Gelecek Partisi’nin ekonomi kurmayları bugün bir basın toplantısı düzenledi ve ‘Gelecek Partisi Ekonomi Bildirgesi’ni kamuoyuyla paylaştı.
Gelecek Partisi Genel Başkan Danışmanı İbrahim Turhan, Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Serkan Özcan, Hazine ve Maliye Politikaları Başkanlığı üyesi Kerim Rota ve Ticaret Politikaları Başkanı Mustafa Mente, Gelecek Partisi’nin ekonomi bildirgesini açıkladı.
Yayınlanan bildirgede Hazine Bakanı Berat Albayrak'a dair önemli cümleler yer aldı. Yapılan açıklamada “Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin sorumlusu ekonomi yönetimidir, Hazine ve Maliye Bakanı bu tablonun oluşmasında birinci dereceden sorumludur” denildi. Ayrıca “Toplumun bütün kesimleri ekonomideki kriz ortamını bizzat yaşarken bu gerçeği inkâr etmek, yönetime olan güveni sarsmaktan başka bir şeye yaramaz. Yaşanan ekonomik krizi, varlığını inkâr ederek yönetemeyiz” ifadelerine yer verildi.
Bir gazetecinin 'Bakanları birkaç yılda, bazen yıl bile dolmadan atayan bir yönetim sistemi asıl problemdir diyebilir miyiz?' sorusu ise ekonomi kurmayları 'yönetimdir' cevabını verdi. Soru akıllar Davutoğlu'nun Manifesto'da belirttiği 'Krizin altında bir yönetim krizi yatmaktadır. Yönetime olan güven Türkiye’de kaybolmuştur.' açıklamasını getirdi.
Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanı olduğu Gelecek Partisi'nin hazırladığı ekonomi raporunda, ekonomik krizin gerekçesi olarak AKP yönetimi gösterildi.
Özcan’ın açıkladığı Ekonomi Bildirgesi’nden başlıklar şöyle:
'Türkiye yakın tarihinin en yakıcı iktisadi krizini yaşıyor. Hükümet pembe bir tablo çizmeye çalışıyor olsa da, resmi rakamlar bunu desteklemiyor. Hafriyat – AVM – Rezidans üçgeninin rant düzeni kişi başına milli geliri 2007’nin altına getirdi. Büyümeyi taşa toprağa gömen rant anlayışının Türkiye’yi getirdiği nokta budur.
'16 MİLYON İNSANIMIZ BANGLADEŞ KOŞULLARINDA'
Genç nüfusta işsizlik yüzde 26’ya yükseldi, her altı gencimizden biri çalışmak isteyip iş bulamıyor. Yarınlarımızı şekillendirecek gençlerimiz ‘Ev Genci’ne dönüştürüldü.İşsizlikte böyle acı bir tablo yaşanırken çalışanlarımız da çarpık gelir dağılımının kurbanı olmuş durumda. Asgari ücret yaşam standardı haline dönüştü.Nüfusun en zengin yüzde 10’unun geliri Avro bölgesi ortalaması seviyesindeyken en alt gelir dilimindeki 16 milyon insanımız Bangladeş koşullarında bir yaşam sürmeye çalışıyor.
“SON ÜÇ YILDA BİRİKİMLİ ENFLASYON YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE”
Büyümede, işsizlikte ve gelir dağılımında karşı karşıya olduğumuz bu ürkütücü tabloyu daha vahim hale getiren şey ise hayat pahalılığıdır. Enflasyon, dar gelirlilere karşı işlenebilecek en büyük suçtur. Türkiye’de son 3 yılda birikimli enflasyon yüzde 50’nin üzerinde. Gıdada yüzde 58’in üzerinde 3 yıllık birikimli bir enflasyon var. Bir yandan büyütemiyoruz bir yandan iş yaratamıyoruz.
'ZİMBABVE GİBİ ÜLKELERLE AYNI KATEGORİDEYİZ'
Bütün bunlar yetmezmiş gibi dünyanın en yüksek enflasyon yaratan ülkelerinden birisiyiz. Dünya enflasyonla mücadele başarı sıralamasında dünyada sondan 13’üncü ülkeyiz. Hazine Bakanı’nın başarı dediği enflasyonda Suriye, Venezuela, İran, Zimbabve gibi ülkelerle aynı kategorideyiz.'
Bildirgede son 3 yılda gıdaya, elektriğe ve gaza gelen zamların vurgulanması da dikkat çekildi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Danışmanı İbrahim Turhan, Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Serkan Özcan, Hazine ve Maliye Politikaları Başkanlığı üyesi Kerim Rota ve Ticaret Politikaları Başkanı Mustafa Mente ekonomi bildirgesini açıkladı.
Bildirgede açıklanan rakamlara göre son üç yılda gıdaya yüzde 58, elektriğe yüzde 72, gaza yüzde 63 zam geldi.
Yıllık enflasyonun Türkiye’den yüksek olduğu ülkeler sıralanırken şu ifadelere yer verildi:
Yıllık enflasyonun Türkiye’den yüksek olduğu ülkeler Suriye, Venezuela, Zimbabwe, Arjantin, Sudan, İran, Güney Sudan, Liberya, Haiti, Angola, Sierra Leone’dur. Türkiye’nin beş yıl önceki vizyonu ile bugünkü gerçeği arasındaki gerilemeden üzüntü duymamak mümkün değildir.