Hukukçu Dr. İrfan Sönmez, son kitabı 'Kürt Sorunu mu? Devletleşme Sorunu mu?' adlı kitabı ile adından çokça söz ettirirken, enpolitik olarak, tarihe not düşen ve önemli bir kaynak oluşturan bu kitabı, siz değerli okuyucularımızla okuma etkinliği teması ile gün gün paylaşıyoruz...
'Kürt sorunu nedir' ile başlayan kitabın bugünkü bölümünde 'Türklük etnik bir kavram mıdır?' sorusu üzerinde duruluyor... İşte okumanın üçüncü kısmı:
TÜRKLÜK ETNİK BİR KAVRAM MIDIR?
-Türklük tarihin hiç bir döneminde etnik bir çağrışım yapmadı dediniz bunu biraz açar mısınız?
Çok bilinen bir örnektir. Batı Müslüman'a Türk diye bakmıştır.Türk demek aynı zamanda Müslüman demektir.Balkanlarda bazı bölgelerde -dini bir hayatı tercih etmek de- Türklüğe geçmek olarak nitelendirilmektedir. Hiç unutmam, Bosna'da elçilikte görevli bir arkadaşım, bir Balkan Müslüman'ının oruca başlayınca kendisine oruca başladım,Türk oldum dediğini anlatmıştı.İslam'ı yaşamak,onun rükünlerinden birini yerine getirmek Türk olmakla özdeşleştirilmiştir. Doğu'da bazı bölgelerde de (Elazığ,Malatya,K.Maraş) Kürt-Türk kavramlarına yüklenen anlam etnik değil, dinidir. Sunilere Türk,Alevilere Kürt denilir. Tunceli/Dersim bölgesinde etnik olarak Türkmen olan Alevilerin Kürtlükle özdeşleştirilmeleri böyle bir kültürün sonucudur.Bir kısım Alevilerin Kürtlüğü, kendileri dışında cereyan eden bir özdeşleştirmedir. Karşı propaganda olmayınca da zamanla bir gerçek gibi kabul görmüştür. Demek ki dışarıda Türklük, Müslümanlığın öteki ismi,içeride ise Sünniliğin müteradifidir.
-Kürtlere Türk denilmesinin bir nedeni bu olabilir mi?
İçeride bu kültürün etkili olduğunu düşünüyorum. Kürtlerin kahir ekseriyeti Müslüman ve Sünni'dir.Doğu'da Alevilik-Sünnilik Türklük,Kürtlük şeklinde tanımlanınca Kürtler de Sünni oldukları için Türk olarak mütalaa edilmişlerdir.Bu asla bir etnik kökeni inkar veya asimile çabası değildir.Kültürel bir durumdur.Bunu böyle anlarsak Kürtlere Türk demenin arka planını da kısmen anlamış oluruz.
-Siz Kürtlerin farklı bir kökenden geldiğini kabul ediyor ancak kültür ve irfanımızın bir olduğunu söylüyorsunuz.Doğru mu anlamışım?
İstediğinizi diyebilirsiniz,farklı veya değil, ben değerlerimizin,hassasiyetlerimizin,acılarımızın,sevinçlerimizin ortak olduğunu söylüyorum. İnsanları bir arada tutan etnik benzerlik değil,kültürün,düşüncenin,inancın benzerliğidir. Duygularınız birbirine ne kadar yakın olursa, bir arada yaşama imkanınız o kadar fazla olur. İşte başta -farklılaşma,farklılaştırma-dediğimiz şey bunun için yapılır. Ya var olan farklar derinleştirilir, yahut olmayan farklar ihdas edilir.Kürtler etnik olarak farklıdır iddialarının arkasında bu gerçek yatıyor. Ne kadar farklılaştırabilirlerse, ortak hayatı sürdürmenin o kadar zorlaşacağını biliyorlar. Etnik farklılık ısrarı ortak hayatı imkansızlaştırmak için yapılıyor.Mesele ideolojikleştirildiği için bu tip iddiaların bilimsel verilerle ne kadar örtüştüğünü söylemek güç. Çünkü, Kürtlerin Turan ırkından geldiğini, Türklerle aynı kaynaktan çıkan iki kol olduğunu söyleyenler kadar,İran'lılara,Guttilere,Medlere,Ermenilere,Gürcülere,Araplara,Sümerlere,Asurlara,Saka-İskitlere isnat eden araştırmacılar da var. İspatlanamayan her varsayım aynı değerdedir. Türklük iddiaları ne kadar gerçek veya gerçek dışı ise diğer iddialar da o kadar gerçek veya geçek dışıdır.
-Bu anlamıyla Türklüğün etnik kökene değil,Kürtlerin Müslümanlığına atıf yaptığını söylüyorsunuz?
Her atfın bu anlamda yapıldığı iddiasında değilim,ama bu şekilde atıflar yapıldığını biliyorum. Bu konuda sayısız bilgi, belge ve hatıra var. Hala yukarıda saydığım bölgelerde bu düşüncenin izlerini bulabilmek mümkün.Bu aynı zamanda bulunduğum sosyal çevrede de tanık olduğum bir durum.
(Okuma köşemiz TEK MİLLET MİYİZ? sorusu ile yarın devam edecek...)