Kızılay’ın, Karaman'daki çocuklara yönelik cinsel istismar davasıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar bağışta bulunduğunun öğrenilmesi gündeme bomba gibi düştü. Kızılay bu bağışı, Başkentgaz'ın kendisine aktardığı parayı, Ensar Vakfına bağışlamak suretiyle yaptı. Ensar Vakfı ise geçmiş yıllarda yaşanan cinsel istismar vakasıyla Türkiye'nin gündeminde uzunca süre kalmıştı.
Başkentgaz, paranın 7 milyon 925 bin dolarının Kızılay ile Ensar Vakfı arasındaki yurt protokolü çerçevesinde Ensar'a verilmesi şartıyla Kızılay'a bağışladı. Kızılay da bu parayı Ensar Vakfı'na bağışladı. Konu muhalefet ve kamuoyunda 'kanunu arkadan dolanmak suretiyle vergi kaçırmak' olarak yorumlandı.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada vergi kaçırma iddiasıyla ilgili şunları söyledi: 'Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır.'
Aynı cümleleri Çiftlik Bank vurgununu yapa 'tosuncuk' lakaplı CEO Mehmet Aydın'ın da sarf etmesi, sosyal medyanın en çok konuşulan konusu oldu.
Haber Global’de konu hakkında açıklamalarda bulunan eski Kızılay Başkanı Tekin Küçükali, 2005-2011 yılları arasında kurumda başkanlık yaptığı aktarırken hiç böyle bir şey ile karşılaşmadığını söyledi.
Küçükali “Kızılay önüne şartlı bağış geldiğinde ne yapar? Hayır demeli miydi?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
Çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum başlangıç olarak. Bu bir kanun içerisinde yürüyen bir mesele olabilir ama her kanun çerçevesinde yürüyen iş ahlaki değildir. Bu ahlaki bir iş değil.
Konu şu: Kızılay, belli statüleri olan bir kuruluştur, uluslararası Türk milletinin yumuşak gücüdür. Böyle dolambaçlı işlerin içine girmesi doğru değildir. Böyle bir şeyin olmaması lazım. Hatta 8 milyon gibi bir parayı Kızılay alıp kendi hesabına koyup başka türlü transfer ediyorsa çok ciddi bir meseledir. Şartlı bağışçı “Ben bunu Kızılay’a verdim, şu kadar çadır alacaksın, şu kadar kan hizmetlerinde kullanacaksın” deseydi kendi iç bünyesi olarak doğru bir işlem yapmış olurdu.
Kendinin dışında bir kuruluşa havale etmek katiyen doğru değildir. Kızılhaç Federasyonu bunu duysa tenkit alırız.
'Ben bugüne kadar hiçbir televizyona çıkıp beyanat vermedim ama bu konuyu duyunca üzüldüm. Kızılay böyle kullanılmamılıydı' yorumu getiren eski başkan, Kızılay bünyesinde bulunduğu süre boyunca böyle bir durum ile karşılaşıp karşılaşmadığına dair soruya şöyle yanıt verdi:
Ben hiç rastlamadım. 6 yıl başkanlık yaptım, 2 yıl yöneticilik yaptım, uzun yıllar Kızılay'da üyelik yapıp yakın takip ettim. Ama hiç rastlamadım, bu doğru olmadı. Devlet hiçbir zaman Kızılay'a 'Sen başka kuruluşlara aracılık yap, gelirlerimi kısarsın, menfaat sağlarsın' gibi bir hak tanımadı. O yüzden ahlaki değil bu.
kaynak: independentturkish
haber: enpolitik