'İzin veren kule ve iniş yapan pilot yüzde 100 hatalı!'

Sabiha Gökçen’de pistten çıkan uçak sonrası Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli Hava Trafik Kontrolörü Zafer Yeşilgül, “Bir önceki pilot uyardığı halde, uçağa havacılık kurallarına aykırı olarak rüzgârın tam tersi yönde iniş izni verilmiş. İniş iznini veren kule de, bu inişi yapan pilot da kazada yüzde 100 hatalıdır” dedi.

Kazayla ilgili ayrıntılı bir değerlendirme yapan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Trafik Kontrolürü Zafer Yeşilgül kule ile pilot arasındaki ses kayıtlarını şöyle değerlendirdi:

* Havacılıkta saatin 12 istikametine 360 derece denilir. Saatin tam altı istikamet ise yani saat yönüne göre bakıldığında 6’ya denk gelen yere 180 derece denilir. Bu ne demektir? Bir daire çizildiğinde saat dairesi gibi pilotlar bunu 360 derece olarak değerlendirir.

* Yine saat yönüne göre Kuzey 360 derece, Güney’ de 180 derece olarak adlandırılır. Saate göre 3 rakamına denk gelen yer Doğu ve 90 derecedir. Yine tam tersi saatte 9’a denk gelen yer ise Batı ve 270 derece olarak değerlendirilir.

Yeşilgül çizdiği kroki ile yaşanan kazadaki hataları Sözcü‘ye anlattı. 

“GÖVDEYLE FRENLEMESİNDEN YARARLANILAMAMIŞ”

* Havacılıkta deniz mili kullanılır. Ve bir deniz mili yani NM (Nautical Mile) 1852 metredir. Uçaklar, inişte ve kalkışta rüzgarı karşısından almak zorundadır.

* Kalkışta rüzgarı hava yastığı gibi kullanarak üzerinden kalkış yapar. İnişte ise rüzgarı tam karşısına alarak, frenleme olarak kullanır. Uçaklar, inişlerde burnunu en son bırakır. Buna gövdeyi kullanarak frenleme denilir. İnişte aynı zamanda sağ ve sol kanatta, flapları yani kanatçıları aşağı doğru indirerek, rüzgar frenlemesinden yararlanır.

“YANLIŞ PİSTE İNDİRMİŞLER”

* Bu inişte ise kule kayıtlarını dinlediğimizde çok hayati önemde bir ayrıntı dikkat çekiyor. Rüzarın 270 dereceden yani uçağın iniş istikametinin tam tersinden arka rüzgarla 22 Knot hamlesinin 34 Knot olduğu pilota bildirilmiştir. Yani km/s olarak 270’den 40 km/s’ye hamlesinde 62 km/s hızla esen bir arka rüzgar mevcut. Pilotun burada 06-06 pistine inişine izin verilmiş.

* Oysa 240 yani 2-4 pistine iniş verilmesi gerekirdi. Burada ‘acaba’ diye boşluk yoktur. Kati olarak verilen bu talimat kazanın kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.

“İNİŞ LİMİTLERİ 2 KAT AŞILMIŞ”

* Bu rüzgarda, bu ıslak pistte bu kazadan dünyanın en iyi pilotu bile olsa bu iniş izniyle kazadan kaçınamazdı. Hiçbir pilot da limit dışı, havacılık kurallarına aykırı böyle bir arka rüzgarda iniş yapmazdı.

* Bu limitler bu uçağın iniş limitlerinin çok üzerindedir. Çünkü 15 Knot’u normal havada bile geçmek gerekir. Burada görülüyor ki; 2 katından fazla bir arka rüzgarla kule iniş izni vermiştir.

“BİR ÖNCEKİ PİLOT UYARMIŞ”

* Bu arada ses kaydına bakıldığında kule pilota, “Sizden önceki uçağın pilotu 37 knot (68 km/s arka rüzgar) kuyruk rüzgarı rüzgarı rapor etti” diye bilgi veriyor.

* Burada kule kesinlikle pisti değiştirmeli ve 06 pist yerine 24 pistine iniş vermeliydi. Bir insiyatif kullanılamaz. Tam tersi yönde iniş izni veren kule de bunu bile bile iniş yapan pilot bu kazada yüzde 100 hatalıdır.

“KULE DE PİLOT DA YÜZDE 100 HATALI”

* Hem kule hem pilot yüzde 100 hatalıdır. Pilot burada arka rüzgarla ineceğini anladığı için yüksek süratle inişe geçmiş ve yüksek süratle indiğinden dolayı uçak zaten ıslak olan pistte uçağı zıplatmış ve kaydırmıştır. Pist dışına kayarak, zıplayarak çıkan uçak kazası kaçınılmazdır.

* Burada pilot flapları kullansa bile havacılık kurallarına aykırı olarak arka rüzgardan faydalandığı için inişe de hiçbir faydası olmadığı gibi ayrıca uçağı da hızlandırmıştır.