Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, olası Marmara Depremi?nin 7?nin üzerinde olacağını yinelerken, alt katlarında fırın bulunan beton yapıların büyük risk altında olduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi?nden emekli olduktan sonra Beylikdüzü'nde sağlamlığı açısından çok güvenmediğini söylediği kendisine ait evde oturan Dr. Gündoğdu, 17 Ağustos 1999'daki Gölcük Depremi'nin yıldönümü öncesi DHA'ya yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi?ndeki belediyelerin ruhsat verdiği altında fırın bulunan yapılara dikkat çekti.
RUHSAT VERİLMEDEN YALITILMALI
Dr. Gündoğdu, 'Fırınların olduğu yapılar, 1999 Gölcük Depremi?nde ciddi hasar aldı, yıkıldı ve içinde insanlar yanarak öldü. Biz yerel yönetimlere ruhsat verilirken bu yapılarda kontrol yapılmasını önerdik. Çünkü, sıcaklık betonu gevrek hale getiriyor. Gevrek beton, daha çok kırılma riskine sahip. Bu nedenle ruhsat verilmeden önce fırınların yalıtılması için gereken önlemlerin alınması lazım. Bunlar alınmazsa risk oluşturur. Günümüzde fırınların isimleri değiştirildi. Fırın yerine başka isimler altında faaliyetlerine devam ediyorlar yine.?
Dr. Gündoğdu, 1999 depreminde yüksek sıcaklığın etkisi ile betonu gevrekleşen, altında fırın olan 30'a yakın binanın yıkıldığını, bu yapılarda sürtünme, demirlerinde eğrilme olmadığının belirlendiğini ekledi.
Marmara Denizi'nde 3 yıldan bu yana aşırı yoğunluk olduğunu çeşitli vesilelerle anlattıklarını vurgulayan Dr. Oğuz Gündoğdu, şu uyarıları yaptı:
'İstanbul?da binaların durumu pek iyi değil. İnşallah daha ciddi önlemler alınır. Çünkü bizim beklediğimiz deprem; 7?nin üzerinde. Bunun merkezinin Silivri açıklarında olacağını tahmin ediyoruz. En çok depremler Silivri açıkları ve Şarköy?de olan depremler. Bir tanesi Şarköy yakınlarında olan depremdi. Deprem burada Beylikdüzü'nde, İstanbul?da da hissedildi. Bu depremlere baktığımızda durumumuz hiç de iç açıcı değil. Bir gün yerle bir olacağız ama ne kadar hasar alacak bu memleket? Çok ciddi endişelerim var. Özellikle Kağıthane, Kartal?da, Erenköy?de olan bina yıkılmaları, Esenyurt?taki zemin oturmalardan sonra ortaya çıkan manzara hiç iç açıcı değil. Bu manzara bir şekilde konutların savunmasız olduğunu gösteriyor. Ciddi güvenlik önlemleri için mühendislik çalışmalarının yapılması önemli. Önce binaları kontrol edecekler. Ona göre oturulamayacaksa yıkılacak. Bunun başka tereddütü yok. Bu konuda bir çalışma olduğunu sanmıyorum.?