Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk 81. ölüm yıl dönümünde doğduğu topraklarda da anıldı. Türkiye?nin Gümülcine Başkonsolosluğu?nda gerçekleştirilen anma törenine Batı Trakya genelinden çok sayıda soydaş katıldı.
Gümülcine?deki anma törenine katılan soydaşlar Atatürk?ün son nefesini verdiği saat 09:05?ten önce başkonsolosluğa gelmeye başladı. Tören sırasında Türkiye?nin Gümülcine Başkonsolosluğu?ndan Konsolos Neslihan Altay?ın Atatürk?le ilgili, ?Bizler bugün burada, acı kaybının sene-i devriyesinde, Atamızın, şahsında hayat bulan İstisnai Meziyetlerinin, Milli ve Milletlerarası Birliğimize Feyiz veren Yüce hatırası önünde bir kez daha derin hasret ve teessürle eğiliyor ve bu Yüce Hatıranın mirasçıları olmaktan büyük onur duyuyoruz? sözleri dikkat çekti.
Gümülcine?de Atatürk için düzenlenen anma törenine; ev sahibi Türkiye?nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, eşi Aslı Ömeroğlu ve başkonsolosluk çalışanlarının yanı sıra, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, İskeçe Milletvekilleri Burhan Baran ve Hüseyin Zeybek, Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, T.C. Ziraat Bankası Gümülcine Şube Müdürü Hüseyin Tolga Gür, DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, BAKEŞ Genel Başkanı Hüseyin Bostancı, Yassıköy Belediye Başkanı Önder Mümin, Kozlukebir Belediyesi Ana Muhalefet Birlik Listesi Başkanı Erdem Hüseyin, BTAYTD Başkanı Hüseyin Baltacı, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Sedat Hasan, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Rodop-Evros İlleri Selanik Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet, Rodop eski Milletvekilleri Ahmet Hacıosman ve Mustafa Mustafa, emekli öğretmenler, din görevlileri ve çok sayıda soydaş katıldı.
Tören, Atatürk?ün vefat ettiği saat 09:05?te bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklâl Marşı?nın okunmasıyla başladı.
Bu yılki anma töreninde Batı Trakya Azınlığı Eğitim ve Kültür Şirketi (BAKEŞ) Başkanı Hüseyin Bostancı ve Türkiye?nin Gümülcine Başkonsolosluğu?ndan Konsolos Neslihan Altay, günün anlam ve önemini belirten birer konuşma yaptılar.
?ATATÜRK?ÜN HEMŞEHRİSİ OLMAKLA DAİMA GURUR DUYDUK?
BAKEŞ Başkanı Hüseyin Bostancı Bostancı sözlerine, ?Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensupları olarak Atatürk?ün hemşehrisi olmakla daima gurur duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Atatürk?ü anmak, salt bir törenden ibaret değildir, O?nun fikirlerini, Türk Milleti için ideallerini anlayabilmek ve bu doğrultuda çalışmalar yapabilmektir? diyerek başladı.
?HEPİMİZE DÜŞEN GÖREV; O?NUN İLKE VE DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKARAK, ÇALIŞKAN, DÜRÜST, AHLAKLI BİRER BİREY OLMAK VE BÖYLE YENİ NESİLLER YETİŞTİRMEKTİR?
Bostancı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: ?Türkiye Cumhuriyeti, Anavatanımız, O?nun Türk Milletine ve bizlere en büyük armağanıdır. Bu nedenle daima kalbimizde ve beynimizde yaşamaya devam edecektir. O?nun cephelerdeki, fikir, sanat ve diplomasi alanlarındaki başarıları, geleceğe ışık tutan görüşleri, tüm dünyaya örnek ve umut olmuştur. Gençliğe O?nun kadar değer veren bir başka dünya lideri yoktur, çocuklarına, gençlerine bayram armağan eden bir lider Mustafa Kemal Atatürk yaşadığı her dönemde genç nesillere önem vermiştir. Hedefleri olan ve bu hedeflere emin adımlarla yürüyen genç nesiller inşa etmeyi arzulamıştır. Bu noktada bizlere, hepimize düşen görev; O?nun ilke ve değerlerine sahip çıkarak, çalışkan, dürüst, ahlaklı birer birey olmak ve böyle yeni nesiller yetiştirmektir. Atatürk fikirleri ve yaptıkları ile her zaman örnek olmuştur. O, zafere olan inancını milletine aşılamıştır. İnsanları, hepimizi dimdik ayakta tutan inançlarımızdır. İnandığımız doğrultuda varlığımızı sürdürürüz ve biz oluruz.
?BİZLER, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKARAK, ÇOCUKLARIMIZIN ELLERİNDEN TUTARAK, ONLARA DİNİ VE MİLLİ DEĞERLERİMİZİ AŞILAYARAK GÜÇLÜ BİR AZINLIK TOPLUMU YARATABİLİRİZ?
Dolayısıyla, Batı Trakya Müslüman Türk halkı olarak bu topraklarda varlığımızın devamı, inandığı yolda emin adımlarla yürüyen evlatlar yetiştirmekle olacaktır. Bizler, geleceğimize sahip çıkarak, çocuklarımızın ellerinden tutarak, onlara dini ve milli değerlerimizi aşılayarak güçlü bir Azınlık toplumu yaratabiliriz. Sayın Başkonsolosum, Kıymetli Büyüklerim, sözlerime burada son verirken, bizlere Anavatanımızı armağan eden, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk?ün şahsında, vatan uğruna canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi sevgi, saygı ve minnetle anıyor, hepinizi selamlıyorum. Yüce Allah Anavatanımızı ve Türk Milletini korusun.?
Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosluğu?ndan Konsolos Neslihan Altay söz alarak günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Konsolos Altay sözlerine, ?Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk?ün, 81 yıl önce ebediyete intikal ettiği elim 10 Kasım gününün yıl dönümünde yüksek şahsiyetini ve çok yönlü dehasıyla özümsediği medeni ve insani hasletlerini anmak için bugün bir kere daha biraraya toplanmış bulunuyoruz? diyerek başladı.
Konsolos Neslihan Altay konuşmasına şöyle devam etti:
?HÜMANİST VE HOŞGÖRÜLÜ BİR DEVLET ADAMI İDİ?
?Ulu Önder tüm yaşamı boyunca, tutkuyla inandığı hürriyet ve vatan ülküsünün peşinden gitmiştir. Ancak onun vatanseverliği saldırgan, istilacı, yakıp yıkıcı bir mahiyette değildi. İçine doğduğu tarihsel karmaşanın olumsuz tezahürlerine ve kendi şahsiyetinde birleştirdiği siyasi ve askeri dehasına rağmen, ?Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir?, ?Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız? diyecek kadar hümanist ve hoşgörülü bir Devlet adamı idi.
Bütün dünyanın hayranlığını seçkin bir saygınlıkla üzerine çeken Atatürk?ün çok önemli bir hasleti vardı. Zorluklarla dolu, mütevazi ve kısa yaşamında, milli ve Batılı fikir üstadlarınca ilkesel çerçevede kaleme alınmış olan dilden uygarlığa, sosyolojiden psikolojiye, felsefeden ekonomiye kadar geniş bir sahada 4.000?i aşkın eseri içselleştirerek okumuş ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun temellerini, bu birikimin sentezi üzerine gerçekçi bir perspektifle inşa etmişti. Ayrıca, dış politikaya ilişkin görüşlerini ifade ederken dile getirdiği, ?Türkiye?nin güvenliğini gaye tutan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış istikameti bizim daima prensibimiz olacaktır?, 'Dünya ve dünya milletleri arasında huzur, anlaşma ve iyi geçinme olmazsa, bir millet kendi kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan yoksundur.' sözleriyle ortaya koyduğu vakur, istikrarlı ve barışçı doktrin, tüm dünya uluslarının hafızasında on yılları aşan süredir derin iz bırakan sarsılmaz saygınlığının en önemli sebebidir.
Atatürk?ün barışçı yönünü Alman tarihçi Prof. Melzig: 'Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddî değil, manevî gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön gösterici derslerinden örnek ve güç alsınlar? sözleriyle vurgulamıştır.
Gazi Mustafa Kemal, istisnai yaşamında, kaderin şahsına biçtiği yüce vazife doğrultusunda, en nihayetinde, uğruna varlığını seve seve armağan edecek yurttaşlardan müteşekkil bir Ulusu şahlandırmış ve yıkıcı 1. Dünya Savaşının ardında bıraktığı yeni Dünya düzeninde saygın ve nüfuzlu bir yer edinmesinin yolunu açmıştı.
Vefatından sonraki günlerde de, ABD?den Çin?e kadar dünya gündemi Ulu Önderin kaybına ilişkin birçok çarpıcı ve tarihi değerlendirme ile sarsılmıştır. Macar basını : ?Dünya, bu harp ve barış kahramanı büyük adamın ölümüyle fakir düşmüştür? diye yazmış; İran basınında ise; ?Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.? ifadelerine yer verilmiş.
Dönemin ABD Başkanı Roosevelt ise; ?Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır. Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa?nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa?nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.? şeklindeki beyanı tarihe not düşülmüştür.
?BU YÜCE HATIRANIN MİRASÇILARI OLMAKTAN BÜYÜK ONUR DUYUYORUZ?
Bizler de bugün burada, acı kaybının sene-i devriyesinde, Atamızın, şahsında hayat bulan İstisnai Meziyetlerinin, Milli ve Milletlerarası Birliğimize Feyiz veren Yüce hatırası önünde bir kez daha derin hasret ve teessürle eğiliyor ve bu Yüce Hatıranın mirasçıları olmaktan büyük onur duyuyoruz.
Sözlerimi bitirirken, geçmişten günümüze dek ülkemiz ve dünya barışı için vermekte olduğumuz haklı milli birlik ve bütünlük mücadelemizde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm Aziz Şehitlerimize Allah?tan bir kere daha sonsuz rahmet diliyor, kalpten minnetlerimi sunuyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Son olarak Türkiye?nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu söz alarak, anma törenine katılan katılımcılara teşekkür etti.