Veysi Dündar yazdı: Türkiye, Cizrespor’u oyun dışı edenlerden büyük olduğunu elbet gösterecektir

Veysi Dündar yazdı: Türkiye, Cizrespor’u oyun dışı edenlerden büyük olduğunu elbet gösterecektir

Cizre Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na ligden çekildiğini bildirdi. Cizrespor Kulübü Başkanı Maruf Sefinç “Hukuka aykırı ve adil olmayan tutum ve davranışlardan dolayı mevcut şartlarda 3. Lig’de futbol oynamaya devam edemeyeceğimizi ve ligden çekilme kararı aldığımızı sayın başkanlığınıza bildiririz” dedi. 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 3. Lig 2. Grup’ta mücadele eden vâe dün ligden çekildiğini duyuran Cizrespor, bu kapsamda federasyona başvurdu. Cizrespor Kulübü Başkanı Maruf Sefinç tarafından Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na yapılan başvuruda “Bölgenin tek profesyonel takımı olan Cizrespor’un 2 Şubat 2020 tarihinde oynanan 1970 Ağrı Spor müsabakasında gerek maç esnasında art niyet arz eden hakem uygulamaları ve gerekse mülki amirlerin kulüp oyuncularına ve yöneticilerine karşı tutum ve davranışlarından dolayı maç sonrası basın açıklamasıyla ligden çekildiğimize ilişkin basın duyurusu yapmıştık. Konunun ciddiyet arz ettiği üzere de resmi başvuruda bulunma gereği doğmuştur” denildi.

Konuya köşesinde yer veren Ocak Medya köşe yazarı Veysi Dündar, 'Cizrespor’a yeşil sahayı dar edenlerin dağıttığı kadro Türkiye mozaiği ise, bu mozaiğe balyoz vurulmuştur.' dedi. 

İşte Dündar'ın o yazısı: 

'Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El-Cezerî beyefendi şükür ki 2020 yılını görmedi.
Artuklu beyliğinin bir mensubu olan ve 1136’da bugünkü adıyla Cizre’de doğup 70 yıl sonra aynı yerde vefat eden kahramanımız, bugünleri görseydi başına neler gelirdi kim bilir?

Bizim Cezeri ecnebilerin Jazari diye bildiği kaşif, mucit, matematikçi ve sanatçının yaşadığı coğrafya olan kadim Mezopotamya ile ilgili Vikipedi’de şu tanımlamayı buluyoruz :
“En eski ismi Kardu Rahipliği anlamına gelen “Kardu Gazarta”dır. Modern Kürt kelimesinin en eski yazılış biçimi Kardu’dur. Persler Gazarta ve Bazibda, Abbasiler onların Şehir Yöneticisi Omar olduğundan Djasirat-ibn ʿUmar (Cezire-i İbn-i Ömer) ve daha sonra Cizîra Botan ismi verilirdi. Akkoyunlular Cizre’ye Ceziretuşşeref derlerdi. Cezire Arapça’da “ada” anlamına gelir, çünkü Dicle nehri burada kıvrılır, bir su adası gibi bir alan oluşturur.”

İnsanlığın en kadim medeniyetlerine beşiklik eden bir bölgede, karanlık çağların şafağından beri şehir olarak vardır Cizre.
Dicle’yi ya da Tigris’i bir adaya dönüştüren coğrafyası ona isim olarak sonsuza değin eşlik etmeye niyet etmiştir.

“Divane oldum ben periyi elden kaçırdım
Dicleyim ben zenbereği bıraktım” diyerek aşkı dile getiren Mem u Zin’in aşıkları ve bu aşıkları kaleme döken Ahmede Xani’de sonsuz uykuları için bu kasabayı seçmiştir.

Cizre’nin uzun tarihinin en huzursuz günleri ne zamandı bilinmez ama son 5 seneyi hatırlamamak için sanırım çok kişi çok parasından vazgeçerdi. 2015’ten beri zirveye çıkan tatsızlıklar, bir çatışma şehri anısı bıraktı Cizre’de.

Herşeye ve her acıya rağmen, güneşin her sabah doğma inadı ve her doğan günün yeni bir başlangıç olmasına olan inanç ile, Cizre küllerinden doğmaya gayret etti.

‘Cizrespor’ bu yeniden doğuşun belki de en önemli ateşleyicisi oldu. Uğursuz 2015’ten 1 sene önce, yani 2014’te, o zaman ikinci ligde olan Göztepe’yi kupadan elemeyi başarması ile belleklere kazınmıştı. Ankara’nın ağır abisi Gençlerbirliği’ne elense de bir amatör küme takımı olarak Göztepe’yi yenmesi unutulmadı. 

2015’in acılarına rağmen tam 5 sene 3. lige tutundu Cizrespor.
Hizanlı Ahmet Demir, Antalyalı Ahmet Önal, Diyarbakırlı Baver, Ankara Çubuklu Canberk, Mazıdağlı Ercan, İzmitli Eren, Zonguldaklı Evren, Mersinli Gökhan, Akhisarlı Gökmen ve İlke, Cizreli Doğan ve Emin, Malatyalı ve Dargeçitli 2 Mehmet, Mersinli Mert, Bursalı Murat, Giresunlu Niyazi, Konyalı ve Manisalı 2 Oğuzhan, Maraşlı Ramazan, Erzincanlı Sefa, Trabzonlu Semih, Sivaslı Serhat, İzmirli Sinan, Kululu Ender, Midyatlı Umut (hemşehrim), Batmanlı Yusuf. Hepsi Cizrespor için 2019-2020 sezonunda ter döküp ekmek parası kotarmak için topa hükmeden gençlerdi.

Türkiye’nin meclisinden azı değil fazlası vardı Cizrespor’da…

Serik’de galip gelmenin acısını, dayakla hoparlörden yayılan “ölürüm” şarkısı ile ödeyen Cizrespor’un enerjisi düne kadar devam edebildi.

Enerji bitti, umut bitti, gayret bitti…

“TFF ve MHK’nin hukuksuzluklarına karşı gücümüz yetmiyor. Kendi sahamızda ve dışarda gördüğümüz adaletsizlikten dolayı, hakemlerin ırkçı ve milliyetçilik tutumu karşısında kulüp başkanımız Maruf Sefinç’in kararıyla takımımız Cizrespor’u ligden çekiyoruz.”

Bana Zoltan Fabri’nin unutulmaz “Cehennemde İki Devre” filmini anımsattı bu sözler.
Kimsenin itiraz etmediği, ‘sen ne diyorsun, derdini anlat?’ demediği Maruf Başkan, haksızlığını acısını gözlerinde yaşa ve artık bir arada olmayacak yukarıda saydığım kadronun vedasına tahvil etti.

Cizrespor’a yeşil sahayı dar edenlerin dağıttığı kadro Türkiye mozaiği ise, bu mozaiğe balyoz vurulmuştur.

Birlik beraberlikten kimsenin söz etmeye hakkı yok. Birlik ve beraberliği bundan öte kimse bozamaz.

Sivas’tan Giresun’a, İzmir’den Maraş’a bir araya gelmiş genç adamlara, ırkçlıkla tasallut edenlerin yeri tarihin çöp kutusu olacaktır.

Cizre Türkiye olduğunu kanıtlamıştır.

Türkiye, Cizrespor’u oyun dışı edenlerden büyük olduğunu elbet gösterecektir.

El Cezeri bugün yaşasa bir otomat icat eder, Cizrespor’a bu acıyı yaşatanları bir şişenin içine hapseder ve Dicle nehrinin sularında sonsuza dek hapsederdi.

Cezeri hepinizden akıllı ve adildi.
Çünkü o Cizreliydi.'