Bakan Gül'ün 'anadilde savunma' çıkışına Özdağ'dan yanıt: Tribünlere oynama refleksidir

Bakan Gül

Adalet Bakanı Gül bugün yaptığı bir açıklamada,  2013 yılından bu yana yürürlükte olan 'anadilde savunma' kanunun yürütülmemesini eleştirdi. Bakan Gül'e tepki, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'dan geldi. Konuyu 'dil ve kimlik' üzerinden ele alan Gül'e, Özdağ, 'Şikayet ettiği uygulamaya imza atan söz konusu hakim yada yargı mensubu hakkında şikayetin ötesinde yetkisini kullanarak bir inceleme talimatı vermiş midir? Ayrıca HSK, bu konuda herhangi bir disiplin incelemesi veya soruşturması başlatmış mıdır?' diye sordu. 

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, cezaevinde bulunan ve bir süre önce sağlık sorunu yaşayan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın durumu ile ilgili açıklamada,  mahkemelerde Kürtçe ile ilgili ‘bilinmeyen dil’ denilmesini eleştirdi ve “Diyarbakırlı bir anne Kürtçe konuşuyor. Kürtçe konuşuyor ama ‘bilinmeyen bir dil’ ya sen bin yıldır konuşulan bir dile nasıl bilinmeyen dil dersin? Bu örnekler bağnaz, marjinal kesimlerde kaldı. Türkiye’de yaşam tarzından dolayı ötekileştirilen, ayrımcılığa-ayrıcalığa uğrayan tablo eskide kaldı. Buradan çok dersler çıkarıldı. Fakat buna rağmen marjinal hiç tasvip edemediğimiz tutumlar olabiliyor. Ama bir konsensus var. Mahkemelere gidip Diyarbakırlı bir anne Kürtçe konuşuyor. Kürtçe konuşuyor ama “bilinmeyen bir dil” ya sen bin yıldır konuşulan bir dile nasıl bilinmeyen dil dersin? 50 yıldır anne oğluyla konuşmuş, diline, inancına engel oluyorsun. Bu konudaki inkar, asimilasyon politikaları geçmişte çok uygulandı. Bunların bir daha yaşanmaması hem hukukun hem siyasetin çıkardığı önemli derslerdir. Vatandaşımızın ekmeğini büyütmek ve özgürlüğünü artırmak 2023’ün temel vizyonu.'  dedi. 

Manisa 24-25 ve 26. dönem milletvekili, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı tecrübeli siyasetçi Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Adalet Bakanı Gül'e 'devlet ciddiyetinden uzaklık ve tribüne oynama' eleştirisini yaptı. 

Özdağ, Twitter'dan Abddulhamit Gül'ü eleştirdi ve şunları sordu:

'5 Mart 2013 tarihinde hükümetin yürürlüğe koyduğu düzenlemeyle mahkemelerde Anadilde savunma yapılabilmesinin önü açılmıştır.(Tercüman isteme)Bu vesileyle bugün Adalet Bakanı Sn.Abdülhamit Gül’ün: 'Mahkemelere gidip Diyarbakırlı bir anne Kürtçe konuşuyor.  'Bilinmeyen bir dil' ya sen bin yıldır konuşulan bir dile nasıl bilinmeyen dil dersin?” demesi devlet ciddiyetinden uzak bir yaklaşım olup tamamen tribünlere(!)oynama refleksidir.

Sn. Adalet Bakanı, uhdesinde bulunan yargı faaliyetlerinin icra edildiği kurumun başındaki kişi olup şikayet etmek yerine gereğini yapmak durumundadır. 5 Mayıs 2013 yılında çıkarılan kanunu uygulamayanlara gerekli işlemi başlatmalıdır.

Şikayet ettiği uygulamaya imza atan söz konusu hakim yada yargı mensubu hakkında şikayetin ötesinde yetkisini kullanarak bir inceleme talimatı vermiş midir ? Ayrıca HSK, bu konuda herhangi bir disiplin incelemesi veya soruşturması başlatmış mıdır?

Yoksa devlet adamları ve yetkili makamda bulunanlar, bir kısım vatandaşların hassasiyetleri üzerinden adeta”tavşana kaç tazıya tut” diyerek sadece siyaset mi yapmak zorundadırlar. Adalet; siyaset üzerinden yıpratılacak ve değersizleştirilecek bir kavram değildir.'

NE OLMUŞTU?

Bilindiği gibi anadilde savunma yapılması ile ilgili tasarısı 2013 yılında TBMM'de yasallaşmasından sonra KCKTM Ana davasında Kürtçe savunmaya izin verildi. Diyarbakır'da KCK'ya yönelik 2009'da 5 dalga halinde yapılan operasyonlar kapsamında haklarında dava açılan ve aralarında BDP'li 3 milletvekili ile 12 belediye başkanının bulunduğu 152 sanıklı davanın duruşmasında tutuklu sanık avukatlarından Mehmet Emin Aktar söz alarak, anadilde savunmaya ilişkin yasanın Resmi Gazete'de yayımlanarak resmen yürürlüğe giren kanun kapsamında, Kürtçe savunma için tercüman atamasının zorunlu olduğunu belirtmişti. Talabi kabul eden mahkeme, Türkçe bilen sanıkların tercüman ücretini sanıkların, bilmeyenlerin tercüman ücretlerinin ise devlet tarafından karşılanmasına hükmedilmişti.