Türkiye'deki deniz canlılarında mikroplastik kirliliği konusunda yapılan araştırmada, incelenen balıkların yüzde 44'ünün midesinde insan sağlığını da ciddi etkileyen mikroplastik bulundu. Büyük bölümü tek kullanımlık plastiklerden
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, doğaya atılan plastiklerin nehirlerin yanı sıra yağmurlarla birlikte denizlere taşındığını, bunun denizlerimizdeki mikroplastik tehlikesini büyüttüğünü söyledi. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Bayram Öztürk, DHA muhabirine tüm çabalara rağmen sorunun Türkiye'deki plastiklerin geri kazanımı ile ilgili olduğunu belirterek şöyle dedi:
'Her ne kadar plastik maddeleri satanların bunları geri alma mecburiyeti olsa da tam olarak bihakkın yapılmıyor. Bunu satanların geri alması, tüketicilerin plastikten kaçınması lazım. Örneğin organik, ve kolay, belli bölgelerde daha ucuz olan cam kavanozları kullanmalıyız. Tek kullanımlık plastik malzemelerden kaçınalım. Doğanın, denizlerin, eko sistemin korunması, geleceğimiz için bunları kullanmaktan kaçınalım. Ama en önemlisi; bu plastiklerin tehlikeli atık statüsüne alınması, tek kullanımlık bu plastik materyalin. malzemenin kullanımının engellenmesi. Deyim yerindeyse yasaklanması. Birçok Batı ülkesinde plastik malzeme geri alınıyor. Dolayısı ile hem tasarruf ediliyor, eko sistem bozulmamış oluyor, hem de deniz canlıları bundan etkilenmiyor Düşünsenize balinaların, yunusların, fokların, birçok canlı grubunun midelerinden plastik çıkarıyoruz. Bunlar boğuluyorlar. Bu beladan kurtulmanın yolu az tüketmek, yeniden kullanmak ve plastik konusunda toplu büyük, bir ulusal seferberlik ilan etmek. '
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Özkan Özden, insanların günlük yaşamlarının her alanlarında plastik tükettiklerini, ambalajlı gıdaları korumak için bunların yaygın kullanıldığını, ancak, gözle görülemeyecek küçük plastik parçalarının da gıda yoluyla insan vücuduna girebildiğini söyledi. Prof.Dr. Özden, banyoda kullanılan şampuanlardaki bazı maddelerin de plastikten yapıldığını, bunların suya, dere, nehirler yoluyla denizlere karıştığını bunların da deniz canlıları ve balıklar yoluyla insanların sofralarına kadar girdiğini anlattı.
'ÜÇ TARAFI PLASTİKLE DEĞİL. DENİZLERLE ÇEVRİLİ BİR TÜRKİYE'
Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, Türkiye'deki deniz canlılarındaki plastik kirliliği araştırmasının, plastik kirliliğin deniz canlıları ve insan sağlığı için ne derece endişe verici olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Ataş, mikroplastiklerin çoğunluğunun tek kullanımlık plastiklerin üretiminde kullanılan polimer tipteki plastikler olduğunu vurgularken, ' Bu sorunun tek çözümü var, tüketim kültürümüzü değiştirmek. Artık plastiğin tabaklarımızda olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Atılacak ilk adım, alternatifi olan ve AB'de de yasaklanan tek kullanımlık ürünlerin Türkiye'de de yasaklanması olmalı. Üç tarafı plastikle değil denizlerle çevrili bir Türkiye için bunu yapmalıyız' dedi.
TEHDİT YAYGIN
Kısa süre Türkiye'nin yanı sıra Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna'dan 17 deniz biyologundan oluşan bir ekip de Karadeniz'de yaptığı araştırmada deniz suyunda oldukça fazla mikroplastik tespit etmişti. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu/Marmara Araştırma Merkezi (TUBITAK-MAM), Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TUDAV) uzmanlarının da bulunduğu Avrupa Birliği tarafından desteklenen 'Karadeniz Ekosisteminin İnsan Baskısına Karşı Hassasiyetinin Değerlendirilmesi' (ANEMONE) Projesi kapsamında 9 günlük Karadeniz Ortak Bilimsel Sefer'inde alınan deniz suyu örnekleri ve incelenen canlılarda mikroplastik tehdidi ve kirliliğin boyutu önümüzdeki günlerde rapor halinde açıklanacak.