Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlalleri ile ilgili dikkati çeken değerlendirmeler yapan Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, 'Doğu Türkistan’da bir feryat yükseliyor' dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Balkan, Kafkas, Kırım, Orta Asya, Orta Doğu, Kıbrıs Dernekleri ve Hayvan Hakları dernekleriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Orta Asya da yaklaşık 30 milyona yakın Türk’ün yaşadığı belirten Özdağ, “Doğu Türkistan halkının ‘bizim burada adımız değiştiriliyor, dini ibadetlerimize yasak getiriliyor, burada Çinliler evlerimize yerleştirilmek isteniyor. Çinli vatandaşlarla evlendirilmeye teşvik ediliyoruz’ şeklinde söylemleri mevcut. Çin hükümetinin kendilerini asimile etmeye çalıştıklarını söylüyorlar. Çin hükümeti ile İkili ilişkilerimiz var tarihten bugüne… Doğru ama bu ilişkiler var diyerek de buradaki insan hakları ihlallerini görmezden gelemeyiz. Bu toplantı vesilesiyle de Çin hükümetine seslenmek istiyoruz buradan!” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
ÇİN KAPILARINI MEDYAYA AÇMALI!
Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlali noktasında Türk ve Avrupa medyasında çok ciddi iddiaların olduğu çok açık. İnsan haklarının ihlal edildiği noktasında buradaki insanların inanç hürriyetlerini kısıtladığı noktasında hatta asimilasyon politikaları izleyerek ırkçılık yapıldığı iddiaları da var. Bu iddiaları büyük bir devlet olan ve dünyanın en büyük nüfusuna sahip Çin’in izah etmesi, ortadan kaldırması gerekiyor.
“Bunu ortadan kaldırmanın yolu da Çin’in dünyadaki tüm basın mensuplarına ve dünyadaki tüm sivil toplum kuruluşlarına, burayla ilgilenen duyarlılık gösteren ve bu konuyu araştıran tüm sivil toplum kuruluşlarına, medya mensuplarına, devlet adamlarına kapılarını açmaları lazım. Bunların orada hür bir şekilde dolaşmaları, gezmeleri ve buralarda tespitlerde bulunarak kamuoyuyla paylaşması gerekiyor. Gerek dünya insan hakları örgütünün gerek Avrupa insan hakları örgütlerinin de buralarda faaliyet göstermelerine Çin hükümetinin objektif bir şekilde kapıları açması faaliyet göstermelerini sağlaması icap ediyor.”
“ÖNCELİĞİMİZ İNSAN HAKLARI”
“Geçmişten bugüne, binlerce yıldır Çin devletiyle Orta Asya’da ikili ilişkilerimiz oldu” diyen Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“21.yüyzyıl ile birlikte Çin üretim ve insan gücü ile dünya ticaretinde önemli bir yer almaya başladı. Avrupa’daki büyük firmalar oralarda fabrikalar açarak, ucuz mal üreterek bu şekilde dünyaya açılmak istediler. Çinlilerde bundan istifade ettiler. Bu nedenle de dünya devletleri arasında önemli bir konumdalar. Ancak bizim için insan hakları çok önemli. Mutlaka ki her mazlumla her mağdurla ilgilenmek bizim görevimiz. Aynı zamanda da soydaşlarımızla, dindaşlarımızla bunlar Türkler olabilir başka etnik yapılardan gelenler olabilir. Çin hükümeti ile ilişkilerimizin bozulmasını istemeyiz ancak bizim önceliğimiz insan haklarıdır.”
RAUF DENKTAŞ’A ANIT MEZAR YAPILMALI
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Kıbrıs’ın kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 13 Ocak’ta ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“15 Ocak’ta yine aynı şekilde Milli Mukavemet Teşkilatı’nın Kıbrıs’ta direnişini gösteren kahramanlığını başlatan kahramanlık sembollerinden Fazıl Küçük’ün ölüm yıldönümü. Kıbrıs bizim için çok önemli. Kıbrıs bütün dünya için önemli. Kıbrıs Amerika için önemli, Avrupa Birliği için önemli, Türkiye için önemli. O bölgedeki İsrail, Mısır, Libya için önemli çünkü bir uçak gemisi. Sabit bir uçak gemisi. Dünyanın en stratejik bölgelerinden bir tanesi.
Rahmetli Rauf Denktaş öldüğü zaman Parlamento’da milletvekili idim. Ölüm günü konuşmasını ben yaptım. Kendimi bahtiyar hissediyorum. Rauf Denktaş, Türkün 20.yüzyılda devlet kurma iradesinin son temsilcisidir.
Türkiye büyüdükçe Türkiye demokrasisini büyüttükçe, ekonomisini büyüttükçe itibarlı devlet oldukça kişi başına düşen milli geliri artırdıkça, eğitimli insan sayısını çoğalttıkça Kıbrıs’ı bir gün dünya devletleri de tanıyacaktır.
Buradan da iktidara sesleniyorum. Kıbrıs’ta bir ayıbı var hükümetin. Rauf Denktaş öldükten sonra oraya bir anıt mezar yapılmak istendi. Hala bu yapılamadı. Gereken para da çok değil. Bir an önce bu anıt mezarın yapılması gereklidir.”