinde durmak yerine verilen bu zorunluluklar. Kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir kadın, bence her zaman psikolojik olarak daha güçlü bir kadındır. O yüzden bence her kadının çalışması gerekiyor. Kendi ayaklarının üzerinde durması gerekiyor' diye konuştu.