Erdoğan Suriye'de 450 kilometrelik bir Güvenli Bölge oluşturmak istediklerini belirterek 'Suriye'de 'Güvenli Bölge' olmazsa, kapıları açmak zorunda kalabiliriz. Bunu ABD'li dostlarımızla birlikte yapmamız daha uygun olur. Avrupa söz verdiği yardımları vermedi' dedi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden dönüş olmayacağının altını çizen Erdoğan 'Sorunlar sistemden değil uygulamadan kaynaklanıyor' şeklinde konuştu.
Erdoğan, Türkiye'deki demokrasinin geliştiğini belirterek muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) göndermede bulundu. Erdoğan 'Sivil siyasetin önünde Demokles'in kılıcı gibi duran unsurlar kabuğuna çekilmiştir. CHP'nin yeni sistemden hazımsızlık duymasının sebebi bu demokratik dönüşümdür. Artık geriye dönüş yoktur. Siyasetin vesayet karşısında gücü arttı, millet egemenliğinin önündeki bir çok engel kalktı.' ifadelerini kullandı.
Teknolojiyi kendimiz üreteceğiz, Doğu Akdeniz'deki yaptırımlar anlamsız hale gelecek
Erdoğan, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliğe de değindi. Erdoğan, bölgede Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını sonuna kadar savunacaklarını dile getirerek 'Doğu Akdeniz'e belki üçüncü sondaj gemisini de gönderebiliriz. Doğu Akdeniz'de kimse bizi hakkımızdan mahrum etmeye kalkamaz. Önümüze engel çıkartılıyor. Bize yaptırımlar uyguluyorlar. Bu teknolojileri kendimiz üreteceğiz ve bu yaptırımlar anlamsız hale gelecek.' dedi.
Erdoğan Ak Parti'nin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en çok iş yapan parti olduğunu belirterek 'Tarih yaptığımız her şeyi altın harflerle yazacaktır' ifadelerini kullandı.
Erdoğan Suriye ve Suriyeli mülteciler konusuna da değindi. Erdoğan 'Suriyeli kardeşlerimize 8 yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Ülkemizde yaklaşık 3.6 milyon Suriyeli var. Biz ensar makamındayız. Muhacir de olabilirdik. Bu insanlar için bütçemizden 40 milyar dolar para harcadık. Avrupa verilen sözleri tutmadı. Sadece 3-4 milyar dolarlık bir fon gönderdiler.' diye konuştu.
'Güvenli Bölge' olmazsa kapıları açmak zorunda kalabiliriz'
Erdoğan, Suriye'de 450 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturmak istediklerini belirterek 'Şimdiye kadar güvenli bölgelere gönderdiğimiz Suriyeli sayısı 350 bini buldu. İdlib ve bunun yanında Afganistan tehdidi var. Bir taraftan geliyor, diğer taraftan geri gönderiyoruz. Bu durum bizi farklı bir yere götürebilir. Oldu oldu, olmadı kapıları açmak zorunda kalırız. Bir yere kadar bu işe katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? AB başta olmak üzere dünyadan gelmesi gereken desteği alamadık, bunu almak için kapıları açmak zorunda kalabiliriz. Ancak biz desteğimizi vermeye devam edeceğiz.' dedi.
İdlib'deki gelişmelere de değinen Erdoğan 'İdlib'deki insanların kendi evlerinde yaşamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bizim düşündüğümüz güvenli bölgeyle, diğer ülkelerin düşündüğü güvenli bölge arasında büyük farklar var. Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge konusunu fiilen başlatmak zorundayız. Hazırlıklarımız tamam. Bunu ABD'li dostlarımızla birlikte yapmamız daha uygun olur. Ancak kendi imkanlarımızla bu işe başlayacağız. Türkiye'deki en az 1 milyon Suriyeliyi 450 kilometrelik alanı yaşanabilir hale getirip, oraya taşımaya çalışacağız. ' dedi.
Erdoğan'ın konuşmasının sık sık partililerin alkışlarıyla kesilmesi dikkat çekti.
kaynak: euronews