Selçuk Özdağ'dan 'Başkanlık' açıklaması: Ben sorumluluğumdan dolayı özür diliyorum ama...

Selçuk Özdağ

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Bizim TV’de Lale Özan Arslan’ın konuğu oldu. Özdağ, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Özdağ’ın konuk olduğu programdan satır başları şöyle;

Türkiye’nin bütün katmanlarıyla siyaset yapmak istiyoruz. Burada Kürtler, Aleviler, Boşnaklar, Çerkesler, Hıristiyanlar, Ermeniler, Yörükler, Türkmenler var. Türkiye’deki her katmanın içinden insanlar var.

Tam ve kamil manada bir parlamenter sistemden yanayız. Türkiye’nin şu anda en büyük problemlerden biri Partili Başkanlık Sistemi’dir. Sayın Davutoğlu hem sözlü hem yazılı olarak Sayın Cumhurbaşkanına bu sistemin sakıncalarını anlattı ve o dönemde davet edildiği hiçbir programa katılmadı, Cumhurbaşkanlığı sisteminin propogandasını yapmadı.

Eğer Sayın Davutoğlu ve arkadaşları Cumhurbaşkanlığı Sistemine Meclis’te oy vermeseydik, “Türkiye uçacaktı, dünyanın 10 ekonomisinden biri olacaktık, siz engellediniz” diyerek bizi sokağa çıkamaz hale getirirlerdi.

Parlamentoda evet oyu verdiğim için elbette bir vicdan azabı çekiyorum ve sorumluluk hissediyorum. 

AK Parti’ye, MHP’ye ve sistemi destekleyen diğer unsurlara bu sistemi yeniden değerlendirmeleri için çağrıda bulunuyoruz.

Yasamanın başında da Cumhurbaşkanı var, hem de AK Parti’nin Genel Başkanı var. Hem bunu görüyoruz, hem de Türkiye’nin uçmadığını görüyoruz. Ben sorumluluğumdan dolayı özür diliyorum ama Türkiye’nin bunu görmesi, denemesi, bizzat tecrübe etmesi lazımdı ve bir sene içinde de etti. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da rücu etmesi lazım.

Lider sultasının ortadan kaldırılması ve güçlü bir parlamenter sistem için daraltılmış dar bölge seçim sistemine gidilmesi lazım.

Sayın Erdoğan devlet adamlığına yakışmayan ifadelerde bulunuyor. Şehir Üniversitesi meselesiyle ilgili Erdoğan’ın ithamlarına karşı Sayın Davutoğlu mal varlıklarının araştırılmasın için “hodri meydan” dedi. Biz o günden beri cevap bekliyoruz.

Millet neyin ne olduğunu çok iyi biliyor, milletimizin eğitim seviyesi düşük gibi gözükse de 1000 yıllık bir kültürün ve ferasetin birikimini taşıyor. Sosyal medya sayesinde de her şeyi çok net görüyor. Onun için Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu tür söylemlerden kaçınması lazım.

Bu sistemin garabetlerinden bir tanesi de 50+1. Bu Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan en büyük kötülüklerden biri. Bir takım pazarlıkların kapısını aralıyor. Dernekleri, vakıfları, cemaatleri, aşiretleri güçlendirme çabası bu. Devlet güçlü olacak ama burada siz devlet içinde yeni devletçikler ihdas ediyorsunuz. 25 milyonu terazinin bir kefesine koyun, on bin oyu diğer kefesine. Bir ile yirmi beş milyon oy eşit hale geliyor, bu doğru değil.

Demokrasi, şeffaflık, hukukun üstünlüğü, insan hakları, eğitimde fırsat eşitliği, adalet diyen her partiyle bir araya geliyor konuşmak istiyoruz. Biz öncelikle kendi önümüze bakıyoruz, 50+1’i nasıl alırız ona bakıyoruz. İttifak dedikoduları çıkıyor, şu anda bir dirsek temasımız yok.

Türkiye’nin meseleleriyle ilgili Politika İzleme Kurullarımız her 15 günde bir açıklama yapacak. KHK, EYT, STK’larla ilgili, boşanmalarla, nafakalarla ilgili açıklamalar yapacağız. Bizim varlığımız aynı zamanda mevcut iktidar için bir uyarıcı vazifesi görecek. Bizim uyarılarımız kendilerine çeki düzen vermelerini, demokrasiyi içselleştirmelerini, şeffaflığa evrilmelerini, adaleti ihmal etmemelerini sağlayacağız.

Yayının tamamı için TIKLA: 

https://www.youtube.com/watch?v=NWyZbyQsiiI&feature=emb_logo