Türkiye?nin yükseköğretimdeki kalite haritası çıkarılıyor

Türkiye?nin yükseköğretimdeki kalite haritası çıkarılıyor

Yükseköğretim Kalite Kurulu, üniversitelerde yaptığı kalite ve akreditasyon değerlendirmelerinden yola çıkarak hazırladığı Türkiye?nin yükseköğretimdeki kalite haritasını, Eylül ayında açıklayacak.

 Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, 'Yükseköğretimde hangi üniversitenin ne kadar güçlü yönü var, ne kadar gelişmeye açık yönü var, hangi yönü daha iyi gibi bir harita çıkarılabilir. Üniversitelerimiz planlama ve uygulama kısmında fena değil, bu sonuca ulaşmadaki araçlar konusunda biraz eksiklerimiz var' dedi.

Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun ana görevinin yükseköğretim kurumlarının eğitim, öğretim, araştırma geliştirme ve toplumsal katkı düzeylerini kalite güvence sistemi doğrultusunda değerlendirmek olduğunu söyledi. Kurulun görevlendirdiği 7 kişilik grupların üniversitelere giderek kalite raporu hazırladığını anlatan Elmas, '7 kişilik ekip üniversiteleri iki kere ziyaret ederek, 5-6 günlük bir süreçte rektörden başlayıp, öğrencisine kadar tüm birimleriyle, dekanlıklarıyla, hocalarıyla, bölüm başkanlıklarıyla görüşerek böyle bir rapor hazırlıyor. Bu üniversite eğitim öğretim konusunda şu noktalarda çok güçlü, şuraları da gelişmeye açık yanları diye kurumla işbirliği, iletişim halinde sonuç raporu hazırlanıyor. Tüm üniversiteleri inceliyoruz. Şu anda birinci turu hemen hemen tamamlamış olduk, ikinci tura geçiyoruz' dedi.

EYLÜL AYINDA AÇIKLANACAK

Üniversitelerde yapılan bütün bu çalışmaların sonuçlarını bir durum raporunda bir araya getirdiklerini belirten Elmas, 'Durum raporu tüm sonuçları kapsayan bir rapor ve onu da bu Eylül ayında bitirmeye çalışacağız. O raporda üniversiteler hem kendi durumunu hem de ülkemizdeki genel durumu görmüş olacak. Biz Kalite Kurulu olarak üniversitelerin bir resmini çekiyoruz. Bu konudaki gerçekten iyi yanını ortaya çıkarıyoruz; ama gelişmeye açık yanları nelerse onları da üniversitelerimize söyleyerek bunları yapıyoruz. Karşılıklı paylaşım toplantıları yapıyoruz ve Türkiye?deki iyi örnekleri başka üniversitelerle paylaşmaya onları teşvik ediyoruz' diye konuştu.

'KALİTE HARİTASI OLARAK GÖRÜLEBİLİR'

Dünyanın her yerinde geçerli bilişim destekli bir yükseköğretim değerlendirme akreditasyon sistemi kurduklarını belirten Elmas, hazırladıkları durum raporunun ise yükseköğretimde bir kalite haritası olarak görülebileceğini söyledi. Elmas, 'Yükseköğretimde hangi üniversitenin ne kadar güçlü yönü var, ne kadar gelişmeye açık yönü var, hangi yönü daha iyi gibi bir harita çıkarılabilir. Mesela bir üniversite 160?ıncı sıradadır; ama kendisini toparlayıp hedef odaklı çalışan iyi bir sistem kurduğunda belki 110?a çıkacaktır. Bir kurum bulunduğu yerden ne kadar ilerlemiş? Aslında bizim için başarı budur. Biz daha çok kurumların kalite süreçlerine odaklanmalarını teşvik ve yönlendirmeye çalışıyoruz. Bizim yol haritamızda bunlar var. Bulunduğu yerden yukarı nasıl çıkabilir biraz söylemeye çalışıyoruz ilk etapta' dedi.

'SONUCA ULAŞMADA EKSİKLİKLER VAR'

Kalite ve akreditasyon konusunda dünyadaki en son trende dikkat çeken Elmas, 'Siz öğrencilerinize hangi yetkinlikleri kazandıracaksınız meslek dışında, küresel becerilerden ne kadarını kazandırdınız, sonuçlara odaklanıyor artık kalite süreçleri ve akreditasyon süreçleri. Buna uygun öğrenme atmosferleriniz var mı? Sadece kütüphane ve sınıf değil başka atmosferler de artık geliştiriliyor. Bunu sağlayacak hocanız var mı? Ve mezunlarınız iş bulabiliyor mu? Biz daha çok sonuç odaklı bakamıyoruz bu kalite sürecine. Planlama ve uygulama kısmında fena değiliz, iyi planlıyoruz, çok iyi vizyonumuz var, hedefler koyuyoruz, bunların sonuçlarının bakılması konusunda, bu sonuca ulaşmadaki araçlar konusunda biraz eksiklerimiz var' şeklinde konuştu. 

'ÜNİVERSİTELER DÖNÜŞMEK ZORUNDA'

Elmas, '100-200 yıllık üniversite de 5 yıllık üniversite de dönüşmek zorunda. Yani derslerin verilme biçimini, öğrencilere anlatılma biçimini değiştirmek zorunda, kaynakları önceden paylaşmak zorunda, öğrencisine verdiği eğitimin piyasada, iş dünyasında bir karşılığının olup olmadığına bakmak zorunda, eğitim planlarını onlarla birlikte yapmak zorunda' dedi.

'REKTÖRLER CEO GİBİ OLMALI'

Elmas, üniversitelerde bu değişim sürecinin iyi yönetilmesi için rektörlere önemli görev düştüğünü ve rektörlerin iş dünyasındaki CEO'lar gibi çalışması gerektiğini ifade ederek, 'Sadece rektörlerin değil, rektörlükten aşağıya doğru dekanlar, bölüm başkanları, hocalar, herkes birer CEO burada, çünkü herkesin bir hedefi var. Bölüm başkanının ?işte şu niteliklere uygun mezun yetiştireceğiz? gibi bir hedefi, öğretim elemanının ?dersimde bu yetkinlikleri, nitelikleri kazandıracağım? gibi bir hedefi var. Rektör tüm bunları yöneten daha üst bir lider, dolayısıyla bunlar bir zincirin halkaları gibi ve halkaların hepsinin kuvvetli olması lazım. Hedefe odaklanmak ve sistem kurmak bu işin en önemli kısmı' diye konuştu.