Ocak medya köşe yazarı Veysi Dündar, bugün “CB Erdoğan Rica Etsin, İmamoğlu Zammı Geri Alsın” başlıklı yazınında İBB tarafından İstanbulkart bilet ücretlerine yapılan artışı konu aldı.
Ocak medya köşe yazarı Veysi Dündar, geçtiğimiz günlerde açıklanan İstanbul'da ulaşıma yapılan yüzde 35 zam kararını yazan Dündar “Ben İBB’nin zammı geri almasından yanayım fakat bu durumda AKP döneminde yapılan tüm zamlar da geriye dönük iptal edilmeli” dedi.
Veysi Dündar'ın bugün yayınlanan köşe yazısı şöyle:
Nasrettin Hoca’ya 40 sopa vurulmasını isteyen kadıya hocanın tepkisi malumunuz.
“Ya dayak yememiş ya saymayı bilmiyor” demişti.
AKP İstanbul’u 2 kez kaybedince gölge Belediye Başkanı olarak arzı endam eden Mehmet Tevfik Göksu, İETT zamlarına karşı çıkarken sanırım bu fıkradan habersizdi.
1 Temmuz 2017’den beri zam yapılmayan İETT ücretlerini eleştiren Göksu’nun eksik bildiği, fazla geliştirmediği aritmetik işlem yeteneği bölme olsa gerek.
2017’de 2,60 TL’ye yükseltilen İETT bilet ücreti ile İstanbul Belediyesi 0,6 litre motorin alabiliyordu. Temmuz 2017’de akaryakıtın litresi 4,33 TL’ydi. 2,6’yı 4,33’e bölünce çıkan rakam buydu.
Bugün 1 litre aynı cins akaryakıtı almak için ödenmesi gereken tutar 6,34 TL. İBB yaptığı zam ile İETT ücretini 3,5 liraya çıkardı. 2,6 liraya 0,4 litre benzin alınıyordu. 3,5 liraya 0,55 litre mazot alınıyor.
Parayı bulan Lidyalılar, bunu takas sisteminin sıkıntılarını aşmak için yapmışlardı.
Sonuçta otobüse bindiğimizde elimizde akaryakıt bidonu ile binmek yerine para vermemiz daha pratik. Allah Lidyalılardan razı olsun. Düşünsenize bineceğimiz aracın yakıt deposuna elimizde bidon mazot doldurduğumuzu.
İşin fantezisini bir kenara bırakalım.
Gerçek olan şu ki, 2017 Temmuz’unda attığımız bilet ya da akbilimizden düşen kontör bize daha büyük bir benzin bidonuna mal oluyordu.
İETT’nin son yaptığı zamla bile yetişilmeyen bir büyük bidondan söz ediyoruz.
İBB’nin yaptığı zamma itiraz etmemek için mazoşist olmak gerekir.
Ancak yukarıdaki hesaba bakacak olursak, 2017’de yapılan zammın yanında son yapılan artış insaflı kalıyor.
Teşbihte hata olmasın ama! “Adil bir peygamber, hiç bir şey istemez.” Yani bahanelere sığınıp, zammı açıklama kiyafetsizliği 800 bin oy farkını teskin etmiyor.
BEN İBB’NİN ZAMMI GERİ ALMASINDAN YANAYIM.
Fakat bu durumda AKP döneminde yapılan tüm zamlar da geriye dönük iptal edilmeli.
Mesela madem şu anki İETT ücreti makul, o zaman 2017’deki zam da hiç olmamalıydı.
2017’de 2,6 TL’ye çıkan İETT ücreti son zammı beğenmeyenlerin hesabı doğru ise 1,8 TL olmalıymış. Hesap ortada; bugün 0,4 litre akaryakıt madem bir biletin karşılığı olarak yeterli, o zaman da aynı orantı geçerli olmalı ve 0,4 litre karşılığı olan 1,8 TL olarak fiyatlar geriye dönük düzeltilmeli.
Üstelik 2017’de 2,60’a çıkan fiyatlar; 1,8’den değil 2,30 TL’den bu rakama çıkmış. Yani zaten öncesinde de yukarıda hesaplanan orantıya riayet edilmemiş.
Ben o zaman duyarlı bir İstanbullu ve Mehmet Tevfik Göksu’nun hassas hesaplarının takipçisi olarak geriye dönük de revizyon talep ediyorum.
İBB’nin geçmiş yönetimi neden akaryakıt ile İETT ücreti arasındaki orantıyı bozduğunu açıklamakla mükelleftir.
Hele son yapılan yüksek oranlı zamma karşın dahi bu fahiş farkın mevcudiyetini koruması izaha muhtaçtır.
Bu hesabı sadece akaryakıt üzerinden değil mesela enerjide dışa bağımlı kaynak fakiri bir ülke olarak enerjinin birimi olan dolar üzerinden yapalım.
2017 zammı ile bir Akbil basmak 73 cent’e geliyormuş; son zamdan sonra bu 60 cent oldu. Zamdan önce 43 centti. Şimdi sormak lazım ‘Ey AKP’liler, madem bu iş 43 cent’e de oluyordu siz neden 73 cent fiyat koydunuz? Arada vatandaştan alınan 30 cent nerede? Nasıl ödemeyi düşünüyorsunuz?’
‘Dolar bizi bozar Altın cinsinden hesap yap Veysi bey, reis altına dönün dedi’ derseniz hemen onu da yapalım. Bu sefer hesabı başka türlü yapalım. Bir İstanbullu bir ay boyunca işe yürüyerek gitse kaç gram altın alırmış 2017’de, şimdi kaç gram alır, bunun hesabına bakalım.
2017’de altının gramı 140 TL imiş. 2,60 TL’den geliş gidiş 30 günde kenara tam 1,11 gram altın koyuyormuş.
Bugün 1 gram altın oldu 300 TL aynı 2,6 TL ile ancak yarım gram altın alabilirken, zamdan sonra da yapılacak tasarrufun neticesi ancak 0,7 gram olabiliyor.
Tevfik Göksu bey bence bol bol Nasrettin Hoca hikayesi okumalı. Hesap hendese işlerine kafa yormalı. Kazan doğurabiliyorduysa, önceden neden doğurmamış bize anlatmalı.
Nasrettin Hoca’dan ekonomi bahsinde gayet iyidir.
‘Madem bu işi ucuza yapmak mümkündü neden yapmadı?’; geçmişte bunun da cevabını vermek mümkün olur bu vesile ile…