Tarih: 28.08.2019 16:01

'Yardım yerine görüntü çekmek, psikolojimizin iyi olmadığını gösteriyor'

Facebook Twitter Linked-in

Yeniçeri, 'Eğer bu kişinin motivasyonu gerçekten takdir almak için, yani sosyal medyada 'fenomen' olmak için bu görüntüyü çekmekse, bu gerçekten artık toplumumuzda hem bireysel hem de toplumsal olarak psikolojik iyi oluşumuzun hiç doğru ve düzgün bir noktada olmadığını bize gösteriyor' dedi.

Kırıkkale?de Emine Bulut'un (38) 10 yaşındaki kızının gözü önünde eski eşi tarafından bıçaklanarak öldürülmesi ve olaya ilişkin çekilen videonun sosyal medyada paylaşılması infiale yol açarken, tartışmaları da beraberinde getirdi. Görüntüyü çektiği tespit edilen B.Y. (19) gözaltına alınırken, B.Y?nin emniyetteki ifadesinde, videoyu sadece arkadaşı M.A. (22) ile paylaştığını, M.A'nın da videoyu izledikten hemen sonra sildiğini söylediği öğrenildi.

'YARDIM ETMEK ÇOK KOLAY DEĞİL'

Başkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Zuhal Yeniçeri, yardım etme davranışının Emine Bulut cinayeti gibi dehşet verici olaylara tanık olanlar açısından çok kolay gösterilebilecek bir davranış olmadığını söyledi. Yeniçeri, 'Sosyal psikolojik açıdan değerlendirdiğinizde 'yardım etme' davranışı, bunun gibi gündelik hayatın sıradanlığını ani bir şekilde bölen dehşet verici olaylara maruz kaldığınızda o kadar da kolay işin içine girebileceğiniz bir davranış değil ne yazık ki. Birincisi insanlar o anda kendileri de ikinci bir travma içerisine giriyorlar. Onun dışında tabii ki kendi güvenlikleri de söz konusu. Özellikle de Emine Bulut cinayeti üzerinden gidecek olursak elinde bir silah bulunduran, bir bıçak bulunduran kişiye doğrudan müdahale etmek o kadar kolay olmayabilir çevredeki insanlar açısından' dedi.

'OLUMLU BİR KATKISI OLDU'

Olayın görüntülenmesinin olumlu bir tarafının olduğuna da işaret eden Yeniçeri, 'Eğer bu dehşet anı görüntülenmemiş olsaydı, medyada ve hani tüm Türkiye?de bu kadar ses getirebileceğini ben kişisel olarak çok zannetmiyorum. Bu anlamda bir katkısı bulundu; fakat bunun böyle bir katkısının bulunması tabii ki olayın doğruluğunu göstermiyor. Bu paylaşım elbette olayın çok konuşulmasına ve kamuoyunun vicdanına dokunmasını sağladı. Ancak internette sadece bunun gibi olaylar değil, örneğin terör olaylarında da çok dehşetengiz görüntüler çok kontrolsüzce paylaşılıyor. Bunların bu kadar açıktan paylaşılması kontrol sağlayamadığımız için doğru değildir. Özellikle de gençler ve küçük çocuklar söz konusuysa bu şiddet içerikleri çok tehlikeli hale geliyorlar' diye konuştu.

'SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI'

Yeniçeri, sosyal medya bağımlılığı konusuna dikkat çekerek, 'Bu paylaşım çılgınlığı insanların beğeni alması, sosyal medyada kendilerini bu anlamda fenomen haline getirmeleri, son yılların özellikle gençler arasında popülarite anlamında çok önemli kavramlardan bir tanesi haline geldi. Bunu paylaştığında ne kadar fazla bu içeriğin paylaşılacağını ve kendisinin eski tabirle tırnak içinde 'reyting' alacağını da düşünmüş olabilir. Son yıllarda sosyal medyada paylaşım çılgınlığı yaşanıyor. İnsan gerçek benliğinden kopup, tamamen onunla yaşamaya başladığında veya sosyal medyayı kontrol etmeden birkaç saat geçiremediği durumlarda sosyal medya bağımlılığı söz konusu olabilir' dedi.

'BAŞKASI MÜDAHALE EDECEKTİR? DÜŞÜNCESİ

Yeniçeri, acil durumlarda öncelikle insanlardan duruma müdahale etmelerinin beklendiğine vurgu yaparak, 'Tabii ki otomatik tepkilerimizde öncelikle biz bir insana yardım etmek yerine görüntü çekme gibi bir şeyi tercih ediyorsak, otomatik davranışımız bunun paylaşılmasına dönüştüyse orada bir genel sıkıntı var demektir. Beklenen şey bunun gibi acil durumlarda tabii ki insanların öncelikle bu duruma müdahale etmelerini beklemektir. Ayrıca izleyici olan kişiler 'bir başkası zaten aramıştır ya da bir başkası zaten müdahale edecektir' düşüncesiyle müdahale etmiyorlar. Herkes böyle düşündüğünde, sorumluluğu bir başkasına attığında, dağıttığında sonuç olarak hiç kimse ambulansı aramamış ya da güvenlik kuvvetlerini çağırmamış oluyor. Bu ne yazık ki belki de pek çok canı kurtarabilecekken o canları kaybetmemize de sebep olan, sadece bizim kültürümüzde değil pek çok kültürde gördüğümüz bir insan davranışı' şeklinde konuştu.

'AMAÇ FENOMEN OLMAKSA PSİKOLOJİMİZ İYİ DEĞİL'

İnsanların birileri tarafından izlendiklerini bildiklerinde yardım etme davranışlarında genel olarak artış yaşandığını kaydeden Zuhal Yeniçeri, 'Eğer bu kişinin motivasyonu gerçekten takdir almak için yani sosyal medyada 'fenomen' olmak için bu görüntüyü çekmekse bu gerçekten artık toplumumuzda hem bireysel hem de toplumsal olarak psikolojik iyi oluşumuzun hiç doğru ve düzgün bir noktada olmadığını bize gösteriyor. Ama ben hala ve hala pek çok olaya rağmen o noktada olmadığımıza inanmak ve buna güvenmek istiyorum. Edindiğim bilgiye göre görüntüyü çeken genç bir kişi. Dolayısıyla bu da bize aynı zamanda hani özellikle gençlerin bu fenomenlik peşinde koştuğu algımızdan dolayı da, bu motivasyonla çekme fikrinin daha olası olduğu fikri de uyandırıyor. Ama bunlar bizim algımız, kişinin gerçekte ne motivasyonda olduğunu öğrenebilmek için kendisine sormamız gerekir' dedi.

'SUÇLAMAK KOLAY'

Görüntüyü çeken kişiyi suçlamanın çok kolay olduğunu; ama olayın geneline bakmak gerektiğini ifade eden Yeniçeri, 'Her ne kadar annesini kaybeden o kız çocuğunu korumamız gerektiğini düşünüyorsam da, o çekimi yapan genç de bizim gencimiz. Onu da suçlamak yerine 'acaba biz onun gelişiminde ne gibi olumsuz birtakım etkilerde bulunduk ki bizim 19 yaşındaki gencimiz bu hale belki geldi, yani müdahale etmek yerine bunu çekmeyi, fenomen olmayı tercih ediyor' düşüncesinde olmamız gerektiğini düşünüyorum ki eğer motivasyonu buysa. Aslında burada tek bir suçlu var, o da bu cinayeti işleyen babadır' diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —