Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 72 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini 139'uncu günde de sürdürüyor. 2015'te İstanbul’da çalışırken PKK tarafından kaçırılıp Su
Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, bir gün sonra partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın HDP il binası önünde başlattığı eylemle çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.
4 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU
Hacire Akar'ın yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye ile Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran'ın terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim olmasıyla HDP önünde oturma eylemi yapan ailelerden 4'ü, evlatlarına kavuştu. Hatice Ceylan, Hüsniye- Hüseyin Kaya çifti ile Halime Kadran, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemlerine devam ediyor. 72 aile, HDP önündeki evlat nöbetini 139'uncu günde de sürdürüyor.
'OĞLUMU HDP GÖTÜRDÜ'
5 yıl önce İstanbul’da çalışırken kaçırılıp Suriye’ye götürüldüğünü söylediği oğlu Ömer için 17 Eylül'den beri oturma eylemi yapan Ağrılı Salih Gökçe, oğlunun örgüte HDP tarafından götürüldüğünü söyledi. Oturma eyleminde vazgeçmeyeceklerini anlatan, gözyaşları içinde oğluna teslim olması yönünde çağrıda bulunan Gökçe, şunları söyledi:
'Bugün 139'uncu gündür buradayız. Ben oğlumu istiyorum. HDP oğlumu götürdü. HDP oğlumu getirsin. Benim oğlumu getirmeden ben buradan kalkmam. Kendime bir söz verdim, kar da yağsa, fırtına da kopsa buradan gitmiyorum. Ne istediler benim garibimden. Anneleri yoktu, ben onları büyüttüm. 16 sene ben neler çektim. Ben bir ekmeği dörde bölüyordum, sofraya bırakıyordum, çocuklarıma veriyordum. Oğluma bir çağrım var. Bak Ömer'im, aç kaldım, susuz kaldım, yemedim içmedim, giymedim. Allah şahidimdir. Bir gün olsun ben mağazadan bir elbise giymedim. Hep ikinci el elbise aldım. El alem bana veriyordu ben giyiyordum, çocuklarım giysinler. Sen biliyorsun, bak seni kandırıp götürdüler. Allah aşkına benim neler çektiğimi sen biliyorsun. Devlet güçlerine teslim ol. Gelenlere ceza vermiyorlar. Kurban olayım sana dön gel. Karakaşlım, kurban olurum ben sana. Oğlumu getirsinler, bize teslim etsinler, ne istiyorlar bizden.'