Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak?ın geçtiğimiz gün açıkladığı Yeni Ekonomi Programı?nı değerlendirdi. Kahveci, açıklanan programda bir yenilik olmadığının altını çizerken, ?IMF zihniyeti
Karar yazarı İbrahim Kahveci, ?Önceki gün açıklanan Orta Vadeli (Yeni) Program (OVP-YEP) temel olarak son 3 yılın bir oranda tersi işaretler verdi. Bu program bir piyasa dostu bir program oldu. Örneğin son zamlar ile artık elektrik şirketleri bir nefes almaya başlamış olacak. O nedenle piyasa dostu bir programdır. Ama bu program vatandaş açısından can yakıcı, acıtıcı bir programdır. Ne maaşlar reel olarak artacak, ne de gelirlerde kolaylıklar sağlanacak. Yeni vergi ve zamlar bizi beklemeye devam ediyor? ifadesini kullandı.
IMF ile en uzun çalışan hükûmetin AK Parti olduğunu dile getiren Kahveci, bu programla vatandaşın şirketleri kurtaracağını söyledi.
İbrahim Kahveci'nin yazısının tamamı şöyle:
Önceki gün açıklanan Orta Vadeli (Yeni) Program (OVP-YEP) temel olarak son 3 yılın bir oranda tersi işaretler verdi.
Eğer IMF ile bir program anlaşması içerisinde olsaydık bu maddelerin bir kısmını IMF istedi de yapıldı diyebilirdik.
Mesela esnek işgücü piyasası ve beklenen enflasyona göre maaş zammı tam bir IMF anlayışı olarak tanınıyor.
Dün HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ?Cumhurbaşkanı ve hükümetin IMF politikalarına karşı durduğu yeri son derece önemli buluyoruz ve destekliyoruz. Çünkü IMF politikaları yoksulluk, kriz, fakirlik ve aynı zamanda sosyal haklarda geriye gidiş demektir? demiş.
HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan işi bir de EYT olarak bilinen emeklilik sorununa getirerek ?1999?dan önce IMF, emeklilik yaşının yükseltilmesi, daha fazla prim ödenmesi, emekli aylıklarının daha düşük olması yönünde adımlar atılmasını istedi. O zaman atılan adımlar bugün emeklilikte yaşa takılanlar sorununu ortaya çıkardı? diyor.
Acaba dün YEP veya OVP?de açıklanan maaş zamlarında hedeflenen enflasyon oranını kimin koyduğunu okuyabilmiş mi? Çünkü dün açıklanan programda IMF yok ama zihniyeti vardı.
Ayrıca şu notu da düşelim: IMF kurulalı en uzun süre IMF ile program yürüten hükümet AK Parti hükümetleri oldu.
1- İktidara geldiğinde zaten kriz vardı ve mevcut IMF anlaşmasını kucağında buldu.
2- Daha önce bu kadar uzun süre bir başka parti hükümetleri olmadı.
Bu iki argüman elbette doğrudur. Ama unutmamak lazım ki;
1- Bugüne kadar IMF ile anlaşma yaparak programın bütününü uygulayan bir başka hükümet oldu mu? Hatırladığım kadarı ile programların nerede ise tamamı yarıda kesildi.
2- Zaten 2006-07?lerde küresel bol para sisteminde 2001 krizi çoktan aşılmış ve her şey yoluna girmişti.
Şimdi asıl soruyu soralım: Sayın HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan IMF?nin dayatması ile emeklilik sistemi ve maaşları çökerterek fakirlik oldu ise bunu 2008 yılında kanunlaştıran kadroların-partinin-hükümetin hiç mi yetkisi, gücü, iradesi yoktu?
IMF ile çalışmanın ne her tarafı kötüdür, ne de her söylediği kötüdür. Lakin Cumhuriyet tarihi boyunca IMF ile en uyumlu ve en uzun süreli çalışan bir partinin bugün IMF için bu kadar hayırcı olması ne ifade etmektedir?
***
Ama her şeyden evvel dün açıklanan YEP veya adı ne ise olan program... Zaten o program da bir IMF uzantılı program izleri taşımaktadır.
Kamu zamları ile kamu açıklarının azaltılması tam bir IMF politikasıdır. Ücret artışlarının sınırlanması ve beklenen (hedeflenen) enflasyona göre zam yapılması da tam bir IMF anlayışıdır.
Mart seçimlerinden sonra ve hatta tekrarlanan İstanbul seçimlerinin ardından yağmur gibi gelen kamu zamları nasıl izah edilecektir?
Çalışan ne zam alacak biliyor musunuz?
2020 yılında %8,5.
2021 yılında ise %6,0
Çünkü enflasyon hedefi bu. Ama son üç ayda doğalgaz ve elektriğe sadece yüzde 32 zam yapıldı.
O nedenle diyorum ki; bu program bir piyasa dostu bir program oldu. Örneğin son zamlar ile artık elektrik şirketleri bir nefes almaya başlamış olacak. O nedenle piyasa dostu bir programdır.
Ama bu program vatandaş açısından can yakıcı, acıtıcı bir programdır. Ne maaşlar reel olarak artacak, ne de gelirlerde kolaylıklar sağlanacak. Yeni vergi ve zamlar bizi beklemeye devam ediyor.
Doğalgaz faturası aylık 400-500 liraya yükselirken, elektrik faturası da artık 200-300 liraya çıkabilir. Oysa yapılacak maaş zamları sadece 100-200 lira olacaktır.
Mesela 2.020 lira olan asgari ücret 2020 yılında 2.190 liraya ancak çıkabilir. Bilemediniz 2 bin 200 lira. Çünkü hedeflenen enflasyon 2020 yılında yüzde 8,5...
Asgari ücret maksimum önümüzdeki yıl nette 180 lira artış görebilecekken sadece bir aylık elektrik-doğalgaz fatura artışı 200-300 liraya ulaşabilecektir.
Kısaca YEP yeni bir şey demedi. IMF zihniyetinin yansıması ile fatura vatandaşa yüklenmeye başlandı.
Vatandaş ödeyecek, şirketler kurtulacak.
Vatandaş ödeyecek devlet harcayacak.
O nedenle bu program piyasa dostu bir program olarak görülebilir. Ama toplum açısından yükü ve maliyeti hepimiz göreceğiz.
Umarım kur düştü, faiz indi, enflasyon yükselmedi derken karanlıkta açlık ve üşümeyi aklımızdan çıkarıp sevinebiliriz.